Günün haberi Batman'dan geldi
Abone olCezaevinde 15 yıl yattıktan sonra tahliye olan Rezzak Gök, gözaltına alınmadan önce nüfus kütüğüne ölü olarak kaydedildi. Ölüyken ceza alan Gök, şimdi kimlik alamıyor.
1989 yılında bir ev baskınında gözaltına alınan ve daha sonra
müebbet hapse çarptırılarak cezaevine konulan A. Rezzak Gök (41),
15 yıl yattığı cezaevinden çıktıktan sonra kimlik almak için
gittiği Siirt Nüfus Müdürlüğü'nde kütükte ölü olarak kayıtlı
olduğunu öğrendi. Aziz Nesin'in yazdığı, Ali Sürmeli'nin
yönetimiyle tiyatro sahnesine de taşınan "Yaşar Ne Yaşar Ne
Yaşamaz" olayının bir benzerini eski bir hükümlü yaşıyor. Mahkeme
"ölü" gösterilmesini dikkate almadan ceza verirken, Nüfus Müdürlüğü
"ölü" gösterilmesini dikkate alıp kimlik vermiyor. Yıllardır
dışarıda özgürce gezmeyi hayal ettiğini, ancak kimlik olmadan
sokağa çıkamadığını kaydeden A. Rezzak Gök'ün "kimlik" öyküsü 15
yıl önceye dayanıyor. 1979 yılında tutuklanarak 10 yıl hapis
yattıktan sonra serbest bırakılan ve daha sonra 1989 yılında PKK'ye
katılan A. Rezzak Gök, 25 Ekim 1989 tarihinde Siirt'in Eruh
İlçesi'nde bir köye yapılan baskında gözaltına alındı. Kimliği
yanında olmayan ve gözaltında 20 gün kalan Gök, 14 Kasım 1989 günü
tutuklanarak cezaevine konuldu. Uzun süre tutukluluk hali devam
eden Gök, 17 Haziran 1992 tarihinde Diyarbakır 2 No'lu Devlet
Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından "yasadışı örgüt üyeliğinden"
müebbet hapse çarptırıldı. Ancak yargılandığı halde,
yakalanmasından 34 gün önce yani 21 Eylül 1989 günü, kayıtlı
bulunduğu Siirt Nüfus Müdürlüğü'nce ölü kişi olarak kayda geçti.
Cezaevinde 15 yıl ölü olarak yattı Nüfus kütüğünde ölü olarak
geçmesine ve nüfus cüzdanı bulunmamasına rağmen, değişik
cezaevlerinde 15 yıl yatan A. Rezzak Gök, ailesi tarafından da ölü
bilindiği için uzun süre ailesi ile görüşemedi. Fakat Gök Ailesi
bir süre sonra çocuklarının yaşadığını ve cezaevinde olduğunu
öğrendi. Gök Ailesi oğullarının yaşadığını öğrenmelerine rağmen
görüşemediler. Çünkü Gök'ün nüfus kütüklerinde ölü olarak geçmesi
nedeniyle oğulları olduğunu kanıtlamaları isteniyordu. Gök Ailesi
çabaları sonrası oğulları ile görüşmeye başladı, ancak Gök'ün ismi
nüfus kütüklerinde hep ölü olarak kaldı. 15 yıl sonra gelmeyen
özgürlük Gök, infazının tamamlanması ile birlikte 14 Ekim 2004 günü
Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nden tahliye edildi. Fakat Gök'ün
özgürlüğünün tadını çıkarması çok kısa sürdü. Batman Nufüs
Müdürlüğü'ne başvurarak kimliğini almak isteyen Gök, çıkarılan
kütük dosyasında hala "21 Eylül 1989 tarihinde öldü" diye geçtiğini
gördü. Müdürlükte kendisini tanımlayan bir belge olmadığı için
kimlik alamayan Gök, daha sonra Batman Cumhuriyet Başsavcılığı'na
başvuruda bulundu. Ancak savcılıktan da "Bizim ile ilgili bir mevzu
değil" yanıtını aldı. 'Öldü diye zorla kağıt imzalatıldı' Gök,
yaptığı araştırma sonucu kendisinin kütüklere ölü geçmesinin
nedeninin gerillada bulunduğu dönemde sivil polislerin babasına
zorla imzalattırdığı bir belge olduğu sonucuna vardı. Gök konuyla
ilgili şunları söyledi: "Gözaltında olduğum dönemde polisler eve
giderek Siirt'in Eruh İlçesi kırsalında bulanan Çırav Dağı'nda
çıkan çatışmada hayatını kaybeden 9 PKK gerillasından birinin ben
olduğumu söylüyor. Babama benim öldüğüme dair bir kağıt imzalatmaya
çalışıyorlar. Babama zorla imzalatıyorlar." Kendisinin ölü olarak
kaydedildiği dönemde tutuklu olduğunu belirten Gök, "O dönem
infazlar, faili meçhuller ve gözaltında kayıplar çok yaşanıyordu.
Gözaltında bulunduğum ve tutukluluk halimin devamı ile birlikte
sivil polislerin evimize giderek babama böyle bir kağıt
imzalatmaları, beni yaşamadan mezara koydukları anlamına geliyor.
Bundan çıkarılacak başka bir sonuç olamaz" diye belirtti. 'Mahkeme
neye dayandı?' Nüfus kütüğünde "ölü" görünmesine rağmen,
mahkemelerde neye dayanılarak kendisine ceza verildiğini
anlayamadığını belirten Gök, "Yaşamadığımı resmi makamlar kütüklere
işlemiş. Belgelerde bu mevcut. Buna rağmen mahkemeden tutun,
cezaevine kadar birçok merci ölü olma durumunu dikkate almamış. Bu
duruma bir anlam veremiyorum" dedi. KEREM ÇELİK / DİHA