Futbol terörü TV'lerin eseri
Abone olCNN TÜRK Spor Müdürü İhsan Topaloğlu, televizyonların reyting uğruna fanatizmi körüklediğini savundu.
Türk basınının tecrübeli spor habercilerinden olan CNN TÜRK Spor
Müdürü İhsan Topaloğlu, eskiden büyük kulüp taraftarlarının
birlikte maç izlerken şimdi aynı stada bile giremediğini
hatırlattı. Topaloğlu ayrıca açıklamasında kamuoyunu yönlendiren
insanların dikkatli olmaları gerektiğinin altını çiziyor. CNN TÜRK
Spor Müdürü İhsan Topaloğlu, yazılı basının üç beş gazete daha
fazla satmak ve televizyonların da biraz daha fazla reyting
alabilmek uğruna, futbolda fanatizmi körüklediği tespitini yapıyor.
30 yıllık gazetecilik yaşamında bütün mesaisini spora ayıran ve
Milliyet spor müdürlüğü sonrası CNN TÜRK Spor Servisi’nin başına
geçen Topaloğlu’na göre, gazetecilerin artık transferlere bile
karıştığı bir dönem yaşanıyor ve spor yazarlığı büyük bir erozyon
geçiriyor. İhsan Topaloğlu, Türkiye’de spor denilince sadece Türk
futbolunun akla geldiği tespitini yaparak, 40 sene boyunca olmayan
bir spor dalının seyirci veya okuyucuya yutturulmaya çalışıldığını
belirtiyor. Topaloğlu şöyle devam ediyor: “Olmayan sporu gazeteler
40 senedir sattırmaya çalışıyor. Yakın döneme kadar futbol adına
1956’da bir Macaristan zaferi vardır ve halen o konuşulur. Güreşte
çok büyük zaferlerimiz var; ama bunların propagandası yapılamadığı
için güreş sporu gelişmemiş. Babıali’deki spor müdürlerine sutopu
liginin ne zaman başlayacağını sorun, bilen üç kişi çıkmaz. Spor
gazetelerini alın bakın futbol dışında branş yok ve üç büyüklerin
sayfaları var. Türk medyası yıllarca sporu sadece futbol olarak
algıladı.” ‘Patronlar insana yatırım yapmadı’ Bu bakış açısından
dolayı Türk sporundaki gelişmelerin, Türk medyasının önünde gittiği
tespitini yapıyor Topaloğlu. Yani basın basketbol, halter, atletizm
ve güreş gibi alanlardaki Türk sporcularının başarılarını yeterli
düzeyde izleyemiyor. Topaloğlu, bunun gerekçesini şu cümle ile
özetliyor: ‘Medya patronlarının insana yatırım yapmamaları.’
Özellikle son yıllarda patronların, sahip oldukları medya
araçlarına büyük teknolojik yatırım yaptıklarını ve çok rahat
çalışma ortamları hazırladıklarını hatırlatan Topaloğlu, “Kurşunlu
mürettiphaneden bilgisayar teknolojisine geldik, şimdi plazalarda
en iyi koşullarda çalışıyoruz. Ama aynı oranda insana yatırım
yapılmadı. En büyük eksiklik budur. Basında artık yeterli donamımı
olmayan insanlar çalıştırılıyor; çünkü ücretler minimilize edildi.
Bu sebeple basın futbol dışında Türk sporundaki büyük
hareketlenmeyi tam kavrayamadı.” tespitini yapıyor. Spor
haberlerinde ve medya–kulüp ilişkilerinde yaşanan birçok problemin
temelinde kalifiye eleman yetersizliği olduğunu vurgulayan
Topaloğlu, “Eskiden de herkes takım tutardı; ama gazeteci ile kulüp
yöneticileri arasında akçalı konular ve alışverişler olmazdı. Bu
çok hassas bir terazidir. Gazeteci kulüp başkanını yönlendirmeye
çalışırsa her şey birbirine karışır. Şimdi yaşanan budur.” diyor.
Milliyet’in efsanevi spor müdürü Namık Sevik’in de Fenerbahçe’nin
içinde olduğunu; ancak hiçbir zaman şimdiki gibi kulübün işlerine
karışmaya kalkmadığını vurgulayan Topaloğlu, son yıllarda genç ve
deneyimsiz insanların spor müdürü olmasıyla bu sorunların yaşanmaya
başladığını söylüyor. Ucuz insan çalıştırınca yapılan işin de
ucuzladığını belirten Topaloğlu, her servisin başındaki insanlara
göre yönetildiğinin altını çiziyor. Zafer Özcan / ZAMAN