Haber-Sen'den hükümete tepki

Haber-Sen basın açıklaması ile sendika yöneticilerinin sürüldüğünü iddia ederek şu açıklamayı yaptı; Bu memleketi babalarının çiftliği gibi gördüler. Babalarının çiftliğini satar gibi satılığa çıkardılar. Bu memleketin emekçilerine, babalarının çiftliğinin ırgatı gibi davranmaya utanmadılar. Emekçiler dağ gibi sorunların altında inim inim inlerken, onlar para babalarıyla memleketi nasıl pazarlayacaklarının hesabına girdiler. Biz emekçiler için artık bıçak kemiğe dayandı: Önce, PTT çalışanlarının en temel, en insani haklarını talep ettiğimiz için cezalandırıldık. Sonra, “Bu ülkenin kendi öz kaynaklarıyla yarattığı, dünyanın en büyük telekomünikasyon şebekelerinden biri olan Türk Telekom’u sattırmayız” dediğimiz için “VATAN HAİNİ” ilan edildik!. SUÇUMUZ, İşimize, Aşımıza, Onurumuza, Yarınımıza Ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmaktı! Biz, Telekom’u sattırmamak için sokaklara dökülenleriz! Biz, “Bu ülkeyi, geleceğimizi, onurumuzu sattırmayacağız” diyerek iş bırakanlarız! Hayatı durduranlarız! Biz, ülkemizi de, geleceğimizi de, onurumuzu da kimseye çiğnettirmemek için, her türlü bedeli göze alan emekçileriz! “Bu ülke bizim!” dedik... “Kral çıplak!” dedik... “PTT emekçilerinin sorunlarını çözün” dedik... Türk Telekom’a sahip çıktık… Ve İzmir Şube Başkanımız Ali YILBAŞI ile Şube Sekreteri Varol ÇİNİ’yi SÜRDÜLER! Şube Başkanımız Ali YILBAŞI, PTT İzmir Başmüdürlüğünden, Pasaport Merkez Müdürlüğüne; Şube Sekreterimiz Varol ÇİNİ de Karşıyaka PTT Merkez Müdürlüğünden, Eşrefpaşa PTT Merkez Müdürlüğüne sürgün edildiler. NEDEN? Çünkü onlar, emekçilerin insanca yaşama hakkını savundular… Çünkü onlar, Ulaştırma Bakanını kırmızı halılarla, çiçeklerle, yerlere eğilerek karşılamak yerine, “Daha Kaliteli, Hızlı, Güvenilir ve Çağdaş Hizmet İçin TÖREN DEĞİL Yeterli PERSONEL İstiyoruz” diye pankart açtılar… Çünkü onlar, kapıkulu olmayı reddedip, Anayasal, yasal, meşru, demokratik haklarını kullanan uygar, örgütlü bireyler olmayı seçtiler! (*) Ve IMF’den aldıkları emirle Türk Telekom’u haraç mezat satmaya çalışanlar, foyalarını meydana çıkaran Haber-Sen’e ve yöneticilerine saldırmaya başladılar. Hepimiz biliyoruz ki, bu ülkeyi yönetmek iddiasıyla ceylan derisi koltuklara kurulanlar, başı dik emekçiler değil, onursuz kapıkulları istiyorlar! HABER-SEN, hiçbir zaman eğilmeden, inatla, inançla, kararlılıkla, mücadelesini sürdürecek. Hayatı elleriyle yaratan biz isek, durduracak olan da bizleriz! Sorunlara, çözüm önerilerimize kulaklarını tıkayanlar, Çözüm talep eden yöneticilerimizi sürgüne gönderenler, yaptıklarının sonuçlarına da katlanacaklar. Ulaştırma Bakanı’na sesleniyoruz: BU HUKUKSUZLUĞA DERHAL SON VERİN! HABER-SEN Merkez Yönetim Kurulu 22 Temmuz Cuma İzmir’de Şube yöneticilerinin yanında olacak.