Yazının başlığını “Gençliğin yeni bilgi kaynakları:
Youtuberlar” olarak atabilmeyi o kadar çok arzu ettim
ki… Ama maalesef olmadı…
Niye olmadığına gelince…
Gençler, doğaları gereği çevresinden en çok etkilenen
insanlar. Gelişim evresinin içinde olan bu yaş grubu,
etrafında gördüğü rol modelleri çok kolaylıkla
benimseyebiliyor ve adapte oluyor.
Bu bağlamda “idol” adı verilen insanları taklit
eden, onlar gibi giyinen, konuşan, yiyip içen hatta
idolleri gibi uyuyan gençleri çevremizde bol miktarda
görebiliyoruz.
Yazılı ve görsel medya gençleri etkileyen
materyallerin başında geliyor. Gençler, yazılı medyada haberlerini
okuduğu sözüm ona şöhret olmuş insanlara benzemeye çalışırken
görsel medyada seyrettiği dizilerdeki şahısları birebir
gerçek hayata yansıtıyorlar.
Bunun en yakın örneğini geçtiğimiz günlerde arkadaşını pompalı
tüfekle sokak ortasında infaz ederek öldüren bir
gencin şahsında gördük. Delikanlının olayı gerçekleştirme
şekli bir televizyon dizisindeki sahnenin birebir kopyası
neredeyse.
Aileler, çocuklarını yazılı ve görsel medyanın zararlarından
korumak için mücadele ederken nur topu gibi yeni
bir sorunla karşı karşıya kaldılar:
Youtuberlar…
Bu sorunun en büyük handikapı gençlerin mobil
telefonlarında, müstakil alanlarında ailesi bihaber şekilde bu
kanallar ile başbaşa kalabilmeleri!
“Youtuber” olarak bilinen kişiler ünlü sosyal
medya platformu Youtube üzerinden yayın yapanlara
verilen bir isim. Youtube üzerinde bir
“kanal” açmak suretiyle buradan her
türlü yayını yapabiliyorsunuz.
Youtuberların sayısı her geçen gün hızla
artarken bunların izleyici kitlesi de hiç de azımsanmayacak
sayılarda. Abone sayısı bir milyonu geçen Youtuberlar
var.
Faydalı yayın yapan bir elin parmağını geçmeyen Youtuberları bir
kenarda tutmak kaydıyla şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki;
Youtuberlar ilgi çekmek ve abone sayılarını artırmak
amacıyla akla hayale gelmedik yayınlar yapıyorlar.
Daha önce de bu köşede dile getirdiğim şekliyle bunların belki
de en rezilini geçtiğimiz günlerde İzmir’de
yaşadık. Bir Youtuber para karşılığında
erkeklerden birbiriyle öpüşmelerini veya soyunmalarını
istiyor. Bunu yapan gençleri alkışlayarak ve alkışlatarak
medeni (!) cesaretlerinden dolayı kutluyor.
Hiçbir denetime tabi olmayan (evet yanlış
okumadınız, hiçbir denetime tabi olmayan) bu Youtuberlar
yayınladıkları videolar üzerinden para
kazanıyorlar.
Bunlar arasında hiç de azımsanmayacak rakamlara ulaşanlar var.
Aylık 300 liradan başlayıp 30 bin liraya kadar kazananlar var.
Teşbihte hata olmasın adeta birer küçük televizyon kanalı olan
(ki bunlara verilen genel isim “Youtube kanalı”)
bu yayınlar gençler üzerinde yazılı ve görsel medyadan daha
etkili olmaya başladılar.
İçerik üretmede hiçbir kaygı gözetmeyen
Youtuberlar korkarım bu gidişle sıra dışı olmak ve
abone sayılarını artırmak amacıyla çok farklı yapımlar
ortaya koyacaklar.
Bu yapımlar ise başta gençler olmak üzere toplumun ahlak
kodlarıyla oynayacak.
Devlet kurumları gençliği etkileyen içerik
üreten ve küçümsenmeyecek ölçüde paraların döndüğü bu yeni
mecrayı denetlemeyi düşünüyorlar mı acaba?
RTÜK, kapsama alanına bu yeni “kanalları” da almayı akıl
edebilecek mi?
Yoksa yine “Bade harabül Basra” olduktan yani
gençlerimizin ve toplumun başına kötü olaylar geldikten
sonra mı aklımız başımıza gelecek?
SOSYAL MEDYA
TAKİP
twitter.com/msbeser
facebook.com/msbeser