Gazeteciden PAŞA numarası
Abone olBüyükanıt basının kendilerinden bilgi almak için binbir türlü numara çektiğini söyledi.
Büyükanıt'ın toplantısında olan gazetecilerden Enis Berberoğlu,
PAŞA'nın basına dönük tespitlerini aktarıyor. Büyükanıt'ın Türk
gazetelerini " diyerek eleştirdiğini yazıyor.
İşte Berberoğlu'nun aktardığı Büyükanıt'ın tespitleri:
1) Şehit cenazeleri: Önce yurtdışı örnekten söz
ediyor Paşa. "ABD’de 11 Eylül saldırısında ölenlerin sayısı açıkça
telaffuz edilmedi, tek bir kare yayınlanmadı" diyor ve ekliyor:
"Zaten Irak’ta veya Afganistan’da ölenlerin fotoğraflarını da
göremezsiniz medyada."
Ama sakın yanlış anlaşılmasın. "Şehit cenazemizi saklayamayız" diye
sözlerini sürdüren Büyükanıt, özellikle TV’lere yansıyan insan
hikáyelerine ve acılı babaların defalarca ekrana getirilmesine
işaret ediyor: "Böyle görüntüler PKK’nın çok hoşuna gidiyor. Adeta
PKK’nın psikolojik harekátının unsuru haline geliniyor. ’PKK ne
kadar güçlü bak, insanları ağlatıyor...’ gibi."
2) PKK kaynakları: Paşa, bazı haberlerde PKK
kaynaklarına itibar edilmesine karşı çıkıyor. 8 askerin serbest
bırakılması hadisesinde PKK’nın önce Reuters’ı aradığını, ama
uluslararası haber örgütünün "teröre finansman sağlamayız" diye
geri çevirdiğini anlatıyor. El Cezire’den de "araya girenler
sayesinde" aynı yanıtı alan örgütün görüntülerinin Türk basınında
geniş kullanılmasını yadırgadığını hissettiriyor. Ama, "Bu
görüntülerin terörle kimlerin kol kola girdiğini gösterdiğini de
kabul ediyorum" demekten geri durmuyor.
3) Haber akışı: Dağlıca baskınını biliyorsunuz,
sabahın ilk saatlerinde Hürriyet’ten Saygı Öztürk gazetenin
internet sayfasında Türkiye’ye duyurdu. Genelkurmay açıklaması ise
ancak saat 14.00 sularında internet sayfasına konuldu. Paşa 36 saat
süren çatışmadan haber alınmasının zorluğuna değiniyor,
"Genelkurmay yanlış yapmamalı, Genelkurmay yalan söylemez"
diyor.
4) Ölü terörist fotoğrafları: Kimilerinin etkisiz
hale getirilen teröristlerin ceset görüntülerini istediğini aktaran
Büyükanıt, şöyle devam ediyor: "Tabii ki bu talebin arkasında başka
bir mesele var. Gerçekten öyle mi, yoksa yalan mı söylüyorsunuz
demek istiyorlar."
5) Ahlaki habercilik: Genelkurmay Başkanı,
medyadan etik habercilik beklediğini şu örnekle izah ediyor:
"Dağlıca’da çatışma sürüyor. Saat 15.10... Subayın birini
bir gazeteci arıyor. Kendisini paşa olarak tanıtıyor, bilgi almaya
çalışıyor. [Bilgi almaya çalışan gazeteci kendini "Tümgeneral
Yılmaz" olarak tanıtıyor.] Biz sahteciliği nasıl
anladık? Bölgedeki PKK haberleşmesini, telsizlerini
dinliyoruz. Arayan numaranın gazete santralı olduğunu anladık. Ben
yöneticilerini aradım, onlar da çok üzüldüler."