Gül'e neden kapıyı araladı? Erdoğan'ın planı
Abone olRuşen Çakır, 2015 genel seçimlerinde adaylığı gündeme gelen Abullah Gül ile senaryoların yeni versiyonlarını yazdı.
Habertürk gazetesi yazarı Ruşen Çakır, Abdullah Gül'ün
2015 genel seçimlerinde aday olması halinde olası yeni senaryoları
köşesine taşıdı.
Yazar, başkanlık sistemine alenen karşı çıkan Gül'e,
Erdoğan'ın yeşil yakmasına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun Gül'ün olası adaylığına kapı aralaması Ankara kulislerini hareketlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ve sonrasında Gül'e mesafeli durduğu yönündeki görüşü ters yüz eden Erdoğan'ın bu açıklamaları ne anlama geliyor?
Bu soruya yanıt arayan Ruşen Çakır, "Abdullah Gül dönerse..."
başlıklı yazısında Erdoğan'ın Gül'e yönelik sıcak mesajların
muhtemel gerekçelerini böyle kaleme aldı:
FİDAN'A ONAY VEREN DAVUTOĞLU'NA KIRGIN MI?
"Bugün kapının neredeyse sonuna kadar açılmasında, ekonomideki
çalkantılar, bölgemizde (IŞ)İD nedeniyle giderek tırmanan gerilim,
çözüm sürecinde müzakere aşamasına gelinmiş olması gibi faktörler
bulunduğunu tahmin edebiliriz. Bir de şu var: Kimileri hâlâ
"danışıklı dövüş" diye ısrar etse de Erdoğan'ın Hakan Fidan'a
yönelik kırgınlığı sürüyor. Tabii bundan, onun aday adaylığına onay
veren Başbakan Davutoğlu da payına düşeni alıyor olsa gerek.
Cumhurbaşkanının parti ve hükümetin gidişatından tam anlamıyla
memnun olmadığını düşünmemize neden olacak epey gelişme yaşandı
geçen kısa süre içinde.
SEÇİM TEDİRGİNLİĞİ
Ve tabii ki yaklaşan genel seçimler. Erdoğan'ın, "400 milletvekili"
gibi gerçekleşmesi imkânsız bir hedef koyduğu bu seçimlerde
partisinin (kendisini "partili Cumhurbaşkanı" olarak tarif ettiği
için böyle dememizde bir sakınca olmaması gerekir) evdeki bulgurdan
olma ihtimalinin bir şekilde belirmesi halinde duruma müdahale
etmesi şaşırtıcı olmazdı.
Öteden beri kamuoyu yoklamalarını çok önemseyen, seçmenin nabzını
kısa periyotlarla sürekli ölçtüren bir siyasetçi olduğu için Gül
kartını devreye sokmuş olmasının seçimlerle doğrudan alakası
muhakkak vardır. En basit hesapla, eğer HDP yüzde 10 barajını
aşarsa en az 20 milletvekili artırması ve bunların ezici bir
çoğunluğunu AKP'den alması bekleniyor.
Gül' ün seçimlere katılması ve öne çıkarılması, HDP'nin yükselişini
ne derece frenler bilinmez ancak AKP'ye yeni bir soluk ve heyecan
getirme ihtimali yüksek.
SENARYOLARIN YENİ VERSİYONLARI
Eğer Gül aday olup seçilirse ne olur? İlkin, herhalde
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesindeki senaryoların giincellenmiş
versiyonlarını tekrar konuşmaya başlarız: AKP'nin olağanüstü
kongreye gitmesi, Gül' ün genel başkan seçilmesi ve akabinde
başbakanlık görevini üstlenmesi...
Kuşkusuz bunlar kolay olacak şeyler değil. Ancak Gül'ün üst düzey
sorumluluklar üstlenmese bile, kendi halinde bir milletvekili
olarak kalmayacağı, partisi içinde bir iktidar odağı olacağı
kesin.
Örneğin, AKP'nin kuruluşuna emek verip zamanla kendilerini
dışlanmış hisseden çok kişiyi yeniden partiye angaje edebilir. Daha
önemlisi Ali Babacan başta olmak üzere ekonominin kurmayları,
siyasi iktidarla ilişkilerini onun üzerinden rehabilite
edebilirler.
Öte yandan Gül'ün siyasete dönmesi, iktidar partisinin
stratejilerini de bir şekilde etkileyecektir. Bunların başında da
herhalde Erdoğan'ın başkanlık sistemi planları gelir.
Erdoğan'ın, kafasındaki başkanlık sistemine alenen karşı çıktığı
bilinen Gül'e kapıları açması da "Siyasette olmaz
olmaz" sözünün teyidi gibi."