Gaziantep'den Hollanda'ya tepki Fatma Şahin mektubu gönderdi
Abone olGAZİANTEP Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, kentin kardeş şehri olan Hollanda'nın Nijmegen kentinin Belediye Başkanına mektup gönderip, yaşananlara tepki göstermesini istedi.
GAZİANTEP Büyükşehir Belediyesi ekipleri, merkez Şehitkamil
ilçesindeki Nijmegen Bulvarı'nın tabelası ile havaalanı yolundaki
kardeş şehirlerin amblemlerinin bulunduğu refüjden Nijmegen adını
kaldırdı.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Hollanda'nın,
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik skandal tavrına tepki
amacıyla Gaziantep'in kardeş şehri olan Hollanda'nın Nijmegen
Belediye Başkanı Hubert Bruls'a mektup göndererek, yaşanan olaylara
tepki göstermesini istedi.
Şahin, yaptığı açıklamada, dünyanın çok hassas bir dönemden
geçtiğini, bu dönemde dünyadaki barış, huzur ve adalet için
herkesin, her ülkenin üzerine düşen görevler, yapmaması gereken
şeyler olduğunu söyledi.
Bu kapsamda Hollanda'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanlarına
yönelik skandal nitelikteki tavrının kabul edilemez olduğunu
anlatan Şahin, "O gece 7'si ağır 32 kişi yaralandı. Avrupa
Birliği, insan hakları, özgürlükleri ve demokrasi üzerine oturtulan
bir kuruluş felsefesine sahip. Ancak bugün baktığınızda insan
hakları, kadın hakkı dediğimiz noktada orada bir kadın bakana,
Türkiye Cumhuriyeti'nin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanına yapılan
muamelenin kabul edilebilir olmadığını ve bu konuda bizim hepimize
düşen görevler olduğunu gördük" dedi.
Şahin, Gaziantep ile Hollanda'nın Nijmegen kenti arasında 11 yıl
önce kardeş şehir protokolü imzalandığını, bu kapsamda Şehitkamil
ilçesindeki bir bulvara "Nijmegen Bulvarı" adının
verildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bizim 22 kardeş şehrimizden birisi. Çok üzüldüğümüz bir
dönemden geçiyoruz. Kardeşlik demek iyi günde, kötü günde
hastalıkta ve sağlıkta bir ve birlikte olmak, kader birliği yapmak
demek. Bizim kardeşlikten anladığımız bu. Nijmegen Belediye Başkanı
Hubert Bruls'a bir mektup göndererek özellikle Hollanda'nın insan
hak ve özgürlükleri ile demokrasi noktasında duruşunun çok önemli
olduğunu, orada yerel yönetimlerin çok kuvvetli olduğunu, AB'nin
kuruluş felsefesine dönerek orada yaşananları çok net bir şekilde
kınaması gerektiğini söyledik. Kardeş şehir olarak bu beklentimizi
onunla paylaştık. AB sürecinin bu şekilde devam ettiği sürece
dünyada bir birlik, huzur ve barış oluşturamayacağını, kendine
demokrat, kendine özgür yalnızca kendi insanı için oluşturduğu
yasal alt yapıyı diğer insanlara uygulamadığını ve yükselen
ırkçılığın dünya barışı için en büyük tehlike olduğunu görüyoruz.
Oysaki bizim medeniyetimiz çokluk içinde birlikten, çoğulculuktan,
herkesin birlikte yaşamasından oluşan bir medeniyet. AB'nin derhal
kuruluş felsefesine dönmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu ırkçılığın,
kutuplaştırmanın, ayrıştırmanın ne Avrupa'ya ne dünyaya faydası
var. Dilerim ve umarım ki Avrupa'da bu konuya kafa yormuş aydınlar
ve orada yaşayan herkes bu yanlışın farkına varır ve bir an önce bu
yanlıştan dönülür."
Şahin, kardeş şehirden beklentilerini yazdıkları mektubu
gönderdiklerini dile getirerek, "O gece yaşananların bizi
rahatsız ettiğini, eğer biz kardeşsek, bizim yaşadığımız
rahatsızlığı kendisinin de yaşayıp yaşamadığını sorduk. Eğer
kendisin insan hakları ve demokrasi ve özgürlükler noktasında
bizimle aynı kanaate sahipse, bu yaşananların doğru olmadığıyla
ilgili bir kanaati varsa; bizim açımızdan bir sorun yok
kardeşliğimiz devam eder. Ama bizim gönderdiğimiz mektuba
karşı, 'Hükümetimizin yaptığı, o gün yapılanlar doğrudur'
şeklinde bir düşüncesi varsa, biz o zaman B planımızı
devreye sokacağız. Şu anda mektubumuzu gönderdik cevabımızı
bekliyoruz. Oradan gelen cevaba göre caddemizin ismi ve kardeşlik
ilişkilerimizin askıya alınıp alınmayacağına yönelik meclisimiz
kararını verecek" ifadelerini kullandı.
Avrupa'da yerel yönetimlerin çok kuvvetli olduğunu, hükümetlerin
işlerine geldiğinde onların aldığı kararları sahiplendiğini, işine
gelmediğinde de sahiplenmediğine işaret eden Şahin, "Oysa
biz Hollanda'yı bir bütün olarak görüyoruz. Orada yaşayan
vatandaşların da orada yaşanan bu ayrımcılıktan çok rahatsız
olduğunu görüyoruz. Yalnızca bir seçim için, koltuk için kendi
vatandaşını bu kadar ikincilleştiren, kutuplaştıran bir bakış açısı
uzun vadede en çok Hollanda'ya ve AB'ye zarar verecektir"
diye konuştu.