Gözcüyü kapattıran kişi konuştu
Abone olDoğan Grubu'nun ateşli muhalif gazetesiydi. Kapatılması spekülasyonlara yol açtı. O halde gerçek neden neydi?
Kapatılması kamuoyunda büyük yankılara yol açan Gözcü
Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Rahmi Turan,
Hürriyet’ten Sefa Özkaya'ya konuştu.
Nedir gerçek?
"Açık kalplilikle söylüyorum. Gözcü’nün kapatılmasını ilk ben
teklif ettim. Geçen yılın ağustos ayıydı. Bodrum’da Sayın Aydın
Doğan’la bir yemek yedik ve bu arada iş konularını konuştuk. Ben,
"Aydın Bey, Gözcü’yü kapatsak iyi olacak" dedim. Aydın Bey ise "Dur
bakalım hele... Acele etme" dedi. Daha sonra yılbaşına doğru da
böyle bir konuşma oldu. Sayın Vuslat Doğan Sabancı’nın önerisini
Aydın Bey yine kabul etmedi. Yani kapatma fikri aylarca önce ortaya
atıldı.
Peki sizin sorununuz neydi?
"Çeşitli sebepleri var. Müessese açısından bakarsak bilanço zarar
gösteriyordu. Gözcü Gazetesi 2004 yılında 2.6 milyon YTL, 2005’te
1.7 milyon YTL, 2006’da ise 3.4 milyon YTL zarar etmişti. Bu yılki
zararını da eklersek son 4 yılda yaklaşık 9 milyon YTL zarar etmiş
olacaktı. Zarar eden bir yayın organı yaşamını sürdüremez. Fakat
işin zarar kısmı ile ben ilgilenmiyordum doğrusu... İşveren zararı
kabul ettiği sürece benim için sorun yoktu.
Yunanistan maçını ertesi günü veremedik
Gazetecilik mesleği açısından sıkıntı yaşıyorduk... Baskı
zorlukları nedeniyle gazete erken basıldığı için, gece meydana
gelen hiçbir olayı veremiyorduk. Mesela Hrant Dink’in katili
yakalandı. Ertesi gün bütün gazetelerde vardı. Gözcü’de tek satır
yer almadı. Hiçbir büyük gece maçını veremiyorduk. Yunanistan’ı 4-1
yendik. Ertesi günü Gözcü’de tek satır bile yoktu.
Erken basıldığı için bu büyük futbol zaferini veremedik. Tabii
telefonlar yağdı, bazı okurlar "Yunanistan’ı yendiğimiz için
üzüldünüz mü? Galibiyetimizi neden koymadınız?" diye küfretti.
Bazıları, "Siz Yunan tohumu musunuz?" diye hakaret etti. Tüm
bunlara gazetecilik mesleği açısından üzülüyordum. Bu nedenle
kapatılma teklifi benden geldi. Aydın Doğan Bey aylarca direndi,
kabul etmedi. Suçlanacak biri varsa o da benim!
Peki, Hilton olayı nedir? Bir gazete, "Hilton gazete
kapattırdı. Aydın Doğan oteli yıkıp konut yaptırmak için
çırpınıyor" diye yayın yapıp "Gözcü, Uyum Villaları yıkımında
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı suçlayınca,
Aydın Doğan, Hilton izni zora düşer telaşına düştü" diye yazdı.
GİDENLER KİN KUSUYOR
Bunlar deli saçması gibi bir şey... O kadar abuk
sabuk ki aslında konuşmaya değmez. Fakat madem sordunuz söyleyeyim.
Onu yazan kişiler, bunu kuyruk acısı nedeniyle yapıyor. Eski
günlerde Doğan Grubu’nda çalışan kişilerdi bunlar... Çeşitli
nedenlerle gruptan ayrılmak zorunda kalınca kin kusmaya başladılar.
Ellerindeki gazeteyi kişisel çıkarları için kullanıyorlar. Üstelik
bunlar eski günlerde benim yardım ettiğim insanlar. Onları sadece
ayıplıyorum... Gözcü kapandı diye sevinmelerini de ayıplıyorum.
Kendilerini küçük düşürüyorlar...
Kimler bunlar? Neden Doğan Grubu’ndan ayrılmak zorunda
kalmışlardı?
İsimlerine gerek yok. Hiçbir yayın, kimseye baki değil. Zamanı
gelir çalışırız, zamanı gelir ayrılırız. Bu arkadaşlar da öyle...
Fakat yüreklerinde öylesine kin var ki, gazetelerini alet edip bana
ve Aydın Bey’e saldırıyorlar. Gözcü’nün neden kapatıldığını açık
yüreklilikle anlattım. Bütün gerçek bu...
Benim Uyum’da villam olduğu yalan
Sizin Uyum Villaları’nın yıkımında yıkılan villanız olduğunu
yazdılar. Siz de "Haksız Yıkım" diye yayın yapınca Topbaş’ı
kızdırmışsınız. Aydın Bey, Hilton Oteli için endişeye düşmüş...
Bu da yanlış... Benim Uyum Vilları’nda villam yok. Ayrıca yıkılan
villam da yok. Bunu da yanlış bilip uyduruyorlar ve "Aman ne
güzel... Rahmi Turan’ın villası yıkıldı" diye seviniyorlar. Bu
onların ayıbı tabii.