Gezi'nin bayrakçısı Ali Sarıçiçek'e müjdeli haber!
Abone olGEZİ Parkı'nda 6 Temmuz 2013'deki olaylar sırasında, İstiklal Caddesi'nde düzenlenen yürüyüş nedeniyle yargılanan aralarında bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek'in de bulunduğu 20 sanığın beraatına karar verildi.
İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dava, 5 yıl sonra 29
Haziran 2018'de karara bağlandı. Mahkeme, tutuksuz yargılanan ve
aralarında Ali Sarıçiçek'in bulunduğu 20 sanığın beraatına
karar verdi.
Mahkeme 17 sayfalık gerekçeli kararında, 6 Temmuz 201bilirkişi tutanaklarına ve görüntü raporlarına göre, Gezi parkında ağaç söküm ve olası düzenlemeye tepki nedeniyle bir kısım kalabalığın bir araya gelerek Gezi Parkı'na girme arzusuyla toplumun değişik kesiminden pek çok kişinin bir araya geldiği, kolluk kuvvetlerinin engel olma isteğine direnç gösterildiği, taş sopa ve muhtelif eşyaların görevlilere atıldığı belirtildi.
"YER VE ZAMAN NET OLARAK SAPTANMADI"
Gerekçede, toplanma sürecinin 11 gün içine yayıldığı ve 27 Mayıs'ta
başlayan bu sürecin 6 Temmuz'a kadar devam ettiği kaydedildi.
Alanın Tünel girişi İstiklal Caddesi, Tarlabaşı Bulvarı, Taksim
Meydanı ve bunlara çıkan sokakları kapsayan "çok geniş bir alan
içerisinde" olduğu vurgulandı. Gerekçede, sanıkların yakalama ve
gözaltına alma kararlarında belirtilen alan dışında farklı yerlerde
yakalandıklarını öne sürdüklerini, tutanaklar ve CD kayıtlarının da
bunun "yer ve zamanını tartışmasız kılar biçimde net olarak
saptamadığına" dikkat çekildi.
Gerekçede, "Bu toplanma bir araya gelmenin barışçıl olmadığını
söylemek mümkün değildir. Avrupa Sözleşmesi'nin 11 maddesinde
'Herkes barışçıl olarak toplanma hakkına sahip olduğu için önceden
bir alınma zorunluluğu bulunmadığı' ifade edilmiştir. AHİM
kararlarında bu hak teslim edilmiştir. Sanıklar birbirlerini
tanımamaktadır. Ortak bir sosyal yapıları ve beraberlikleri yoktur.
Sosyal medyada çağrı ve bildirimlerin başlangıcındaki amaç
meşrudur. Pek çok sıradan her kesimden insan bir araya gelmiştir"
ifadelerine yer verildi. Yüzlerce kişinin soruşturmalara konu
olduğu, açılan benzer davalarda da beraat kararları verildiği
anımsatılan gerekçede, "sözü edilen çokluk içerisinde sanıkların
davranışı somutlaştırılmamış bu geniş alan içerisinde hangi yerde,
hangi harekette atılı suçları işledikleri savunmalarının aksine
yenilenmemiş" denildi. Şüphenin sanıklar yararına yorumlanmasının
evrensel bir kural olduğu da kaydedilen gerekçede, bu nedenle
sanıkların ayrı ayrı beraatlarına karar verildiği
anlatıldı.
İddianamede, bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek hakkında "Görevi
yaptırmamak için direnme" ve "2911 sayılı kanuna muhalefet"
suçlarından 1 yıl 2 aydan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması
talep ediliyordu. Aralarında İtalyan uyruklu fotoğrafçı Mattia
Cacciatori'nin de bulunduğu 19 sanığın ise "Görevi yaptırmamak için
direnme", "2911 sayılı kanuna muhalefet", "Kişiyi hürriyetinden
yoksun bırakma" ve "Ulaşım aracının hareket etmesini engellemek"
suçlarından 1 yıl ile 17 yıl arasında değişen hapisle
cezalandırılmaları isteniyordu.
8 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliyesine karar verilen bayrak
satıcısı Ali Sarıçiçek ifadesinde şunları söylemişti:
"Yaklaşık 20 senedir seyyar satıcılık yapıyorum. Özellikle bayrak satıyorum. Olay günü oğlum ile birlikte Beşiktaş'a bayrak satmak için gittik. Ben daha fazla satış yapmak için Beyoğlu'na geçtim. Orada bir grup ve kalabalık vardı. Sonra polis Taksim ile olan bağlantıyı kapattı. Ben de o tarafa geçmek istediğimi söylediğimde buna izin vermedi. Ancak yabancı uyruklu bir çifte izin vermesi sonucu ben neden ayrımcılık yaptığını, bunun doğru olmadığını söylediğimde tekrar bana engel oldu. Hatta bana hakaret etti. Bu arada TOMA üzerime su sıktı. Ben elimde bayraklarla ıslanmış vaziyette bir sigara yaktım. Yolun ortasına çöktüm. Ama bunu eylem davranışı ile yapmadım. O andaki psikolojik konumum ve geçiş izni verilmemesine kızdım. Dayak yedim, hakaret gördüm. Sanıkların hiç birisini tanımam. Polise mukavemet etmedim. Polis beni dövdü."