Gelibolu'da savaş hikayeleriyle büyüdüler
Abone olAnafartalar Zaferi'nin yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki köyde yaşayanların öyle çok anısı var ki.
Anafartalar Zaferi'nin yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda
bulunan Büyük Anafarta Köyü'nde yaşayanlar, dedelerinden,
babalarından Çanakkale Savaşı'nı dinleyerek büyüdü.
Köy Muhtarı Hasan Alyıldız (46), AA muhabirine yaptığı açıklamada,
savaş bölgesinin ortasında bulunduklarını, köyde yaşayanların hemen
hemen hepsinin büyüklerinin savaşı birebir yaşadığını söyledi.
Dedelerinden masal yerine savaş anılarını dinleyerek büyüdüklerini
ifade eden Alyıldız, dedesinin, Çanakkale Savaşı sırasında 13
yaşında olduğunu, savaş zamanı arkadaşları ile hayvan otlattığı
sırada yaşadığı ve kendisini çok etkileyen olayı şu şekilde
anlattığını kaydetti:
''Dedem ve arkadaşlarının hayvan otlattığı yerde top sesleri çok
yakından geliyormuş. O zaman İngiliz filintası diye bir tüfek
olduğunu duymuşlar ve herkes bunu konuşuyormuş. Dedem de
arkadaşlarıyla bu tüfeği merak etmiş ve bunu bulmak için bir
arkadaşlarını hayvanların başında bıraktıktan sonra savaş
alanlarında tüfeği aramaya başlamışlar. Neredeyse savaşın ortasına
gelmişler. Onları gören bir Türk askeri dedem ve arkadaşlarına
'Burada ne arıyorsunuz' diye sormuş. Onlar da, İngiliz tüfeği
aramaya geldiklerini söylemiş. Asker, dedem ve arkadaşlarına 'gidin
buradan vurulursunuz' demiş. Daha sonra da onları güvenli bir
yerden köye doğru göndermeye çalışmış.
O sırada çatışmalar çok şiddetlenmiş. Dedem ile bir arkadaşı
koşarak hayvanların olduğu yere gelmiş ama diğer arkadaşı başından
vurularak ölmüş. Dedem buna çok üzüldüğünü anlatırdı bize. Buna
benzer bir çok hikayesi vardı dedemin. Başka çocuklar masal
dinleyerek büyüdü, biz burada yaşanan savaşı masal gibi dinleyerek
büyüdük.''
ATATÜRK'ÜN İZCİSİ BİZİM KÖYDENMİŞ
Köyde yaşayan Ahmet Bozkurt (69) ise dedesinin, çocukken Atatürk'ün
izcisi ile ilgili anılarını anlattığını söyledi.
Büyük Anafarta Köyü'nün şehit kanıyla yoğrulduğunu, böyle bir yerde
yaşamanın onurunu taşıdıklarını ifade eden Bozkurt, Atatürk'ün
kendi köylerinde bulunan karargahta kaldığını hatırlattı.
Atatürk'ün köylerinde kaldığı sırada bir izcisinin olduğunu
kaydeden Bozkurt, şöyle dedi:
''Bizim köyde bir Avcı Hüseyin varmış. Buradaki büyüklerimiz de
bilir, Atatürk'ün izcisiymiş. Atatürk'ü harp yerine götürüp
getirirmiş. Atatürk, harp bittikten sonra köy meydanına geliyor ve
'Burada bir avcı Hüseyin vardı, onu bulun bana' diyor, ama avcı
Hüseyin, gelmemiş. Atatürk de Avcı Hüseyin gelmeyince geri dönüp
gitmiş. Bunu bizim köyde yaşan bütün büyüklerimiz bilir ve
anlatırlar.''
Ahmet Karabaş (79) da amcasının Arıburnu'nda savaştığını ve
yaralandığını belirterek, daha sonra Çamburnu'ndaki sargı yerine
getirilerek bir süre burada tedavi edildiğini anlattı.
Karabaş, ''Amcam bir süre sonra şehit olmuş ve oraya gömmüşler.
Halamın kızı hala gider babasının mezarını orada ziyaret eder.
Babam da savaş zamanında 12 yaşındaymış. Savaşın yaşandığı bu
topraklarda arkadaşlarıyla hayvan otlatıyorlarmış. Büyük gemilerin
denizden geçişini izlediklerini, top ve silah seslerini
duyduklarını anlatırdı bize'' diye konuştu.