'Gerekirse smokin de giyerim'
Abone olTRT'de yayınlanan 'Büyüteç' programına katılan Başbakan Erdoğan, Sezer'in davetini değerlendirdi. Erdoğan, smokin polemiğini ise iki cümlede sona erdirdi.
Erdoğan: Gerekirse smokin giyerim Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin
model olmak gibi bir hırsı ve gayretinin olmadığını söyledi.
Erdoğan, TRT'de yayınlanan ''Büyüteç'' programına katılarak,
soruları yanıtladı. ABD Başkanı George Bush'un, Başbakanlık
makamını Topkapı Sarayı'na taşıma düşüncesine katılıp
katılmadığının sorulması üzerine Erdoğan, ''O çok büyük haksızlık
olur, o emanete karşı haksızlık olur'' dedi. ''SİZİN PKK'NIZ, BİZİM
EL KAİDE'MİZ VAR''- Erdoğan, Bush ile Türkiye-ABD ilişkilerinin
yanı sıra özellikle Irak, Afganistan, Kıbrıs konusunu da
görüştüklerini belirterek, görüşmede PKK konusunda gündeme
geldiğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Hatta, 'Sizin PKK'nız,
bizim El Kaide'miz var' dediler. Ben de dedim ki, 'Bizim PKK artı
El Kaidemiz var, siz de sadece El Kaide var' dedim. Terör, tüm
insanlığın şu anda baş belası konumundadır. Terör, kimi, nasıl,
nerede, niçin, ne zaman vuracağı bilinmeyin bir fenomendir. Buna
karşı ortak mücadele oluşturmak durumundayız. Bunun dini, ırkı,
milleti, vatanı yok. Nasıl, nereden, niçin gelirse gelsin bize göre
terör terördür ve lanetlenmelidir. Karşısında da elimizden gelen
bütün tedbirleri almak suretiyle halkı terörden korumalıyız. Teröre
bulaşanlara da böyle bir insanlık suçundan, çirkinlikten
çekinmelerinin, kaçınmalarının insani bir görev olduğunu, semavi
dinlerin hiçbirinin insan ölümüne müsaade etmeyeceğini
anlatmalıyız. Biz de İslam'ın mensubuyuz, bizim dinimizde de böyle
bir şeye fırsat, cevaz verilmez. İnsanca yaşamak, insanı yaradandan
ötürü sevmek dinimizin görevidir. Bir insanı öldürmek Allah'ın
evini yıkmak gibidir, bir insanlığı öldürmek gibidir. Böyle bir
yaklaşım tarzı olan bir dinin kalkıp da insan ölümüne müsaade
etmesi mümkün değildir.'' Erdoğan, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin
haklı görüldüğünü ve özelikle referandum sürecinde takınılan tavrın
takdir edildiğini ifade ederek, ''Atılması gereken adımları
atacağız diyorlar'' dedi. NATO Zirvesi'nin, Türkiye için çok ciddi
bir prestij zirvesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, zirve nedeniyle
3-4 gün halkın belli kurallara uymasını istediklerini söyledi.
Erdoğan, ''Ben Başbakan olarak bundan zarar gören vatandaştan özür
dilemek durumundayım. Bu benim için insani bir görevdir. Ben bunu
herhangi bir eziklik içinde yerine getirmedim, görev bilinciyle
yerine getirdim'' diye konuştu. CHİRAC ALINGANLIK GÖSTERDİ Başbakan
Erdoğan, ABD Başkanı George Bush'un Türkiye'nin AB sürecine ilişkin
açıklamalarının, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından
eleştirilmesinin hatırlatılması üzerine, ''Burada Sayın Bush bir
ülkenin adını vererek şöyle yapsın, böyle yapsın ifadesini
kullanmadı. Sadece kendi düşüncesini ileri sürdü. AB'de oy hakkı
yok, düşüncesini söylemekte de özgürdür. Chirac alınganlık
gösterdi. Bana göre alınganlığa gerek yok'' diye konuştu. AB
üyeliği sürecinde uyum ve uygulama olmak üzere iki önemli başlık
bulunduğunu belirten Erdoğan, uyumla ilgili olanları hemen hemen
bitirdiklerini, uygulama ile ilgili olarak da sıkı bir takip içinde
olduklarını kaydetti. Erdoğan, şunları söyledi: ''Uygulama
tamamıyla biter mi? Bitmez. Bir zihniyet değişikliği
gerçekleştireceğiz. Şu anda tam üye olan ülkeler Kopenhag
kriterlerini tam olarak bitirmiş değiller. Biz şu anda müzakere
sürecini alıyoruz, tam üye olmuyoruz. Bu müzakere sürecini alıp da
müzakerelere başladıktan sonra tam üyelik ciddi bir zaman
alacaktır. Ne zaman ki bizler tam üyelikle ilgili olarak tüm
ortakların olurunu alırız, o zaman zaten tam üye olacağız. Ama o
ana kadar bizler uygulamalara devam edeceğiz. Bütün bunlar büyük
ölçüde yerine geldiğinde, AB, 'tamam Türkiye'nin de artık girmesi
gerekir' dediğinde tam üye olur. Türkiye o ana kadar bütün hızı ve
heyecanıyla uyumdaki maddeleri tek tek uygulama alanına
koyacaktır.'' AB üyeliği sürecinde Güney Kıbrıs'ın sorun çıkarıp
çıkarmayacağı konusunda bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, ''Bunu
Türkiye de, KKTC de aştı. Bundan önce önümüze getiriliyordu, bundan
sonra getirilemez. Çünkü, Türkiye Annan Planı'na 'evet' dedi'' diye
konuştu. ''SMOKİN GİYMEM DİYE BİRŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL''
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Dolmabahçe Sarayı'nda verdiği
resepsiyona neden smokinsiz gittiği sorusunu ise Erdoğan şöyle
yanıtladı: ''Bize genelde bu tür davetlere smokin veya siyah
elbise, bazen koyu elbise şeklinde davetler gelir. Onda da bu
şekilde gelmişti. Smokin giymem diye bir şey söz konusu değil, yeri
geldiğinde onu da giyerim, mesele değil. Bir şeyi
yakıştırabiliyorsanız kendinize mesele kalmıyor. Gittiğim hiç bir
ülkede de böyle bir sıkıntıyı yaşamış değilim. İlla bunda direnmek
mi gerekiyor? Hayır. Artık bu şekilciliği de gündemimizden düşürmek
gerekiyor'' Erdoğan, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda favorisinin
hangi ülke olduğunun sorulması üzerine ''Performansa bakıldığında
Çek Cumhuriyeti dinamik. Görelim ne olacak' dedi.