Gizli değil açık açık anlatacak
Abone ol'Yeşil'i ilk deşifre eden isim oydu. Bahtiyar Aydın cinayetini o soruşturdu. Şimdi Ergenekon'da gizli değil açıktan konuşacak.
1993'de Lice'de öldürülen Bahtiyar Aydın'ın PKK
tarafından mı yoksa JİTEM tarafından mı öldürüldüğü tartışma
konusu. Sabah'tan Ecevit Kılıç, Yüksekova çetesini araştırırken
Aydın cinayetiyle ilgili ipuçlarına ulaşan emekli jandarma
istihbaratçı Hüseyin Oğuz'la röportaj yaptı.
GİZLİ TANIKTIM AÇIK KONUŞACAĞIM
Oğuz'a göre Aydın'ı itirafçılar öldürdü. Oğuz, Yeşil kod adlı
Mahmut Yıldırım'ı deşifre eden ilk isim. Eski istihbaratçı astsubay
Oğuz, bugün küçük bir kasabada çobanlık yapıyor. Ergenekon
soruşturmasında Susurluk'un Ergenekon ve JİTEM bağlantısını en iyi
bilen isimlerden olan Oğuz'un da bilgisine başvuruldu. Gizli tanık
olarak ifade verdi. O gün "güvenlik" nedeniyle gizli tanıklığı
kabul eden Oğuz, bugün gizli tanık olmaktan vazgeçti." Oğuz, "Gizli
tanıklar arasında örgüt itirafçıları da var. onlarla aynı kefede
olmam. Her şeyi açıkça mahkemede anlatacağım" diyor. İşte Oğuz'un
çarpıcı sözleri:
AYDIN'I İTİRAFÇILAR ÖLDÜRDÜ
Yüksekova'da görev yaptığım 1996'da adam kaçırma, uyuşturucu ve
silah kaçakçılığıyla ilgili bir soruşturma yürütürken karşıma
çıktı. Yüksekova çetesi. Bu soruşturma ile ilgili PKK itirafçısını
gözaltına aldım; K.B. Çok detaylı bir sorgulama yaptım. Bu itirafçı
zamanında PKK içinde de önemli bir isimdi. Örgüt içinde tabur
komutanlığına kadar yükselmişti. İtirafçı açıkça "Bahtiyar Aydın'ı
bizim arkadaşlar öldürdü" dedi. Bunu söylediğinde kanım dondu.
SİLAH TSK ENVANTERİNDE DEĞİLDİ
Üç kilometreden vurulmuştu. Silah Kanas'tı. Soruşturma sırasında bu
silahın Diyarbakır DGM'ye gitmesini sağladım. Silahlı Kuvvetler
kayıtlarındaki bir silah değildi. O dönemde çetelerin kaçakçılar
aracılığıyla aldığı silahlar vardı. Bu Kanas da onlardan
olabilir.
CANIMI ZOR KURTARDIM
En son DGM'ye getirildi. Sonrasını kimse bilmiyor. Zaten elimdeki
soruşturma dosyası ve tüm bilgileri, belgeleri teslim ettim.
Ajandamı dahi bir astsubay arkadaşıma bıraktım. "Devam ettiren
olursa yardımı olur" diye. Canımı da zor kurtardım. Yüksekova'dan
Hakkâri'ye gidene kadar neler çektiğimi ben biliyorum
İFADELER DGM'DE MEVCUT
Uyuşturucu kaçakçılığı yaptıklarına, PKK adına para topladıklarını,
hatta zenginleri kaçırarak fidye istediklerini de anlattı. Daha
sonra bu ifadeyi Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne
ulaştırdım. O ifade tutanağı mevcut.
DEVLET ZARAR GÖRÜR DENİLDİ VE ÜSTÜ KAPATILDI
Aydın Paşa'nın vurulmasının da içinde yer aldığı dosyayı dönemin en
üstteki komutanlarıma sundum. Ama 'Devlet zarar görür' denilerek
olayın üstü kapatıldı. Zaten hemen beni soruşturmadan el
çektirdiler. Dosya sadece bir kaçırma olayına dönüştü.
TUNCAY GÜNEY'İ NASIL BULDU?
İzledim. En iyi bilgi sorgudan çıkan bilgidir. Ama Tuncay Güney'i
sorgulayan kişinin ondan daha çok konuya vakıf olması gerekir. Ama
aksine hiç sormadan anlatıyor.
Anlattıkları çok önemli. Ama üzerinde ciddi çalışma yapılması
gerekir. Anlattıkları teyide muhtaçtır.
ERGENEKON ZOR BİR HADİSE
Susurluk yarım kaldı. Tam olarak araştırılmadı. Mesela Yüksekova
çetesinden yakaladığımız silahlar, Ergenekon'dan yakalananlardan
daha fazlaydı. Bir de Ergenekon'da çok önemli siyasi destek var.
İkisini karşılaştırmak olmaz. Çünkü Ergenekon çok zor bir hadise.
Farklı kodları ve başlıkları var. Çok geniş bir dosya.
YARBAY TEK BAŞINA BUNU YAPAMAZ
Silah meselesi Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çok önemlidir.
Genelkurmay Başkanlığı, en ince ayrıntısına kadar olayı çıkarır.
Çünkü ciddi bir sorun. Ama silahlar sadece o yarbayla ilgili
değildir. Tek başına bunu yapamaz.