Gezi olayları, modern darbe uygulaması
Abone olAK Parti Kayseri Milletvekili ve Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Gezi Parkı olaylarının ’modern darbe’ uygulaması olduğuna dikkat çekerek,...
AK Parti Kayseri Milletvekili ve Grup Başkanvekili Mustafa
Elitaş, Gezi Parkı olaylarının ’modern darbe’ uygulaması olduğuna
dikkat çekerek, sessiz yığınların harekete geçirilmeye
çalışıldığını vurguladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kayseri Düşünce ve
Atılım Derneği’nin (KAYSERİDER) Atatürk Orman Çiftliği Müze ve
Sergi Salonu’nda düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, 27 Mayıs
1960’da o günün insanlarının seslerini çıkaramadıkları için Adnan
Menderes’in asıldığını belirterek, "Babalarımız, büyüklerimiz
ağabeylerimiz o gün seslerini çıkarabilselerdi 27 Mayıs darbesi
olmazdı" dedi.
Gezi Parkı olaylarının ’modern darbe’ uygulaması olduğuna dikkat
çeken Elitaş, seçilmiş iradenin ’diktatör’ olduğu ifade edilerek
sessiz yığınların harekete geçirilmeye çalışıldığını vurguladı.
Elitaş, ezilmiş milletlerin sözcüsü olan Türkiye’nin, birilerini
rahatsız ettiğini kaydetti.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun sadece 45 maddede uzlaşabildiğini
hatırlatan Elitaş, bu konuda artık milleti oyalamanın bir manasının
bulunmadığını ifade etti. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa
Elitaş, 27 Mayıs döneminde önce Adnan Menderes’in asılmasıyla
ilgili fısıltılar çıktığını hatırlattı. 12 Eylül döneminde de
toplumun kamplara ayrıldığını dile getiren Elitaş, "Birimiz
sağcıydık, diğerimiz solcu; birimiz faşist, diğerimiz komünisttik.
12 Eylül 1980’e gelene kadar 5 bin genç hayatını kaybetti. Sağ-sol
diye halkı birbirine kırdırdılar. Bu rakam Kurtuluş Savaşı’nda
şehit olan askerlerin yarısı. Birilerinin süreci belli bir noktaya
götürebilmesi için askerlik çağında 5 bin delikanlımızı toprağa
verdik" diye konuştu.
"SANDIK BEKLENMEDİ, TANK SESİYLE KORKUTTULAR"
28 Şubat döneminde ise hükümetin bütçede havuz yöntemi
uygulamasından birilerinin rahatsız olduğunu ifade eden Elitaş,
"Bir anda hiç duymadığımız tarikatlar ortaya çıktı. Bu sürece son
verildi. Sandık beklenmedi, tank sesiyle korkuttular. Namlu
gölgesinde milletin iradesini kontrol altına aldılar" ifadelerini
kullandı.
27 Nisan’da nasıl bir cumhurbaşkanı seçileceği ile ilgili tarif
yapıldığını anlatan Elitaş, cumhurbaşkanı olacak kişinin eşinin
kıyafetinden kendi düşüncesine kadar tarif edildiğini söyledi. O
dönem ses kayıtlarında da yer alan ’protokol yolundan inerken bir
kaza yapsa ne olur’ dendiğini hatırlatan Elitaş, "Eğer biz bunlara
sesimizi çıkarabilseydik 27 Nisan bildirisini vermeye kimse cesaret
edemezdi. 27 Nisan ve 28 Şubat’ın bu ülkeye çok büyük zararları
var" şeklinde konuştu.
’’Sivil bir anayasa yapalım’’ diye yola çıktıklarını belirten
Elitaş, 2007 seçimlerinde Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğun
bulunmasına rağmen kapatma davası açılarak bunun engellendiğine
dikkat çekti. Sandıkla gelenin hesabı sandıkla görüleceğini
vurgulayan Elitaş, Mart 2014’teki seçimde milletin bunun hesabını
soracağını ifade etti.
"İNTERNETTE YENİ DARBELERİN NASIL YAPILACAĞI YER ALDI"
Gezi Parkı olaylarını da değerlendiren Elitaş, bunun modern bir
darbe yöntemi uygulaması olduğunun altını çizdi. İnternette yeni
darbelerin nasıl yapılacağının yer aldığını dile getiren Elitaş,
"Önce halkın iradesi ile seçilse dahi yöneticilerin diktatör,
otoriter olduğuna dikkat çekeceksin, deniyor. Sonra birbirleriyle
bir araya gelmeyecek insanların, ortak bir paydasını bulmaya
çalışacaksın diyor. O da bulunuyor, ağaç sevgisi… ’Onları bir araya
toplayacaksın, o topladığın kişilerle şiddetsiz, seni durdurmaya
çalışan güvenlik güçleriyle kardeş olacaksın, onları da yanına
çekeceksin. O kişilerin dayandıkları güçleri alırsan sen muktedir
olursun’ diyorlar. Bunlar Sırbistan’da, Ukrayna’da, Mısır’da
yaptıkları devrimleri anlatıyorlar" dedi.
"Taksim’deki Gezi Parkı’nın Kayseri ile Sivas ile Hakkari ile ne
alakası var" diye soran Elitaş, İstanbul’da yaşayanların yüzde
95’inin Taksim Gezi Parkı’nın adını ilk defa duyduklarını belirtti.
Ezilmiş milletlerin sözcülüğüne soyunmuş bir Türkiye bulunduğunu
dile getiren Elitaş, birilerinin bundan rahatsız olduğunu
vurguladı.
Dünyanın enerji merkezinde, sözü geçen güçlü bir devlet
istemediklerini anlatan Elitaş, 10 yıldır bulunan istikrarın
sürdürülmemesi durumunda Türkiye’nin huzur bulmasının zor olacağını
kaydetti.
"YENİ ANAYASADA ARTIK MİLLETİ OYALAMANIN BİR MANASI YOK"
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun bugüne kadar tüm maddeleri
görüştüklerini ifade eden Elitaş, partilerin bugüne kadar mutabık
kaldıkları 45 madde olduğunu hatırlattı.
Birilerinin bu anayasanın değişmesini arzu etmediğini dile getiren
Elitaş, son tarihin 30 Haziran olduğunu söyledi. Meclis Başkanının
30 Haziran’da "Arkadaşlar yeni anayasayı yazdınız mı, yazamadınız
mı? Kusura bakmayın bu komisyon bir neticeye ulaşamayacağı
anlaşıldığından komisyon toplantıları iptal edilmiştir" diyeceğini
anlatan Elitaş, "Biz sadece uzlaşamadığımız başkanlık sistemiyse
ondan da vazgeçebiliriz. Ama uzlaşma olmadı. Artık milleti
oyalamanın bir manası yok" diye konuştu.
(İHA)