Yeşilçam Sineması'na 'Gecekondu Yosması' adıyla damgasını vuran 1950'li yılların gözde dansözlerinden 85 yaşındaki Nimet Alp, memleketi Mersin'de kaldığı huzurevinde unutulmanın hüznünü yaşıyor. 12 yaşındayken bale yaparken keşfedildiğini, 67 yıl önce adım attığı Yeşilçam'da da dansı ve oyunculuğu ile 18 yıl emek verdiğini anlatan Nimet Alp, filmlerde rol aldığı arkadaşları ve devlet yöneticilerinin kendisini hatırlamadığından yakındı. Huzurevinde hayatının sonbaharını sürdüren Nimet Alp, 'Gecekondu Yosması' filmiyle şöhreti yakaladıktan sonra 'Yetim Yavrular', 'Çalsın Sazlar Oynasın Kızlar', 'Öp Babanın Elini' gibi çok sayıda filmde dans edip oyunculuk yaptığını belirtti. Nimet Alp, "Zeki Müren, Fikret Hakan, Eşref Kolçak, Adile Naşit gibi isimlerle filmlerim var. O dönemlerde herkes etrafımdaydı. Binlerce hayranım vardı. Ama şimdi unutulmak, hatırlanmamak zoruma gidiyor" dedi. Nimet Alp şimdilerde anı dolu fotoğraflarla avunuyor... Yeşilçam'ın eski sanatçılarından 82 yaşındaki Muazzez Özdemir, Edirne'deki evinde ölü bulundu. Özdemir'in cansız bedeni çevreye yayılan kötü koku sonucu komşuların polis ekiplerine haber vermesi ile bulundu Peki bir zamanlar Yeşilçam'ın en ünlü yıldızları olan isimler, şimdi nasıl hayatlar yaşıyor? İşte her biri film gibi olan çarpıcı hayat hikayeleri... Yeşilçam’da 1970’li yıllarda kötü adam rollerinin aranan adamı olan İhsan Gedik’in, Taksim’de güçlükle yürümesi ve düşmesi kameralar tarafından görüntülendi. Güçlükle yürüdüğü dikkat çeken Gedik’in bir ara demir dubaya çarpıp düştüğü görülüyor. Başı yere çarpan Gedik’in yanından geçmekte olan çöp kamyonunun altında kalmaktan son anda kurtuluyor. Vatandaşların yardım ettiği Gedik, kendisine verilen bir sandalyeye oturuyor. Vatandaşlarla kısa bir süre sohbet eden Gedik, Taksim'de karanlıkta gözlerden kayboluyor.CHA 'Türk Sineması'nın kötü adamı' olarak bilinen ve Yeşilçam'da 48 yılda 600 yakın sinema filminde rol alan 71 yaşındaki İhsan Gedik, rol teklifi gelmeyince, geçimini sağlamak için hazırlattığı ‘Dünden Bugüne İhsan Gedik' kitabını elinde bastonuyla sokak sokak gezerek satmaya başladı. Gedik, kitap satışından elde ettiği parayla geçimini sağladığını ve kızını üniversite okuttuğunu söyledi. Yeşilçam'da 600 yakın filmde Türk Sineması'nın önemli yıldızlarıyla kamera karşısına geçen ve 'Sinemanın kötü adamı' olarak tanınan İhsan Gedik, zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Gedik, çevirdiği sinema filmlerinin tanıtım kapakları, fotoğraf kareleri ve Türk sinemasının önemli aktörlerinin kendisi için yazdığı sözleri 174 sayfalık ‘Dünden Bugüne İhsan Gedik' kitabında topladı. Sanatçı bu kitapları satarak para kazanmaya çalışıyor. İstanbul'da yaşayan İhsan Gedik, otobüsle Edirne'ye gelirken sırtında yaklaşık 20 kilo ağırlığında çantasında taşıdığı kitapları, bastondan destek alarak gezdiği sokaklarda kendisini tanıyanlara ve esnafa satmaya çalışıyor. Gedik'i tanıyanlar, birlikte fotoğraf çektiriyor. Gedik, kitaplarını imzalayarak satıyor. Bir dönem 'Perihan Abla' başta olmak üzere birçok televizyon dizisinde, reklam filminde rol alan ve sonrasında yerleştiği Antalya'da bir kafeteryanın çay ocağında işe başlayan İffet Kalkan, 30 yıl önce koptuğu kızı Hümeyra Öztürk Jamil'e kavuşuyor. İffet Kalkan'ın fotoğrafını gören Hümeyra Öztürk Jamil, 30 yıl önce izini kaybettiği annesinin Antalya'da yaşadığını öğrendi. Haberden yola çıkarak annesinin telefonuna ulaşan Jamil, onunla kısa bir görüşme yaptı. Kızıyla konuştuğunda gözyaşlarını tutamayan İffet Kalkan, şu an 41 yaşındaki kızını ilkokuldan mezun olduktan sonra ayrıldığı eşi Tahir Jamil'e teslim ettiğini,iki yıl süren telefon ve mektuplaşmanın ardından bağlantılarının tamamen kesildiğini anlattı. Kalkan, 30 yıldır yüzüne, sesine, nefesine hasret yaşadığı kızından ayrılış hikâyesini şöyle özetledi: 1972 yılında, Avustralya asıllı Tahir Jamil ile evlendim. İstanbul'da yaşıyorduk. 1973 yılında kızım Hümeyra dünyaya geldi. Kızım ilkokul öğrencisiyken eşimden ayrıldım. İstanbul'da, dul bir kadın olarak genç bir kızı yetiştirmem çok zor olacaktı. Baba Avustralya'ya dönmüştü. İlkokulu bitirince kızımı gelip almasını, Avustralya'da ona iyi bir gelecek sağlamasını istemiştim. Kızım okulunu bitirince babası Avustralya'dan geldi, Hümeyra'yı aldı. Baba-kız Avustralya'ya döndü. Son gelen mektubunda, babasının evlendiğini, iki de kardeşi olduğunu, çok mutlu yaşadığını yazmıştı. Ben de bu arada birkaç kez iş, ev ve şehir değişiklikleri yapmıştım, kızımın telefon ve adresini kaybetmiştim. İletişim tamamen koptu.DHA Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde sokakta mendil satarak geçimini sağlamaya çalışan eski milli boksör Hüseyin Ağar yetkililerden yardım bekliyor. Çöp eve dönen bodrum katın bir odasında kalan Ağar, sağlık sorunları yaşamasına rağmen kendisine bakacak kimsesi olmadığı için zor durumda olduğunu söyledi. Yaklaşık 300 sinema filminde rol alan 'Şişko Nuri' lakaplı Sıtkı Sezgin 1968 yılında TRT 1'de yayınlanan ve Canan Arısoy'un hazırladığı 'Bizim Sokak' isimli film ile televizyon hayatına başladı... 40 yıllık sanat hayatı içersinde Orhan Boran, Fatma Girik, Adile Naşit, Münir Özkul gibi birçok sanatçıyla çalıştı.Şu anda Samsun Büyükşehir Belediyesi Huzurevi'nde hayatını sürdüren Şişko Nuri, en büyük idealinin Kurtlar Vadisi'nde rol almak olduğunu belirtti... Beyaz perdeye Bizim Sokak isimli televizyon filmi ile başladığını belirten Şişko Nuri, 'Orada ben rahmetli Orhan Boran ile tanıştık. Bana isim aranıyordu. Bana 'oğlum senin adın Sıtkı Sezgin kimse tanımaz. 'Şişko Nuri adını sana verelim' dedi.Türk Sineması'nda 'Şişko Nuri' olarak tanınan ve Samsun'da huzurevinde kalan 63 yaşındaki Sıtkı Sezgin, ölmeden önce son isteğini açıkladı.. Ben de 'tamam' dedim ve o günden sonra Şişko Nuri adını aldık. 300'e yakın irili ufaklı birçok güzel kaliteli filmlerde rol aldım. En çokta Sezerciğin 'Öksüzler' filmi var. Halkın çok beğenisini kazandı. Benim ailem öldükten sonra Yeşilçam'a girmeden önce çok sıkıntılar çektim. Kahve köşelerinde hayatım geçti. Fotoğrafçılık yaptım' diye konuştu... Birçok filmlerde rol aldığını en son Ali Avaz'ın '40 Bin Mark Alman Avrat' filmlerini oynadıktan sonra bir çöküş dönemine girdiğini ifade eden Şişko Nuri, 'Ben de artık unutulmaya yüz tuttuğum gibi şekillere girdim... 'Ben bir kenara mı itildim, perişan mı olacağım, ne olacak?' diye düşüncelere kapıldım. Bu sıkıntılarla Samsun'a geldim.Benim en büyük idealim ölmeden önce Kurtlar Vadisi'nde oynamak. Filmin yapımcısı Raci Şaşmaz'a buradan sesleniyorum, ben ölmedim. Bir sanatçı olarak Kurtlar Vadisi'nde güzel bir rol almak istiyorum...