Gül KKTC'ye destek çağrısı yaptı
Abone olBaşbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İslam Konferansı Örgütü Ülkeleri Büyükelçileriyle iftar yemeğinde biraraya geldi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İslam
Konferansı Örgütü Ülkeleri Büyükelçileriyle iftar yemeğinde
biraraya geldi. Gül, İslam ülkeleri temsilcilerini, Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti'ne uygulanan haksız ambargoların kaldırılması için
destek vermeye çağırdı. Başbakan Vekili ve Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, İKÖ üyesi ve gözlemci statüsündeki ülkelerin
Ankara'daki büyükelçilerine, Ankara Devlet Konukevi'nde bir iftar
yemeği verdi. Yemekte konuşan Gül, Pakistan'da meydana gelen deprem
felaketinin ardından, İKÖ ülkelerinin depremzedelere acil ve uzun
vadeli yardımlarını artırarak sürmelerini istedi. Gül, BM'nin yarın
Cenevre'de düzenleyeceği Donörler Konferansı'nın bu konuda
dayanışma gösterilmesinin için iyi bir fırsat oluşturacağını
belirtti. Gül, İKÖ ülkelerinin, açlık ve kıtlıkla karşı karşıya
bulunan Afrika kıtasına da yardım eli uzatmaya devam etmesinin
büyük önem taşıdığını kaydetti. Annan Planı'nın Kıbrıs Rum
liderliği tarafından reddedilmesine rağmen, cezalandırılan tarafın
yine Kıbrıs Türk halkı olduğunu vurgulayan Gül, ''Bu, son derece
gayri adil bir durumdur'' ifadesini kullandı. Gül, Türk
hükümetinin, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının barışçıl niyetini
kanıtladığını dile getirerek, BM Genel Sekreteri Kofi Annan
tarafından hazırlanan raporun BM Güvenlik Konseyi'nce kabul
edilmesi gerektiğini vurguladı. İKÖ ülkelerini, Annan Raporu'nda
yer alan kısıtlamaların kaldırılması çağrısına uymaya davet eden
Gül, Kıbrıs Türk halkıyla dayanışma içinde, KKTC yönetimiyle
temaslarını ilerleten tüm dost ülkelere teşekkür etti. Filistin
sorununu 'temel mesele' olarak niteleyen Gül, Filistin'de yeni bir
döneme girildiğini, ancak Filistin halkının sıkıntılarının
sürdüğünü söyledi. Gül, İsrail'in Gazze'den çekilmesini ''yol
haritası'nın tamamının uygulanmasına yönelik bir adım olduğunu
işaret ederek, Filistin yönetiminin reform çabalarının
desteklenmesi gereğine kaydetti. Başbakan Vekili Gül, Irak ve
Afganistan'daki siyasi süreçlere de güçlü destek verilmesini istedi
ve bu ülkelerin insani yardım ve yeniden yapılanma ihtiyaçlarının
sürdüğünü belirtti. Türkiye'nin 3 Ekim'de AB nezdinde yeni bir
statü kazandığını, bu gelişmenin İslam aleminde de çok olumlu
karşılandığını memnuniyetle gördüklerini vurgulayan Başbakan Vekili
Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerçekten de, Türkiye'nin
Avrupa'daki yeni konumu, İslam aleminin Avrupa ile ilişkileri
bakımından da olumlu bir unsur olacaktır. Dolayısıyla, AB ile
bütünleşme yolundaki Türkiye'nin tarihi, coğrafi, insani ve dini
bağları olan diğer bölgelerle olan ilişkilerinin de kuvvetlenerek
sürecektir. Türkiye'nin dahil olduğu bir Avrupa'nın dünyada ve
bölgemizde barış, uyum, istikrar ve refaha katkıda bulunacağına
dair uluslararası bir oydaşmanın mevcut olması memnuniyet
vericidir." Günümüzde insanlar arasındaki uyumu bozabilecek
ideolojilerle mücadele etmek zorunda kaldıklarını bildiren Gül, bu
çerçevede ırkçılık, yabancı düşmanlığı, etnik ve dini ayrımcılık,
önyargı ve nefret gibi tehditlere son yıllarda İslam düşmanlığının
da eklendiğini belirtti. Gül, bazı çevrelerin şiddetle İslamiyet'i
bir göstermeyi yeğlediğine işaret ederek, İslam dünyası kadar Batı
ülkelerindeki aklıselim sahibi hükümet ve kamuoylarının da bu
olumsuz gelişmeden rahatsız olduğunu söyledi. Gül, Müslümanlar
olarak gerek bu eğilimlere, gerekse terörizme ve şiddete karşı
çıkmanın herkesin görevi olduğunu ifade etti.