Gezmişi nişanlısı sanmışlar
Abone olSelda Bağcan, Deniz Gezmiş'le arkadaşlıklarını, Ahmet Kaya'yı nasıl star yaptığını anlattı
Esmer dergisine röportaj veren Ünlü sanatçı Selda Bağcan,
geçmişiyle ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ailesi, Deniz
Gezmiş, Yılmaz Güney, Cem Karaca, Ahmet Kaya ile ilgili çok özel
açıklamalarda bulunan Selda Bağcan, Deniz Gezmiş'in hapishane
olduğu dönemlerde "“Mahpushanelere Güneş Doğmuyor” adlı bir albüm
yapınca, herkes türkünün Deniz Gezmiş için yapıldığını sanıyormuş.
Hatta, Bağcan'ın Deniz Gezmiş'in nişanlısı olduğunu
düşünüyormuş.
İşte Bağcan'ın Esmer dergisinde yer alan röportajlarından
başlıklar
"Tabi bu arada plak satışı 1 milyonu aşmıştı. Benim tarzım çok
değişik gelmişti insanlar. Bir de Deniz Gezmiş’ler hapisteydi.
Hatta millet beni Deniz Gezmiş’in nişanlısı sanmıştı, öyle bir
dedikodu yayılmıştı. Oysa ben onunla tanışmıyordum bile. Ama millet
arasında böyle yayılmış. “Mahpushanelere Güneş Doğmuyor” türküsünü
onun için yaptığımı sanıyorlardı. Oysa ben bu şarkıyı Ankara
Radyosu’nun “Köylü Saati” programında Neşet Ertaş’tan
duymuştum."
Bağcan ayrıca Türkiye'de yasal olarak ilk Kürtçe müzik söyleyen
kişinin de kendisi olduğunu söylüyor
"1990’da işte Anadolu konserleri düzenledim, 1994’te Koçero için
yayın izni alabildik. Ama öncesinde Almanya’da çıkmıştı ve
Türkiye’ye korsanı gelmişti. Düşündüm bu korsancılara karşı ne
yapabilirim ve şu aklıma geldi. Yeni şarkılar ekleyip kaseti o
şekilde çıkartayım. İşte o zaman Kürtçe ‘Fadike’ parçasını bir de
birkaç tane daha Kürtçe şarkıyı Potpuri halinde söyledim ve öyle
çıkardık. Tabi Kürtçe söylemek için yığınla Kürtçe şarkılar
dinledim. En çok da Ayşe Şan’dan etkilendim. O çok otantik
söylüyor. Şimdi herkse Kürtçe şöyledir, böyledir diyor da ama yasal
olarak ilk Kürtçe şarkı söyleyen benim. Ben bir memur çocuğu
olduğum için yasal şeyler yaparım ancak, yasal prosedürü takip
ediyordum."
Selda Bağcan'ın başından bir de vefat eden Cem Karaca'nın sevgliis
yüzünden nasıl dava açıldığını da anlattı.
Cem Karaca'nın sevgilisi yüzünden mahkemelik olduk
"Bir gün baktım Hürriyet Gazetesi’nde manşet olarak çıkmışım.
Neymiş ben yurtdışına ideolojik savaş yapıyormuşum. Durmadan
yürüyüşler yapıyormuşum. Güney Kıbrıs’ta Melike Demirağ ve Şanar
Yurdatapan bir konser vermişlerdi o sıralar. Bunun haberine benim
ve Cem Karaca’nın ismini de eklemiş gazete. Oysa ben
Türkiye’deydim. Yine Hafta Sonu Gazetesi’nde benzer bir haber
çıktı. Güya Cem Karaca ile birlikte 1979’un 1 Mayıs yürüyüşüne
katılmışız ve Türkiye aleyhine yürüyüş yapmışız.
Gazetede birde fotoğraf var, ikimiz yürüyoruz. Cem Karaca’nın
elinde megafon var. Tıpkı Ahmet Kaya olayı gibiydi. Fotoğrafta
gözlerden kaçak bir ayrıntı vardı, Cem Karaca’nın bir elinde
megafon diğer elinde Kaufhof market poşeti vardı, yani alışverişten
dönmüştü. Fotoğraftaki miting ise çok eski tarihli bir gösteriydi.
Almanya Başbakanı’nın katıldığı bir işçi yürüyüşüydü.
Sonradan öğrendik ki, Cem Karaca’nın sevgilisinin eski kocası Hafta
Sonu Gazetesi’nde çalışıyor. Karaca’dan intikam almak için habere
böyle bir yön vermiş. Bununla ilgili sorgulandım. Savcı bana dedi
ki, “Bu adam megafonla ne söylüyor?” Bende dedim ki bütün ulusları
birbiriyle dayanışmaya çağırıyor. Bu yüzden bana açılan dava 2 yıl
sürdü.
AHMET KAYA'YI KEŞFEDEN KADIN
Ahmet Kaya’yla 1985’te tanıştım. Eşi Gülten Kaya benim cezaevi
arkadaşımdı. Ağabeyimin müzik stüdyosu vardı, orada müzikle
ilgileniyordum. Bir gün Ahmet Kaya isminde bir genç çıkageldi.
“Abla ben albüm yapmak istiyorum, yardımcı olur musun?” dedi. Bende
“Hele çal Gardaş, bir görelim seni” dedim. Oturup çalmaya başladı.
Çok beğendim Ağlama Bebeğim şarkısını dinleyince, ağlayasım geldi.
Gülten Kaya ile evlendiler. Daha sonra çok güzel şarkılar yaptı
ömrü boyunca. En çok da şunun için üzülüyorum, eğer bu hazin sonu
yaşamasaydı, kim bilir daha ne güzel üretimler yapacaktı, bizi
güzel üretimlerinden mahrum bıraktılar.
Ayrıntılı röportaj Esmer Dergisinde....
www.esmerdergisi.com