Gazetecilerin örtülü dil eğitimi
Abone olTürkiye’de başbakanları davalık eden örtülü ödeneğin Özal döneminde genç gazetecilerin yurtdışında dil öğrenmesi için kullanıldığı ileri sürüldü.
Gazeteciler, örtülü ödenek parasıyla yurtdışında dil öğrenmeye
gitmiş
Türkiye’de başbakanları davalık eden örtülü ödeneğin Özal döneminde
genç gazetecilerin yurtdışında dil öğrenmesi için kullanıldığı
ileri sürüldü.
1980’lerin ikinci yarısında, Turgut Özal başbakan iken bir grup
genç gazeteci, yabancı dillerini geliştirsinler diye İngiltere ve
ABD’ye gönderilmiş. Referans Gazetesi yazarı Doğan Satmış’ın dünkü
yazısına göre gazetecilerin masraflarının yüzde 55’ini devlet,
yüzde 45’ini ise gazetecilerin patronları karşıladı. Fakat daha
sonraki gruplarda, gazete paylarının ödenmesinde sorun çıktı.
Günaydın Gazetesi’nde gece sekreteri olarak çalışırken İngiltere’ye
gönderilecek 3. grupta yer aldığını belirten Doğan Satmış, bu
şansı, gazetenin Ankara temsilcisi Bekir Coşkun’un yardımıyla
yakaladığını kaydetti. Dönemin Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel’in
telefonu üzerine kendisiyle görüşmeye gittiğini bildiren Satmış,
Güzel’in görüşmede söylediklerini şöyle anlattı: “Sayın Başbakan
(Özal’ı kastederek), bu projeyi genç gazeteciler yurtdışına gitsin,
yabancı dil öğrensin, bilgi-görgüleri artsın diye başlattı. Proje
ilk ortaya çıktığında gazete patronları, çok sıcak karşıladılar ve
kendi paylarına düşen parayı ödeme sözü verdiler. Ancak şimdi
anladık ki, sizin paylarınız ödenmemiş. Ancak Turgut Bey, ‘Bu
çocukları heveslendirdik, yarı yolda bırakmayalım. Patronların
katkı payını biz ödeyelim, onlar da gitsin.’ dedi. Bu parayı örtülü
ödenekten ödeyeceğiz. Şimdi çıkarıp sana vereceğim. Senden, sadece
bu parayı benden aldığına dair boş kağıdı imzalamanı rica ediyorum.
Bu kağıdı Sayın Başbakan’a gösterip yırtıp atacağım.” Bakan
Güzel’in kasasından çıkardığı 3-4 deste parayı önüne koyunca
şaşırdığını ifade eden Doğan Satmış, o zamanın parasıyla 5 milyon
TL’yi sevinçle alıp, teşekkür ederek odadan çıktığını kaydetti.
‘Yurtdışına gittik; ama para örtülü ödenekten değil’
Doğan Satmış’ın örtülü ödenek parasıyla dil kursu için yurtdışına
gittiklerini açıkladığı gazetecilerden Yeni Şafak muhabiri Sırrı
Bıyık, ‘örtülü ödenek’ iddiasını ilk kez duyduğunu söyledi. O
yıllarda Anadolu Ajansı’nda çalıştığını belirten Bıyık, hizmetiçi
eğitimi ve lisan kursu amacıyla Basın Yayın Müdürlüğü’nün gruplar
halinde gazetecileri yurtdışına gönderdiğini, Anadolu Ajansı için
de 2 kişilik kontenjan ayrıldığını ifade etti. Bıyık, “Ajansta,
Hüsamettin Çelebi bana ‘sen gideceksin’ dedi. İleride
yararlanabilecekleri kişilerin yurtdışı, meslek ve dil tecrübesi
olsun istemiş olabilirler. Özel masrafları biz, kurs masraflarını
da devlet ödedi. ‘Örtülü ödenek’ kelimesini ilk kez duyuyorum. Bu
para örtülü ödenekten ödenmedi.” dedi.
Anadolu Ajansı yöneticisi Muzaffer Şahin de uygulamanın yapıldığı
dönemde Hürriyet Haber Ajansı parlamento muhabiri olduğunu
açıkladı. Şahsına ait nakit ödeme yapılmadığını belirten Şahin,
Hürriyet yönetiminin yurtdışına gönderdiği bütün muhabirler için
kurum payını ödediğini kaydetti. Doğan Satmış’ın örtülü ödenek
listesindeki isimlerden biri olan Sabah Gazetesi yazarı Muharrem
Sarıkaya şöyle konuştu: “1985 öncesinde gazetelerde yabancı dil
bilen yoktu. İletişim fakülteleri olmadığı için var olan
gazeteciler de mektepli değil alaylıydı, ben de alaylıyım. Merhum
Özal, bu eksikliği görerek bir proje ortaya koydu. Projeye göre
yayın kuruluşlarından belli başlı gazeteciler yurtdışına
gönderilecekti. Bu projenin amacı, dil öğrenmek, gittikleri ülkede
gazete eğitimi almak ve Türkiye’nin tanıtımını yapmaktı. Medya
patronları bu olaya sıcak baktı. Başbakanlık, Basın Yayın ve
Enformasyon Genel Müdürlüğü ile medya patronlarının paylaştığı bir
projeydi. Ödenek tanıtım fonundan karşılanmış olabilir. Kesinlikle
örtülü ödenek değildi. Bu fona gazete sahipleri getirip para
yatırdılar. Bu fonun ismini hatırlamıyorum. Özal, biz giderken
şöyle demişti: Ben bunun parasını patronlarınızdan finanse ettim.
Merak etmeyin.”
Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aydın
Candabakoğlu, bu konuda söyleyecek sözünün olduğunu; ancak yazıyı
görmeden açıklama yapmayacağını belirtirken, Hürriyet’in Ankara
Temsilci Yardımcısı Faruk Bildirici ise yoğunluğu sebebiyle görüş
açıklamayacağını söylemekle yetindi. Başbakan Özal’ın yurtdışına
gönderdiği bazı gazeteciler
Can Dündar (Milliyet Gazetesi köşe yazarı), Derya Sazak (Milliyet
Gazetesi Ombudsmanı ve köşe yazarı), Aydın Canbadakoğlu (Halka ve
Olaylara Tercüman Genel Yayın Yönetmeni), Muharrem Sarıkaya (Sabah
Gazetesi köşe yazarı), Şükrü Küçükşahin (Hürriyet Gazetesi Ankara
Temsilci Yardımcısı), Zülfikar Doğan (Akşam Gazetesi köşe yazarı),
Doğan Satmış (Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve Ombudsmanı),
Muzaffer Şahin (Anadolu Ajansı yöneticisi), Sırrı Bıyık (Yeni Şafak
muhabiri), Faruk Bildirici (Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilci
Yardımcısı), Şule Talu (Sabah Gazetesi Yayın Koordinatörü), Şeref
Oğuz, Hulki Cevizoğlu, Orhan Uğuroğlu, Mehmet Öztoprak, Teoman Erol
(Vatan).
Kaynak: