Gül'den müttefiklere gözdağı
Abone olGül, ABD'nin talebine "Biz bağımsız bir ülkeyiz. Kuzey Irak'a girip girmemeye ancak biz karar veririz" dedi.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kanal D televizyonunda yayınlanan
Fatih Altaylı'nın hazırlayıp sunduğu 'Teke Tek' programına katıldı.
Programda Altaylı'nın sorularını cevaplayan Gül, 'ihtiyaç duyulması
halinde Kuzey Irak'a gireriz' dedi. Amerika, İngiltere ve dünyanın
birçok ülkesinin, Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesine karşı
olduklarını belirttiklerini ifade eden Abdullah Gül, Türkiye'nin
bağımsız bir ülke olduğunu hatırlatarak "Sayın Erdoğan da, sayın
Genelkurmay Başkanı da ben de daha önceleri söyledim. Biz bağımsız
bir ülkeyiz buna biz karar veririz. Amacımız Kuzey Irak'ı işgal
değil. Bizim oralara girmemizden dış ülkeler tabi korkarlar.
Türkiye sıradan bir ülke değil ki. Biz kendimiz ülkemizi küçük
görüyoruz. Biz, bu coğrafyanın aktif unsuruyuz. Biz buraya ihtiyaç
duyarsak gireriz. Ama şu an orada bir savaş var. Bu yüzden bunu
müttefiklerimizle koordinasyon halinde yapmaktan daha doğal ne var?
Hem orada Kürtler, Türkmenler var. Bunlar bizim akrabamız.
Talabani'nin pasaport süresini biz uzattık. Yarın bu bölgede
barışın sürmesi için işbirliğinin devam etmesi gerekir" dedi. "ÜLKE
MENFAATLERİ GEREKTİRİRSE ÇEKİNMEDEN KUZEY IRAK'A GİRERİZ" Irak'la
ilgili ABD'nin ve diğer ülkelerin çekinceleri olduğunu ve
Türkiye'nin burada petrol bölgelerini önce işgal ardından ilhak
etmesinden çekindiklerini ifade eden Gül, Türkiye'nin böyle bir
amacı olmadığını belirtti. Hem ABD, hem de İngiltere'nin ve diğer
ülkelerin Türkiye'ye 'Kuzey Irak'a girmeyin' demelerinin bir anlam
ifade etmediğini vurgulayan Gül, Türkiye'nin kendi çıkarları
açısından Kuzey Irak'a girmesinin gerekli olduğu anda hiç
çekinmeden, kimseyi dinlemeden kendi çıkarları doğrultusunda Kuzey
Irak'a girebileceğini kaydetti. Bölgede son dönemde yaşanan
olaylara da değinen Abdullah Gül, geçtiğimiz günlerde bölgede
yapılan Türk karşıtı gösteriler ve Kürt liderlerin yaptığı
açıklamalar için şunları söyledi; "Aleyhimizde çeşitli kışkırtmalar
olabiliyor ama onlar da bizim ne yapacağımızın farkında. 10 yıl
önce kim korudu onları? 3 gün önce hepsi Ankara'daydı. Hep beraber
Ankara'da oturduk toplantı yaptık. Irak'ın tabii kaynaklarının
bütün Irak halkına ait olduğu ve toprak bütünlüğü teferruatlı bir
şekilde konuşuldu." "EKONOMİK GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"
Tezkere krizi ile ilgili yapılan ekonomik spekülasyonların çok
doğru olmadığını ifade eden Dışişleri Bakanı Gül, şöyle konuştu;
"Ekonomik yardımdan uzak kaldık ama aktif olarak savaşın içinde
değiliz. 2'si askeri, 4'ü yardım olmak üzere 6 milyar dolar önemli
bir para. Ama biz kendi ekonomimizi düzene koymazsak, karşılıksız
harcamaları bitirmezsek olmaz. Biz bu parayı alsaydık, sırtımıza
yük getirecekti. Tedbirleri almadan gelseydi bu para ciddi bir
sıkıntı olacaktı. Parayı çarçur etmemek için biz bu tedbirleri
aldık. Geçen sene ortada bir şey yokken insanlar servetlerini
kaybetti. Şimdi burnumuzun dibinde savaş var. Hükümeti işi kötü
götürüyor diye eleştirmeyi çok doğru bulmuyorum. Ekonomide her şey
gülük gülistanlık değildir, pembe tablo çizmiyorum. Ancak
piyasalarda, hükümet her şeyi salmış bir durum yansıtılıyor.
Hükümet her şeyin farkındadır. Tüm göstergeler anı anına takip
ediliyor. Hazine, merkez bankası hükümetin gerekli birimleri herkes
işinin başındadır. Daha önceki krizlerde gidişata müdahale eden
yoktu. Her şey dalgalanmalara bırakılmıştı. Şimdi her şey bilgimiz
dahilindedir." "ABD'NİN YENİ BİR TALEBİ ŞİMDİLİK YOK"
Açıklamalarında 3. tezkerenin gündemde olmadığını ancak ABD'nin bu
yönde bir talebi olursa istişare edeceklerini ifade eden Gül,
"ABD'nin son dakikada tezkerenin içeriğinden döndü. Ve bu noktada
sadece hava sahası istendiği için Türkiye tezkereyi değiştirip hava
sahasına uygun bir tezkereyi Meclis'ten geçirdi. ABD'nin bunun
dışında bir talebi olmadı. Ancak olmayacağı anlamına gelmez. Bu
yönde bir talep olursa değerlendiririz" dedi. Birinci tezkerenin
geçirilmesiyle beraber hükümetten istifa etmeyi istediğini ancak
seçimin çok yakın olması sebebiyle ülkeyi sıkıntıya sokmamak,
ekonomik dengeleri bozmamak açısından istifadan vazgeçtiğini
belirten Abdullah Gül, normal şartlarda seçimin olmaması halinde
istifa edebileceğini söyledi. Türkiye'nin batıdan kopmadığını,
koparmaya da kimsenin gücünün yetmeyeceğini ve hükümetin de yüzünün
Batı'ya dönük olduğunu söyleyen Bakan Gül, "Türkiye'ye batıdan
koparıp İslam alemine çevirmek istedikleri yolundaki dedikodular
gerçeği ifade etmiyor. Bunun böyle olmadığı çok net görülebilir.
Türkiye'nin batıyla olan ilişkileri zaman zaman sekteye uğrasa da,
son günlerde biraz sorunla görünse de devam edecek. Bundan kimsenin
en küçük kuşkusu olmasın. Bizim, 'Özgürlükler, insan hakları ve
demokrasi' gibi konularda Batı kriterlerini yakalamak adına
kararlılığımız her zamankinden daha güçlüdür" diye konuştu. "ABD
İLE ARAMIZDA HİÇBİR SORUN YOK" Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
ile Türkiye arasındaki ilişkilerde dışarı yansıyan tablonun gerçeği
pek yansıtmadığını ve ABD yönetimi ile ilişkilerin gayet iyi
gittiğini ifade eden Gül, "ABD ile aramızda rutin görüşmeler
yapılmakta. Meslektaşım Powel ile sık sık görüşüyorum. Bu
görüşmelerde şu an için ortada bir sorun yok. Karşılıklı anlayış
devam ediyor. Türkiye kendini batıya anlatmakta sıkıntı çekiyor.
Türkiye'nin para pazarlığı yaptığı yönündeki imaj ne yazık ki
engellenemiyor. Ancak Türkiye aslen bir para pazarlığı yapmamıştır.
Siyasi ve ekonomik konular daha fazla gündemdedir. Ama
zararlarımızın karşılanması yönünde ABD'den gelen öneri
değerlendiriliyor. Ancak bu noktada yanlış anlaşılmalar ortaya
çıktı. Türkiye'nin 92 milyar dolarlık bir talebi yoktur. Bu,
Türkiye'nin uğrayabileceği zararların projeksiyonudur. Ancak
kimseden böyle bir para istenmemiştir. Bu bir yanlış anlaşılmadır.
Ekonomi Türkiye'nin içinde bulunduğu kırılganlığı gerekli
önlemlerin alınmasıyla atlatacaktır. Türkiye'nin ekonomik
sorunlarının dünkü ile bugünkü arasında büyük bir fark yoktur.
Türkiye'ye gelmeyen 6 milyar dolar ülkemizi çökertmez. Batırılan
bir bankayla bile bu kadar parayı kaybedebiliriz" şeklinde
konuştu.