Geceyarısı Eskpresi gibiydi dedi

İNTERNETHABER/Dış Haberler

20 yaşındaki Avusturalyalı Clancy Kees, Avrupa’yı gezdikten sonra Ortadoğu’ya geçmek istiyordu. Hedefi 18 sürecek bir dünya gezisiydi ama Suriye sınırında sorun yaşayınca, Avusturalya basını olayı 'İkinci Geceyarısı Ekspresi' vakası olarak tanımladı.

Daily Telegraph'ın aktardığı habere göre, 11 aylık yolculuktan sonra Orta Doğu'ya geçmek için Türkiye'ye gelen Clancy Kees, pasaport karışıklığı nedeniyle Türkiye'de tutuklandı.

Birkaç gün Türkiye’de dolaşan Kees’in planı Suriye, Ürdün ve İsrail’e geçmekti. Haziran sonunda pasaportuna “çıkış” mührü vurdurarak, Türkiye sınırlarından çıktı. Ancak Suriye tarafında polisler tarafından durduruldu.

Yaklaşık iki saat sorgulanan Kees “Benden hoşlanmadıkları belliydi. Bana mesleğimi ve nereye gitmek istediğimi sordular. İsrail’e gitmek istediğimi söyleyince beni taşıyan taksici bavullarımı fırlattı ve ortadan kayboldu” dedi.

 İsrail’e gideceği gerekçesiyle Suriye’ye alınmayan Kees, Türkiye’ye geri gönderildi. Ancak Türkiye sınırını geçişinde pasaportuna “giriş” mührü vurulmadı. Bu nedenle “kaçak” durumuna düşen Kees, üç gün sonra İstanbul’dan Ürdün’e giden bir uçağa binmek isterken gözaltına alındı.

Bir hücreye atılan Kees, burada İranlı bir tutukludan cep telefonunu ödünç alarak fotoğrafını çekti ve annesine gönderdi. Üç gün boyunca kendisinden haber alamamış olan annesi de durumu Avusturalyalı yetkililere bildirdi ve girişimler sonucu 96 saat sonra serbest kaldı.

Dubai ve Singapur üzerinden 3 Temmuz’da Sidney’e ulaşan Kees, “Geceyarısı Ekspresi gibiydi. Hücre 8 metreye 4 metre büyüklüğündeydi ve içeride 15 kişiydik. Işıklar sürekli yanıyordu. Dört gün boyunca sadece iki kez yemek yiyebildik. Hep kirli sulardan içtik. Doğru düzgün bir tuvalet bile yoktu. Bütün gün camlara demirlere vurup, bağırdım. Ne olduğunu anlamamıştım. Oradan çıkamayacağımı zannettim. Korkunçtu. Buraya geldiğimde ilk yaptığım bir cin tonik söylemek oldu, hayatımda içtiğim en güzel içki buydu, özgür kaldığım için çok mutluyum” dedi.