Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Türkiye’de muhalefetin Türkiye diye bir derdi yok!
Bu muhalefetin iktidar olabilmek için küresel güçlere her türlü
tavizi vermek ve istediklerini yapmak gibi bir derdi var!
ABD’nin Irak’ı işgal edip, yüz binlerce insanın canına
kıymasının ardından oluşturduğu etnik ve mezhep dayalı yönetim
düzenin bir başka versiyonunu, Türkiye için ortaya koymak
istemesinin değirmenine su taşımak gibi bir derdi var!
Bakın Irak yönetiminin mezhep ve etnik kökene dayalı kimlik
şekillenmesine bunu net görürsünüz!
Rüyanızda görseniz “Mümkün değil…Hayrola ”
diyeceğiniz birbirine benzemez 6 imin Erdoğan’ı devirmek için bir
araya gelmiş!..
Düşünün 28 Şubat darbesinin mimarı CHP Erbakan hocayı anma
programının baş aktörü olmuş!..
Sağında Temel Bey solunda Babacan ve
Davutoğlu..
Ne demişti Meral hanım “Biz Proje ittifakıyız”
Aynen öyle!..
Biden projesi!..
ABD’nin asıl hedefi, Türk Devletinin Tayyip Erdoğan liderliğinde
kazandığı “TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE” gerçeğinin altına
dinamit koymaktır…
15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi başaramamanın verdiği
intikam hırsı gözlerini bürüyen ABD; silahla, kumpasla, tuzakla
elde edemediğini şimdi Türkiye’deki muhalif siyaseti dizayn ederek
başarmak istiyor…
O nedenle 6 artı bir modelini benimseyip uygulamaya koydular ki
Türkiye’deki muhalefetin ABD’nin piyonu olduğu artık
tescillenmiştir de…
Muhalefetin fütursuzca Erdoğan düşmanlığı yapmasının nedeni ABD'nin
açık desteğidir!
Yani sizin anlayacağız 2023'te Cumhurbaşkanı Erdoğan,
ABD Başkanı Biden ile sandığa gidecek…
*
Gelelim 6 artı 1 muhalefetinin, dün açıkladığı 48 sayfalık sonuç
bildirgesine...
Tam bir ABD- AB siparişi!..
Eee boşuna o büyükelçilerle gizli toplantılar yapmadılar ya!
Sonuç bildirgesini MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr
Ruhi Ersoy çok güzel özetlemiş…
Diyor ki;
“Bu arkadaşlar Türkiye’nin hangi coğrafyada olduğundan,
tecrübe dolu tarihinden ve son yıllarda kaç defa uçurumun
kenarından döndüğünden habersizler mi acaba?”
Peki bu uyarısı ile ne anlatıyor..
“Mesela, sonuç bildirisinde ifade edilen; ‘Mahkemesi
ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu kararlar
alınmasını ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların derhal
uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapacağız’ derken
kast edilen nedir?
Yine; ‘Hâkimlerin terfilerinde, verdikleri kararların
Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla
uyumunu temel ölçütlerden biri olarak kabul edeceğiz’
derken amaçlanan nedir? Burada norm, AHİM'in dayatmaları mıdır,
yoksa adaletin tecellisi midir?
Bağımsız Türk mahkemelerinin ve yargıçlarının kararları Türk
Milleti adınadır. Önceliği Türk Devleti ve Türk Milletidir. Son
zamanlarda AHİM'in terör örgütleri ile iltisaklı kişiler ve
kurumlar üzerinden Türkiye'ye dayatma çabalarını nasıl görmezden
gelebiliyorlar?
Bu zihniyetin bir adım sonrası yoksa Avrupa Birliği yerel
yönetimler özerklik şartına Türkiye’nin koyduğu şerhi kaldırmak ve
Adem’i merkeziyetçi yaklaşımla yerel yönetimlerin özerkliğini
tartışmaya mı açmak?”
Şüpheniz mi var Sayın Ersoy!..
Beyaz Saray sözcüleri başka ne isteyebilir
ki?
Kendilerini ele vermediler mi…
Ukrayna-Rusya savaşı başlar başlamaz bir anda Meral Akşener ve
Kemal Kılıçdaroğlu'nun “İktidar olursak
Suriye'den çekileceğiz, S-400'leri geri vereceğiz. Nükleer santrali
millileştireceğiz (Rusya ortaklığından kurtaracağız)”
şeklindeki açıklamaları skandal ötesidir!..
Türkiye'ye ABD dayatmasının muhalefet eli ile seslendirilmesidir!..
Joe Biden yazıyor…
Ankara Büyükelçisine ulaştırıyor…
Büyükelçiler Meral Hanım ve Kemal Bey’e tebliğ ediyor…
Onlarda açıklıyor!..
Bu kadar net!
*
Bu konuda üstadımız Nihat Genç’in sosyal medya hesabından
arka arkaya paylaştığı yorumlar da çok ama çok
önemliydi..
İzni ile altına imzamı atıyorum..
Diyor ki;
"NATO'nun ‘ALTI KUKLASI’, ‘MANDA ALTILISI’, bugün 48 sayfalık siyasi bir metin yayınlayıp toprak bütünlüğümüz ve kuruluş ilkelerimiz ve Cumhuriyet'i ‘DAR KALIPLI GEÇMİŞ’ olarak niteleyip 'REDDETTİKLERİNİ ' açıkladılar…
Ve yepyeni bir siyasal sistem kuracaklarını deklare ettiler!
İşte Türkiye'yi paramparça yapıverecek o ifadeleri:
‘...Herkesin kendi kimliğiyle ve kendisi olarak eşit
şekilde toplumsal, kamusal ve siyasal yaşama katıldığı bir sistem
inşa edilecek…’
Yani NATO'nun altı kuklası etnik-mezhep bölücü bu projeye açıkça
imzalarını atıverdi!
Yani Cumhuriyetimiz ve anayasasının giriş maddelerine ve toprak
bütünlüğüne bağlılık tek satır yok…
Zaten açıkça inkâr ve reddediyorlar…
Laz, Alevi, Boşnak, Sünni vs. nasıl olacaksa kendi kimliğiyle
'siyasal alanda' eşit olabilecek yeni bir
sistemmiş?
İşiniz gücünüz kalmamış 'cumhuriyet'i hedef alıyor
Cumhuriyet'i yıkmayı deklare ediyorsunuz…
Meseleniz Tayyip Erdoğan ile ise garantimiz ve egemenlik
haklarımız olan Cumhuriyet'ten toprak bütünlüğünden ve anayasanın
girişinden ne istiyorsunuz?
Büyük Türk Milleti!
NATO'nun ve onun kuklası FETÖ’cü ve PKK'lı bölücü bu projeye asla
geçit vermeyeceğiz!
Türkiye'yi bir daha 'etnik' ve
'mezhep'çi 'kimlik' siyasetlerine
asla ve asla kurban ve yem etmeyeceğiz!
NATO'nun altı kuklası tarafından imzalanan bu
'SEVR' projesi kimin eseri, kimin katkı ve
destekleriyle şekillendi?
Cevap verin, Sözcü ve Cumhuriyet, Tele 1, Halk TV ve sayın pek
kahraman Atatürkçüler: Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar, zevatları ve
şürekası ve zavallılar! "
*
Her bir kelimesi çok anlamlı…
Projenin kilit vaadinin altını çizmişte..
“...Herkesin kendi kimliğiyle ve kendisi olarak eşit
şekilde toplumsal, kamusal ve siyasal yaşama katıldığı bir sistem
inşa edilecek…”
İşte Türkiye’nin sözde güçlendirilmiş parlamenter sistem safsatası
ile götürülmek istenen özerkliktir!
Evet, sevgili dostlar!
ABD’nin Türkiye’ye biçtiği modeli üstlenen bir muhalefet gerçeği karşımızda…
Türkiye’yi ABD’nin ideallerine ulaştıracak bir ittifak
karşımızda…
Bunlar Türkiye’yi federatif yapıya sürükler…
Sonra da bölünmeye!..
Soru şu..
ABD’nin “Bağımsız Türkiye istemiyorum” dayatmasının elçiliğine soyunanlar gaflet, dalalet ve ihanet içerisinde olduklarının farkında mı?
Sormak bile ne yazık ki abes!
Diyeceğim şu ki;
Karşımızda "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" ittifakı değil " Güçlendirilmiş ABD Mandalığı" ittifakı var!..
Her şey alenen ortada!
O nedenle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli ittifakına bu milletin bir evladı olarak sahip çıkmak arkasında durmak milli bir görev değilde nedir!..
Söz konusu vatan!..
Ya ABD uşağı olunacak...
Ya da başı dik, alnı açık kimseye biat etmeyen bağımsız bir devlet!