Gülenin dostu ne demek istiyor?
Abone olZaman gazetesi yazarı ve Fethullah Gülen'in en yakın dostu Hüseyin Gülerce 'kaset' olayı üzerine ilginç açıklamalar yaptı!..
Gülen Cemaati'nin önde gelen ismi, Zaman gazetesi yazarı
Hüseyin Gülerce 'kaset' olayı üzerine ilginç açıklamalar
yaptı!..
Gülerce, Ak Parti’nin iktidara gelmesinin ardından Baykal’la
yaşadıkları olayı ancak birkaç
yıl sonra açıklayabileceğini söyledi ve ekledi:
“Şimdi açıklarsam yer yerinden oynar. Bazı şeyleri
zamanlama itibariyle tarihe bırakmak lazım. Her şeye rağmen
Baykal’la ilgili kahramanlık duygusu bende
değişmez”
Deniz Baykal’ın istifasını açıkladığı toplantıda,
“Pensilvanya’dan gelen mesajı samimi buluyorum”
sözleri, CHP tabanında şok etkisi yaratırken, Fethullah Gülen
cemaati üyelerini de şaşırttı.
Gülen mesajı doğruladı ancak perde arkasındaki isimler açığa
çıkmadı... Cemaatin önde gelen isimlerinden, Zaman Gazetesi yazarı
Hüseyin Gülerce, Yalova’daki evinin kapılarını ilk defa açtı ve
uzun süre tartışılacak açıklamalarda bulundu.
BAYKAL İYİ TANIYOR...
Deniz Baykal’ın “Pensilvanya” mesajı herkesi şaşırttı. Olayın aslı
nedir ve herkesin merak ettiği, mesajı ileten o isim
kim?
Elbette biliyorum ama söylemeye yetkili değilim. ABD’ye telefon
açıp işin aslını o gün öğrendim. Hoca Efendi kendisi bizzat
konuşmadı. Yanında bulunan ve kendisini Türkiye'den ziyarete gitmiş
bir kişi aracılığıyla oldu.
Cübbeli Ahmet Hoca ile görüşmeyi sağlayan Mahmut Koçak
geliyor akıllara?
Değil. Ama sesinden tanıyacak kadar yakın diyebilirim. Zaten Sayın
Baykal ile o kişinin konuşması için aralarında bir hukuk olması,
Baykal’ın onu tanıyor olması, sempatiyle bakması lazım. Bir CHP
milletvekili hoş bir şey söyledi. "Özel
Kalem Müdürü aramış“ dedi. Bizi böyle tanıyorlar
(gülüyor). Hiç Hoca Efendinin özel kalem müdürü
olur mu? Ben, Hoca Efendinin, Erbakan’la ilgili
hassasiyetine bizzat şahit oldum. Baykal ile ilgili haberleri
dinlerkenki hissiyatını tahmin ediyorum.
KAHVALTI EDİYORDUK...
Aynı hassasiyeti mi gösterdi size göre?
Evet. Ama bir de bu işin evveliyatı var. Herkes zannediyor ki bir
diyalogsuzluk vardı. Ben Samanyolu’nda 9 yıl program yaptım. Senede
en az iki defa Baykal’ı Pazar sohbetine çağırırdım. Bir seferinde
”Hüseyin Bey, en
çok sizin programınızda
rahat ediyorum. Biliyorum ki beni köşeye sıkıştıracak, sorgulayacak
şekilde davranmıyorsunuz. Kendimi ifade etme adına sorular
soruyorsunuz “ dedi.
Kahvaltılar yapıyormuşsunuz. Hiç bir araya geldiler
mi?
O kahvaltılarda buluşmadılar. Program öncesi buluşup kahvaltı
ediyorduk. Mesela Mehmet Sevigen de katılırdı bu programlara.
AÇIKLARSAM YER YERİNDEN OYNAR
”Bize karşı Baykal’ın önyargısı yoktur“ diyorsunuz?
Öyle olsa böyle buluşmalar olabilir mi? Ben tam tersine, Sayın
Baykal’ın bu harekete o dönemde olumsuz bakmadığına, Türkiye için
faydalı bir hareket gördüğüne dair, belki birkaç sene sonra
açıklayabileceğim çok somut davranışlarını bilen bir insanım.
Nasıl bir davranış?
Bunu şimdi söylersem yer yerinden oynar. Bazı
şeyleri zamanlama itibariyle tarihe bırakmak lazım. Erken
söylediğiniz zaman insanlar bunu kaldıramıyor. Ben bir
programımda, ”Sayın Baykal’ı çok seviyorum“ diyerek ipucu
verdim. O somut şeyi düşünerek Baykal’ı sevdiğimi söyledim.
Hangi tarih aralıklarında yaşanıyor bu olay?
AK Parti iktidar olduktan sonraki dönemden söz ediyorum.
En azından ipucu verseniz?
Türkiye’de yer yerinden oynar dedim ya. Bu somutluğun içinde
görüşme var tabii. Ahlaki yanlışlıklar hariç Sayın Baykal siyaseten
ne yanlış yaparsa yapsın bendeki o kahramanlık duygusu
değişmez.
Kasetle ilgili düşüncelerinizi de merak
ediyorum?
Bugün bir görüntü olayı var. Başına bir iş gelmiştir. İnsan olan
herkesi üzen bir şeydir. ” Oh olsun “ diyenler
bana göre seviye kaybetmiş insanlardır. Dini inancınızı da
bırakınız, insanın ayağa kayabilir, başına bir şey gelebilir.
Bunlar başkalarını sevindirecek değil, üzecek olaylardır.
SELAMLARINI İLETTİ
Sayın Gülen ile Baykal’ın geçmişine dönersek?
2004-2006 yıllarında Baykal ile görüşmelerimiz oluyordu. Genel
Merkez’de iki defa ziyaret ettik. Baş başa sohbetlerimiz oldu.
Bunların hepsinde ben ABD’den Sayın Gülen’in saygılarını illetim,
Deniz Bey de ”Sağlığı nasıl? Selamlarımı iletin”
dedi. Baykal’ın son bir yıldır söyleminden dolayı -F tipi diye bir
şey kaçırdı ağzından- zannediliyor ki, hiçbir diyalog yok.
Ama onlar iki samimi dostmuş gibi biz birinin selamını
diğerine söylüyorduk. Hoca Efendi’nin hissiyatını tahmin
ediyorum Baykal’la ilgili. Demiştir ki, ”Ben bu olaya çok
üzüldüm. Sayın Baykal şöyle bir insandır“, o hissiyatı
yanındaki arkadaş alınca aramıştır.
O KİŞİ İZİNSİZ ARAMAZ
İzinsiz arayabilir mi?
Tabii ki Hoca Efendi’den izinsiz o telefonu açamaz. ”Bunu
paylaşabilir miyim?“ diye sormuştur. Sayın Gülen de,
”Paylaşabilirsin“ demiştir. Arada diyalog olmasa,
kopukluk olsa ”Pensilvanya’dan gelen mesajların
samimiyetine inandım“ demez.
Ama aynı konuşmada Baykal suçu hükümete attı?
Orada Baykal bizi çok zor durumda bıraktı. Bunlar ayrı ayrı
söylenseydi sıkıntı yaşamayacaktık. Ama ”Samimiyete inandım“ dediği
bir konuşmada elinde belge, somut bir bilgi olmadan hükümeti çok
ağır eleştirmesi, Türkiye’deki fitne merkezlerini harekete geçirdi.
Baykal bir taşla iki kuş vuruyor, Gülen cemaatine sempati
gösterirken, hükümete ver yansın ediyor. ”CHP ile Gülen
cemaatinin arası düzelecek, AK Parti ile arası bozulacak“
dediler.
CHP'NİN BEYAZ TÜRKLERİ KILIÇDAROĞLU'NU KABUL
ETMEZ...
DİĞER SAYFADA...
Rotayı değiştirip CHP’ye mi yükleniyorlar? Beklenti ne
olabilir?
CHP’nin başında Baykal durduğu sürece CHP sıçrayamıyor, yüzde 20
bandında dönüp duruyor. Dediler ki “CHP’yi yüzde 30 yapabilirsek,
MHP yüzde 20’ye yaklaşırsa, bir CHP- MHP koalisyonu kurabiliriz.”
Bence düşünce bu.
Gerçekleşir mi?
Hayır. Baykal dönemez. Çünkü Baykal dışında CHP’yi bu şekilde
tutacak karizmatik başka insan yok.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu taban seviyor ama?
Kılıçdaroğlu, Beyaz Türkler’in yönetimde olduğu bir CHP’ye asla
yönetici yapılamaz. CHP’nin Beyaz Türkleri Kılıçdaroğlu’nu asla
kabul etmez.
Kimleri kast ediyorsunuz?
Onur Öymen, Önder Sav... Dersim olayıyla ilgili
laf ettiğinde Kılıçdaroğlu nerede bulunduğunu unutarak,
“Öymen’in gereğini yapması lazım” dedi. Ama Salı
günü Baykal, Öymen’i yanına aldı, CHP grubuna öyle girdi.
Kılıçdaroğlu, Türk siyasi tarihine, “lafını en hızlı yutan
siyasetçi” olarak kaydoldu.
CHP yüzde 20 bandının altına da düşecek size
göre?
Tahminim o. Bundan sonra siyasi hayatımız CHP kavgalarının bol yer
aldığı bir döneme giriyor.
Lider kim olacak peki?
Bence genç birini bulacaklar. Statüko güçleri hepten dinazorlardan
oluşmuyor. Bu sürpriz bir isim ve kurultaya kadar kamuoyunu böyle
oyalayacaklar.
İNKAR ETMEDİ, KOMPLO DEDİ, DÖNEMEZ!
Yazılarınızda açıkça “Baykal dönemez” diyorsunuz?
Baykal bu görüntü olayını inkar etmedi. “Bu bir komplodur” dedi ve
bunu tarif etti. Bir insan bir şeyi yapmayınca tepkilerinden belli
olur bence. Allah korusun yapmamış birinin başına gelse ilk
dakikadan itibaren “Arkadaş ben buradayım” diye ortaya çıkardı.
Bayan da ortaya çıkardı. “Bizim çoluk çocuğumuz eşlerimiz
var. Yapanlar ispat etsinler” derdi. Baykal’dan 3 gün,
bayandan 5 gün tepki gelmedi. Herkes onlara, “Bu olay var mı yok
mu?” dedi, ama “yok” denmedi. Ama ben “var” demiyorum.
İnandırıcı bulmadınız galiba açıklamaları?
Baykal basın toplantısında, “Meskene girilmiş, duvarlara,
eşyalara kamera yerleştirilmiş” diye izah etti. Ama, “Hiç
alakası olmayan görüntülerimiz ayrı yerlerde çekilip, bir araya
getirilmiş” demiyor. “Dönemez” i buna dayanarak söylüyorum. Baykal
ilk günden “Böyle bir olay kesinlikle olmamıştır. Ben yine
de gerçeğin ortaya çıkması için istifa ediyorum” deseydi,
bana göre dönerdi. Ama o görüntüler orada duruyor ve arkasında
“varan 2” diyorlar.
Varan 2’yi bir duyuma dayanak mı
söylüyorsunuz?
O görüntüler bittikten sonra “varan 2” yazıyor. Bu yalanlanmadığına
göre o odadaki her şey internet ortamına atılmamış demektir.
Baykal’a bir mesaj var.
Tehdit var aslında?
Bir şantaj ve tehdit var. Şunu diyorlar; Biz bu tertibi senin
CHP’nin başından gitmen için yaptık arkadaş, direnirsen, tekrar
dönersen bunun devamını da internet ortamına Kanada’dan atarız.
Bu ima Deniz Beyin elini kolunu bağlayacak mı?
Böyle bir bagajla nasıl dönecek, dönemez. Bagaj adım atmasını
engelliyor. Yarın ikinci bir görüntü çıkarsa, toplulukların içine
giremez hale getirirler. Laf atarlar her yerden.
Kim bu insanlar?
Büyük oynayan insanlar bana göre. İş neticesiyle belli olur. Netice
CHP’nin başından gitmesi, hayal bile edilemeyecek Baykal gitti. İş
budur.
Baykal’ın hükümete yönelik suçlamalarına katılıyor
musunuz?
Hükümet böyle bir şeyi yapmaz. Bu suçlama haksız. Çünkü bu eninde
sonunda ortaya çıkacak bir şey. Ayrıca Baykal’ın CHP’nin başından
gitmesi hükümetin çok mu işine gelir? Bence gelmez. Daha önce 8
defa güreşmişsiniz tekrar güreşe çıkıyorsunuz. Ama hiç bilmediğiniz
biri geliyor. Onunla güreş tutmak mı rizikoludur, yoksa
tanıdığınızla mı?
Baykal’ın suçlamasının ardından Başbakan’ın karşı yaptığı
konuşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yapmasaydı iyi olurdu. Üslubu yumuşatmadan yanayım her zaman.
Siz kimden şüpheleniyorsunuz?
Türkiye’deki mücadele bir yere dayandı. Eskiden sağcı solcu vardı
şimdi bana göre tek birşey var: Bir tarafta statüko, bir tarafta
demokratikleşmeyi isteyenler. İkisi arasında bir mücadele var.
Hangisi peki size göre?
Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyenlerin yapma ihtimalleri
zayıf. Sayın Baykal “Ben Ergenekonun avukatıyım” dedi ve şimdiye
kadar bütün ağırlığını statükodan yana kullandı aslında.
Siz bunu statükonun yaptığını düşünüyorsunuz?
Bence statüko Baykal’ı tasfiye ediyor. Bakın şu ana kadar
başaramadıkları tek şey Ak Parti’yi içten bölmek. İlk Ak Parti
parlamento grubuna Sarı Kız, Ay Işığı ile çok yüklendiler. O zaman
70-80 milletvekili ile bir hareket yapacaklarını düşünüyorlardı. Ak
Parti’li hiçbir milletvekilini töhmet altına almak istemem ama bunu
Erdoğan fark etti. İkinci dönem için milletvekili seçiminde ince
eleyip sık dokudular. 8. maddede “Ergenekoncular var” falan dendi.
Erdoğan büyük bir liderlik sergiledi ve atlattılar. Geçmiş döneme
bakın, DYP’yi böldüler ve Mesut Yılmaz başbakan oldu. Böyle bir
operasyon şimdi Ak Parti’ye yapılamıyor.
GÜLEN, ERDOĞAN'I SİLDİ Mİ?
Uzun zamandır bu dedikodu var. Gülen, Başbakan’la iddia edildiği
gibi ipleri kopardı mı?
Hoca Efendi kimseyle ipleri koparmaz. Bir olay anlatayım: Birisi
Hoca Efendi başta olmak üzere, bu hareketteki insanları çok üzdü.
Hoca Efendi, ‘Sakın cehenneme gitsin’ demeyin. Aleyhimizde ağır
yazıları yazanların bile cehenmeme gitmesini istemem. Cehennem çok
kötü yerdir” dedi. Bunları silmemiş Gülen’in, hiçbir zararı olmamış
Başbakan’ı sildiği iddiaları doğru değil.
Bir kopuş yaşanmıyor yani?
Gülen ABD’ye gitmeden önce siyasilerle görüşmüştür. Mesut Yılmaz,
Tansu Çiller, rahmetli Bülent Ecevit, Süleyman Demirel... Böyle din
hizmeti yapan insanlar hükümetleri hiçbir zaman karşılarına almak
istemezler. Çünkü sizin hükümetinizdir, icrai yetkileri vardır. Siz
‘eğitim’ diyorsunuz. Sizin yüzünüzden bu tür hizmetlere zarar
gelmesini ister misiniz? Bizim hiçbir zaman Başbakan’la problemimiz
olmadı. (Vatan)