Haberalın hastane günleri sürüyor
Abone olErgenekon'dan tutuklandığı gün hastaneye kaldıran Prof. Haberal'ın hastane günleri sürüyor.
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Başkent
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın tedavisinin devam
ettiği, duruşmaya katılmasının mümkün olmadığı, savunmasının kısa
süreli olarak hastanede alınabileceği bildirildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Mahkeme Heyeti
Başkanı Köksal Şengün gelen evrakları okudu. Bu sırada, tutuklu
sanık Tuncay Özkan'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, Başkan Şengün'ün
evrakları okumasına tepki gösterdi.
Çörtoğlu, Özkan'ın savunmasını yapması için 16 aydır beklediğini
ifade ederek, mahkemenin Ağustos ayında gelen belgeleri okuduğunu
ileri sürerek, ''Şimdi bunları okumanız yarına kadar sürerse,
yarına kadar bekleyecek miyiz?'' dedi. Başkan Şengün, ''Sürerse
bekleyeceksiniz'' yanıtını verdi.
Ahmet Çörtoğlu da, böyle bir uygulamanın olamayacağını savunarak,
sanığın sorgulanmasına başlandığını anımsattı. Şengün, ''Var
efendim. Sanık sorgusunun kesilmesini kendisi talep etti'' diyerek
Çörtoğlu'nun yerine oturmasını istedi. Çörtoğlu'nun ''Oturmuyorum.
Oturduğum yerden de konuşurum'' demesi üzerine, Başkan Şengün,
''Sizi dışarı çıkartmak zorunda kalacağım'' uyarısında bulundu.
Çörtoğlu'nun ''Buna hakkınız yok'' sözleri üzerine Şengün, ''Biz
tartışma istemiyoruz. Lütfen oturun. Bağıra çağıra konuşuyorsunuz
avukat bey, ancak bu belgeler eski belgeler değil, mahkemeye ancak
ulaşıyor'' diyerek gelen evrakları okumaya devam etti.
Buna göre, tutuklu sanık Yarbay Mustafa Dönmez için avukat istenen
İstanbul Barosu tarafından müdafi tayin edilmediği kaydedildi.
HABERAL'IN RAPORU ULAŞTI
Yine İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsünden Prof.
Dr. Mehmet Haberal ile ilgili evraklar gönderildiği belirtildi.
Yazıda, ''Prof. Dr. Haberal'ın tedavisinin İÜ Kardiyoloji
Enstitüsü'nde devam ettiği, duruşmaya katılmasının mümkün
olmadığı, savunmasının kısa süreli olarak hastanede
alınabileceği, bunun için ''on-line'' sistemin bulunduğu''
bildirildi.
Mahkeme tarafından sanıklardan ele geçirilen CD ve DVD'lerin el
konulma, yazılma ve oluşturulma tarihlerine ilişkin naip hakim
tarafından yapılan bilirkişi incelemesinin tamamlandığı ve mahkeme
dosyasına konulduğu kaydedildi.
TALEPLER ALINDI
Köksal Şengün, daha sonra konuşmak isteyen avukatlara söz
verdi.
Avukat Ahmet Çörtoğlu, mahkeme tarafından savunma yok sayılırsa
yargılama olmayacağını ifade ederek, sözlerine şöyle devam
etti:
'' 'Oturun, oturttun. Çık dışarıya', diye tehdit ederseniz ne
olacak? Heyete böyle bir yargılamayı yakıştıramıyoruz. Mahkeme 25
Eylül 2009 tarihinde iddia makamına bu ödevi vermiş. İddia makamı 3
aydır bu ödevi yerine getiremedi. Hangi fiiller nedeniyle hangi
suçlamalarla bağlantı kurulduğunun açıklanmasını istedik. İyi
niyetli olan iddia makamı emrindeki katibi, mübaşiri gönderir
dilekçeden bir örnek alırdı. Savcılar bu görevi yerine
getiremediklerine göre, müvekkilin tutukluluk sebepleri ortadan
kalkmıştır. Mahkemenin tutukluluğa ilişkin bir karar vermesini
istiyoruz.''
Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün avukatı Ali Rıza
Dizdar da, müvekkilinin bu sabah 08.30'da Adli Tıp Kurumu'na
gitmesi gerektiğini ifade ederek, ''Müvekkilim, doktorlar müsaade
etmediği için Adli Tıp Kurumu'na götürülemedi. Halen hastanede.
Paşanın yanına gidiyorum, doktorlar koluna giriyor, yürüyor. Adli
Tıp Kurumu'na, 'tehlikesi var' diye göndermiyor. Ama ben bu
tehlikeyi ne mahkemeye, ne de savcıya anlatamıyorum'' diye
konuştu.
SAVCI PEKGÜZEL'İN ''GEREĞİNİN TAKDİRİ'' İSTEMİ
Taleplerin ardından görüşünü açıklayan Savcı Mehmet Ali Pekgüzel,
3069 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan
İşler Hakkındaki Kanun'un 3'üncü maddesinin özet olarak, ''TBMM
üyeleri devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarda devlet aleyhine
vekil olamazlar, serbest mesleklerini icrada milletvekili unvanını
kullanamazlar'' ve 7'inci maddesinde de ''Bu kanuna aykırı hareket
eden üyeler hakkında iç tüzük hükümleri uyarınca işlem yapılır.
Üyeliğin düşmesine, TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar
verilir'' şeklinde olduğunu hatırlattı.
CHP milletvekillerinin duruşma salonunda izleyicilere ayrılmış olan
sıralardan takip etme imkanına rağmen, özellikle sanık müdafilerine
ayrılmış sıralarda oturduklarını dile getiren Savcı Pekgüzel'in,
istemi duruşma tutanağına, şu şekilde geçirildi:
''Duruşma aralarında bazı sanıklarla görüşme yaptıkları
gözlenmektedir. Bu kapsamda bir sayın milletvekilinin dava
sanıklarından birisiyle önceye ait aralarında 'avukat-müvekkil'
ilişkisi bulunduğu da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bir kısım
milletvekilinin duruşmalardan sonra yargı görevlileri ve yargılama
konuları hakkında basına demeç verdikleri de gözlenmektedir. Bu
açıklamalar, CMK 205 ve işaret edilen kanun maddeleri uyarınca,
duruşma tutanaklarının 'gereğinin takdiri' için TBMM Başkanlığına
gönderilmesine karar verilmesini talep ediyoruz.''
Mahkemenin talep ve istemler için verdiği ara sürüyor.