Gürsel Tekin'den Halk TV'ye çağrı: Söz hakkı verilmesini talep ediyoruz
Abone olCHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyım olarak atanan Gürsel Tekin, Halk TV'ye çağrıda bulundu. Tekin, Halk TV ekranlarında "CHP'nin üyesi bile olmayan bazı gazeteci, televizyoncu ve yorumcuların" kendisine yönelik saldırganlar tavırlarda olduğunu söyleyerek, "Tarafımıza yöneltilen ithamların açıkça çarpıtma ve karalama niteliği taşıdığı bu süreçte, aynı ekranlarda söz hakkı verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Gürsel Tekin sosyal medya hesabından, Halk TV'de bazı konukların
kendisine yönelik gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu söyledi.
Tekin, "İddia sahiplerinin bir kısmının geçmişte itirafçı olmuş
kişiler veya kamu ihalelerinde çeşitli şaibelerle anılmış
ortaklıklar içinde yer alan isimler olması, yapılan suçlamaların
inandırıcılığını sorgulatmakla birlikte, bu kişilere tek taraflı
şekilde ekranlarınızda yer verilmesi basın etiği açısından da
endişe vericidir" dedi.
Gürsel Tekin'in sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
"Sayın Halk TV Yönetimi,
Son dönemlerde ekranlarınıza çıkan bazı konukların, tarafımıza yönelik gerçek dışı beyanlarda bulunarak kamuoyunu yanıltan ve itibarımızı zedeleyen açıklamalarda bulunduğunu üzülerek izlemekteyiz.
İddia sahiplerinin bir kısmının geçmişte itirafçı olmuş kişiler
veya kamu ihalelerinde çeşitli şaibelerle anılmış ortaklıklar
içinde yer alan isimler olması, yapılan suçlamaların
inandırıcılığını sorgulatmakla birlikte, bu kişilere tek taraflı
şekilde ekranlarınızda yer verilmesi basın etiği açısından da
endişe vericidir.
Halkın haber alma hakkına ve ifade özgürlüğüne saygı duyan bir yayın organı olarak, bizlere yönelik bu iddialara yanıt verme ve kamuoyunu aydınlatma hakkımızın da tanınmasını bekliyoruz.
Tarafımıza yöneltilen ithamların açıkça çarpıtma ve karalama niteliği taşıdığı bu süreçte, aynı ekranlarda söz hakkı verilmesini talep ediyoruz. Gerçeklerin ortaya çıkması adına, adil ve dengeli yayıncılık ilkeleri çerçevesinde bu talebimizin değerlendirileceğine inanmak istiyoruz.
Anlamakta zorlanıyorum
40 yıldır siyasetin içindeyim. Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde zaman zaman yaşanan rekabetlere, fikir ayrılıklarına, iç tartışmalara tanıklık ettim. Bunları doğal ve hatta gerekli gördüm. Ancak bugün geldiğimiz noktada, partimizin bir neferi dahi olmayan; üyesi bile olmayan bazı gazeteci, televizyoncu ve yorumcuların bu denli saldırgan, bu kadar can hıraş bir şekilde bize yönelmesini anlamakta zorlanıyorum."