Hacıosmanoğlu’nun açıklamaları çok konuşulacak
Abone olTrabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "Derin paralel bir Trabzonspor yapılanması var. Bu yapılanmanın yanlışlarını içimizde bar...
Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "Derin paralel
bir Trabzonspor yapılanması var. Bu yapılanmanın yanlışlarını
içimizde barındırmayız. Allah ve kul indinde bu bizim asli
görevimizdir" dedi.
Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde, bordo-mavili yönetim kurulu
üyeleri ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Başkan İbrahim
Hacıosmanoğlu, kimseyle kişisel bir çatışma ya da farklı bir amaç
gütmediklerini belirtti.
“BİZİ TASVİP EDEN TRABZONSPOR SEVDALILARININ HİÇBİR ZAMAN HESABI
OLMADI”
İddialara cevap için değil, doğruları kamuoyu ile paylaşmak için bu
toplantıyı düzenlediklerini ifade eden Hacıosmanoğlu, “Onun
bilgilendirme toplantısını yapıyoruz. Seçim öncesinde de, yıllara
dayalı söylemlerimize baktığımızda da ‘bizim dönemimizde
Trabzonspor’dan hem siyasi hem ticari menfaatlenme dönemini
kapatacağız, sorulması gereken hangi hesap varsa onu soracağız’
diyerek hesap sorma vaadi ile geldik. Trabzonspor sevdalıları da o
vaatlerle bizi seçti. Biz başkan olarak seçilirken, bizi
Trabzonspor sevdalılarının hangi bölümünün başkan seçtiğini kamuoyu
da biz de çok iyi biliyoruz. Bizi seçen Trabzonspor sevdalıları;
tarlasında çalışan, asgari ücretle çalışan, devlet memuru olan,
Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerine yayılan karşılıksız
Trabzonspor sevdalısı olan ve hiçbir hesabı olmayanlar seçti.
Onlara karşı ağır bir sorumluluğumuz var ve onun bilincindeyiz.
Kamuoyunda bizi ve tarzımızı, uygulamalarımızı eleştirenler kongre
öncesinde de bize de karşıydı. Onlar bize oy vermedi, bizi başkan
seçmedi. Bugün de eleştirilerini yadırgamıyorum. Çünkü onların
Trabzonspor üzerinden her zaman hesapları oldu. Bizi tasvip eden
Trabzonspor sevdalılarının hiçbir zaman hesabı olmadı. Gelinen
noktada biz görev başladığımızdan itibaren bağımsız denetçiler
tarafından kulübü denetlettirip, çıkacak olumsuzlukları adli
makamlara intikal ettireceğimizi söyledik. Bu inşallah Türk
futbolunu yöneten diğer kulüp başkanlarına örnek olur” dedi.
“KENDİ İÇİMİZDEKİ PİSLİKLERİ TEMİZLEMEDEN TÜRK FUTBOLUNU
TEMİZLEYEMEZSİNİZ”
“Bizim hiçbir kulübün başkanını kamuoyu önüne koyma düşüncemiz asla
olmaz” diyen Hacıosmanoğlu, sabit olan şeyleri adli makamların
önüne koyduklarını hatırlatarak, “Bugün var olan şeyleri yok sayıp,
kamuoyunu yanlış yönlendirip bir mücadele veriyorsa, bundan bir
sonuç çıkmayacağını ve bundan Trabzonspor’u yönetenlerin bir
yanlışı varsa onun da çıkması gerektiğine inanıyoruz.
Arkadaşlarımızla aykırı olarak tabir ediliyoruz. Bugüne kadar
herhalde bir başvuru yapılmamıştı. Bizim söylemlerimizi takip
edenler bunu söylediğimizi iyi bilecektir. Bizim söylemimiz ahlak,
adalet ve temiz Türk futbolu. Kendi içimizdeki pislikleri
temizlemeden Türk futbolunu temizleyemezsiniz. Bizim başka da bir
amacımız yoktu. Bakıyorum; Trabzonspor’da son haftalardaki bu olaya
tepki gösteren insanlar hep aynı insanlar. Diyorlar ki kol kırılır
yen içinde kalır. Ne ben ne de yönetim kurulundaki arkadaşlarımız
böyle bir olgunun içinde olmayız. Bir yerde usulsüzlük, suç teşkil
edecek unsurlar varsa bunların cezasını adli makamlar verir.
Onurlu, şerefli, haysiyetli insanlar bunun üzerine oturmaz,
gereğini yapar ve biz de bunu yapıyoruz. İnanmadığımız hiçbir şey
için kimseyi zan altında bırakmayız” şeklinde konuştu.
“O ZAMAN BAŞKANINIZIN İTİBARINI KORUMAK SİZE AİT DEĞİLMİYDİ?”
Sadri Şener yönetiminde görev yapan yöneticilerin o yönetimindeki
basın sözcüsü Hasan Yener’in ağzından geçtiğimiz günlerde kamuoyuna
bir duyuru yapıldığını hatırlatan Hacıosmanoğlu, “Çok güzel bir
duyuru, ibretle okuduk. ‘Başkanı itibarsızlaştırıyorsunuz’
diyorlar. Çok merak ediyorum. Kendi başkanlarının itibarsızlaştığı
dönemde Hasan Yener sitemde bulunmuştu. O zaman başkanınızın
itibarını korumak size ait değil miydi? ‘Şike sürecinde biz
çağlayandaydık’ dediler. Siz neredeydiniz. Kendi başkanları
arkadaşlarına yalnız bırakıldığı yönünde sitemde bulunmuştu. 3
Temmuz’dan iki ay önce şike sürecini Reha Muhtar’ın programında biz
başlatmıştık. Biz şike mücadelesinin her tarafında vardık, onlardan
çok daha iyi bunun mücadelesini verdik” diye konuştu.
“KENDİMLE GURUR DUYUYORUM”
Kulübün geçmişte yanlış transfer politikaları yürüttüğünü ve büyük
zararlar edildiğini kaydeden Hacıosmanoğlu, “20 milyon Euro’ya
kulübü aldıklarını, 60 milyon Euro değerinde bıraktıklarını
söylüyorlar. Bugün kulübe aldıkları futbolcuları para vererek
gönderiyoruz. Başarılarından bahsediyorlar, ‘Başkanımız HES projesi
başlattı’ diyorlar. Onun arkasındaki gizli kahramanların kim
olduğunu kamuoyu çok iyi biliyor. Çok güzel bir birliktelik
yakaladılar. Kendimle gurur duyuyorum. 2008 yılında aynı şehirde
sayıları belli. Aynı şekilde birleştirdim, aynı yoldan geçmeyenleri
birleştirdiğim için mutluyum. Seçim kaybetmeme rağmen. Önce kendi
kendileri ile kavga ettiler, yönetim parçaladılar, şimdi aynı cenah
tekrar birlik beraberlikten çatı adaydan bahsediyorlar” ifadelerini
kullandı.
“AYKUT DEMİR DIŞINDA KİMSEYE BONSERVİS ÖDEMEDİK”
Gençlerbirliği’nden transfer edilen Aykut Demir dışında kimseye
bonservis ücreti ödemediklerini ifade eden Hacıosmanoğlu, geçmiş
dönemde yapılan transfer yanlışlarına değinerek şunları
söyledi:
“Ancak bunu eleştiri olarak yapanlar kendi dönemlerinde aldıkları
futbolcuların ve ödenmiş olan bonservis bedellerine baktığımızda,
kulübün kendilerini ne kadar zarara uğrattığını kamuoyu çok daha
iyi biliyor. Adrian’a 5 milyon 250 bin Euro verdik. Olduğu takımın
değeri bu kadar değil, takımını komple satın alabilirsiniz.
Alanzinho, Ankaraspor’un bir milyon dolara almadığı topçuyu biz 6
ay sonra 4 milyon Euro’ya aldık. Zokora’yı 33 yaşında, belki de 500
bin Euro’ya 6 ay sonra alacağımız oyuncuya 5 milyon 500 bin Euro’ya
aldık. Janko, Henrique, Brozek kardeşleri koyduğumuzda kulübe,
verdikleri zararı detaylarıyla anlatmaya gerek yok. Henrique’ye
gelince açıklama yapmak zorundayım. Kim kulübe seçilip de gelirse
ve hesap sormazsa o da çalmaya geliyor. 2 milyona alınması
gerekirken 4 milyona nasıl alındığını detaylarıyla anlattı o günkü
hocası. Bütün bunlar ortadayken oyuncu olarak kulübü zarara
uğrattığımızı söylemek kendi hatalarından başka bir şey değildir.
Bizim kimseyi itibarsızlaştırma gibi bir niyetimiz olmadığını
söyledim. Görevimiz sadece Trabzonspor’un haklarını korumaktır,
sadece onu yapıyoruz.”
“BİR KAĞIT GİBİ BEYAZIZ”
Başkan olduktan sonraki mal beyanının kendisine sorulduğunu ifade
eden Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, “Başkan
olduğumuzdan sonraki mal beyanımızı soruyorlar. Benim mal beyanım
resmi rakamlarda var. O zaman beyanımda 9 dairem vardı, şimdi 4’e
düştü. Nakit paramda azalma var. Ne siyasi, ne ticari olarak
Trabzonspor’u kullanmaya gelmedik. Ne mevcut arkadaşlarım ne camia
bir kuruş yedi diyemez. Belli kesim tarafından kullanılmaya çalışan
sorduğumuz hesabın yanlış olduğunu söyleyenler, bizi istedikleri
makama istedikleri zaman şikayet edebilirler. Bir kağıt gibi
beyazız bizim anlayışımız o. Bu soruyu bana soranlar kendi
başkalarının 2008’de TMSF’ye olan borcu ile şimdiki durumunu
kamuoyuna açıklamak zorundalar. Biz kulübe para buluyoruz diye bizi
eleştirenler, kulübün paralarını peşkeş çekip yiyenleri de
kamuoyunun takdirine bırakıyorum” dedi.
“HİÇBİR KORKUNUZ OLMASIN”
“Şike süreci ve sonraki mücadeleye baktığımızda bugün bize ‘siz
nerdeydiniz?’ diyenler onlar ne yaptılar?“ diye soran
Hacıosmanoğlu, “Emeğimizin çalındığı sürede federasyon başkanı
seçimlerinde önderlik yapıp, Fener sevdalısı Aydınlar’ın başkan
olmasına öncülük yapan Sayın Şener’dir. Onun başını yiyip
federasyon başkanı olan Demirören’in ana destekçisi Sayın
Şener’dir. Şike cezalarının azaltılması için başvurunun meclise
yapılması için mevzuata imza atan Trabzonspor Kulübü Başkanı Sayın
Şener’dir. Dün çok manidar bir açıklamaları var. ‘Sizin yaptığınız,
bizim emeğimizi çalanların ekmeğine yağ sürüyor’ diyorlar. Biz
kendi içimizdeki pisliği temizliyoruz. Şike sürecinde hiçbir
kusurunuzun olmadığı kanıtlandı. Bizim bir endişemiz yok, sizin de
olmasın. Sizin o süreçte temiz olduğunuzun en büyük kanıtı
şampiyonluğun elimizden kaçma sürecini başlatan en büyük maç
Ankaragücü maçıdır. Eğer böyle bir şeye teşebbüs etseydiniz,
kiralık oyuncumuz Gabriç’in bize gol atmasını engellerdiniz. Hiçbir
korkunuz olmasın. Bizim bu girişimlerimizi kimse bizim aleyhimize
kullanamaz. Şayet bizimle ilgili havada olan söylemler değil gerçek
delilerle bizim yaptığımız bir yanlış olursa biz emeğimizi çalan
insanlar gibi yapmadık demeyiz müracaatını biz yaparız“
açıklamalarında bulundu.
Hacıosmanoğlu, geçmiş yönetimle kendisinin ve yönetimdeki
arkadaşlarının hiçbir ortak yanı olmadığını kaydederek,
“Kullandıkları ‘zirvelerde kartallar, bulunur’ söyleminde biz
ikinci şıkka uyuyoruz. Biz sürünerek geldik. Süzülerek gelenler
kulübü yiyerek gidenlerdir. Bunu geçmişe baktığımızda siyasi ve
ticari kimlerin kullandığı ortadadır. Trabzonspor üzerinden şahsi
hesabı olanlar bunu bir tarafa bıraksın. Şike sürecinde eylem ve
söylemlerimizi beğenmeyenler bugün bir araya geliyorlar. Kerem
Yavuz’un ifadelerine katılıyorum. Şike sürecinde niye
kenetlenmediniz. Sayın bakanımız bizi eleştiriyor; Spor
Bakanı’ydınız, Trabzonspor’un hakları yenirken neredeydiniz veya
görevlerinizden niye istifa etmediniz. Dün bir açıklamasını
okuyorum Akyazı ile ilgili mücadele verdiklerini, 40 bin kişilik
olmasını kendisinin sağladığını, Mersin’in bunu yapamadığını
söyledi. Mersin ile bizi kıyaslıyor. Aydın Pişiren ile Faruk Kanca
projeyi sunduğunda elinin tersiyle projeyi iten insandır. Şefaatini
istemiyoruz, mezarımızdan taş çalma” dedi.
"TRABZONSPOR’DA PARALEL BİR YAPILANMA VAR"
Hacıosmanoğlu, "Faruk Bey’e çağrı yapıyorum. Kapılar arkasından
kimseyi yönlendirmesin. Milletvekilliği 3. dönem olduğu için
bitiyor. Trabzonspor gibi bir meşgale arıyor. Buyursun gelsin
başkanlığa adayım desin. Biz de ona yardımcı olalım. Önünü açarız.
Bütün bunların doğrultusunda bizi tasvip eden ve seçen insanlar
köyde analarımız, bacılarımız, kardeşlerimiz, şehirde de bizi
tasvip eden Trabzonspor sevdalılarıdır. Bugün bizi eleştirenlerin
hiçbiri bizi seçmedi. Bu düzen mi ortadan kalkacak yoksa devam mı
edecek. Derin paralel bir Trabzonspor yapılanması var. Bu
yapılanmanın yanlışlarını içimizde barındırmayız. Allah ve kul
indinde bu bizim asli görevimizdir."
“OLCAN GİTMEK İSTEDİ ANCAK BİZ GİTMESİ TARAFTARI DEĞİLİZ”
Olcan’ın durumu ile ilgili olarak da konuşan Başkan Hacıosmanoğlu,
“Kendisine, ‘Şampiyonluk kadrosu oluşturuyoruz. Sen de bu takımın
önemli bir parçasısın burada yer almanı istiyoruz. Maddi manevi her
türlü şartı yerine getirmeye çalışıyoruz sözleşmeyi uzatmayı
istiyoruz’ dedim. Kendisi de bir takım nedenlerden, aile
sorunlarından dolayı ayrılmak istediğini söyledi. ‘3-5 gün bir
hafta daha dinleneyim. Ailemle de görüşeyim’ dedi. Trabzon’da
sivrilen bir oyuncunun sürekli İstanbul’a gitmesi hoş bir durum
olmadığını buna göre karar almasını istedik. Bizim söylediğimiz
açık ve nettir” ifadelerini kullandı.
(İHA)