Gerrard Cimbomu unutamıyor
Abone olLiverpool'un yıldızı Gerrard, Galatasaray'ı unutamamış. Kitabına bu satırları yazdı. Peki neden mi unutamadı?
Liverpool’un ve İngiliz futbolunun son yıllarda yetiştirdiği en
büyük yetenek olan, hatta adı şimdiden efsane oyuncularla birlikte
anılmaya başlanan Steven Gerrard, geçen yıl çıkardığı ve hayatını
anlattığı, ‘Gerrard, My Autobiography’ kitabında Galatasaray’a da
özel bir yer ayırmış.
Yıldız futbolcunun unutamadığı anısı, 3 Ağustos 2003’te Cim Bom’un
Amsterdam’da 2-1’lik skorla kazandığı hazırlık maçı.
İşte Gerrard’ın kaleminden, kendi deyimiyle ‘vahşi batı’
filmi!:
GERÇEK BİR SAVAŞTI
Ve tarih 3 Ağustos 2003... Kendimizi Hollanda’nın Amsterdam Arena
Stadı’nda Galatasaray’la oynarken buluyoruz. Bu kesinlikle sezon
öncesinde centilmence oynanan bir hazırlık maçı değildi. Bildiğiniz
gibi, o ana kadar Türkiye ve İngiltere arasında hem milli hem de
kulüp takımları seviyesinde tansiyon hep yükseliyordu. Birkaç ay
öncesine kadar İngiltere, Sunderland’in Stadium of Lights Stadı’nda
2004 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Türkiye’yi yenmişti. Bu,
gerçek bir savaştı. En ufak bir kıvılcım bile tansiyonu
artırıyordu. Galatasaraylı oyuncuların hedefi de İngiliz
oyunculardı...
KULÜBEDE DAYANAMIYORDUM
Maça yedek kulübesinde başlamıştım. Türkler Michael (Owen) ve
Emile’e (Heskey) sert giriyordu. Dayanamıyordum, hocamız Gerard
Houlier’e sürekli beni oyuna almasını söylüyordum. Bundan yarım
saat sonra (Dk.64) sahadaydım. Harry Kewell’a çok sert bir müdahale
yapıldı. Bu tıpkı bir vahşi batı filmi gibiydi. İki taraf arasında
savaş devam ediyordu. Benim oyunda olmadığım süreyi telafi etmem
gerekiyordu. Galatasaraylı futbolcular hafif tekmeler,
formalardan çekmeler ve tükürmelerle bize karşı
oynuyorlardı.
HAREKET EDEN HERŞEYE TEKME
Hakan Şükür olayların ortasındaki adamdı. Hakan Ünsal da boş
durmuyordu. Birden yüzüme bir dirsek yedim. Gözlerim sulanmış,
dudağım şişmiş ve sinirlerim iyice gerilmişti. Hemen sahada
Hakan Şükür ile Ünsal’ı aramaya başladım ve Ünsal’a bir tekme
attım. Hollandalı hakem Rene Temmink bana bir kart
gösterdi. Artık Türkler peşimdeydi... Ve bir başka dirsek daha!
Kendimi kanlı bir boksör gibi hissediyordum. Bizim genç
forvetimiz Neil Mellor, Gabriel Tamas’a bir tekme attı. Ve
Temmink ona kırmızı kart gösterdi. İyice sinirlenmiş ve hareket
eden her şeye tekme atmaya başlamıştım.
KLASİK TÜRK PROVOKASYONU
Hakem, Hakan Ünsal’a yaptığım hareket için aptalca bir frikik
kararı verdi. Türkler hemen etrafımı sardı ve yüzüme
tükürdüler. Yüzümü sildim. Hakan Şükür beni çimdikledi. Bu, klasik
bir Türk provokasyonuydu. Hakemin bu kararlarıyla çılgına
dönmüştüm. Ona, “Sen şişko bir ...sın’ diye bağırdım. Temmink, “Ne
dedin sen, gel buraya” dedi ve ikinci sarı karttan beni oyundan
attı.
TÜRKLER'İN İSTEDİĞİ OLDU
Böylece Türkler’in istediği oldu. Hakem yabancıydı ve
İngilizce biliyordu. Bu karar beni UEFA Kupası maçlarında
etkileyebilirdi. Hocamız Gerard, hakemle görüşmeye gitti.
Ve yüzünde bir gülümsemeyle dönerek, “Hakemle konuştum,
bunu raporuna yazmayacak. Sadece, ‘Gerrard agresifti, ama küfür
etmedi’ ifadesini kullanacak. Yani bir sorun yok” dedi.
Sonuç; Temmink için Fair-Play! Ve şimdi rahatım.. (Fanatik)