GÜNCEL/ GOOGLE: “Halen mevcut
devletler içerisinde en eskisinin Ermenistan olduğunu, Milâttan
Önce 2492'de kurulduğunu ve şimdi tam tamına 4 bin 510 yaşına
geldiğini ve Ermenistan'ı eskilik bakımından 1008'de ortaya çıkan
Gürcistan'ın takip ettiğini bilir misiniz? Peki, ya bizi Çin
hakkında hep aldattıklarını, "Tarihin en eski medeniyetlerinden
biridir, binlerce senedir mevcuttur" diye yalan söylediklerini ve
"Çin" diye bir ülkenin aslında 1 Ekim 1949'da, yani bundan sadece
69 sene önce ortaya çıktığını?Türkiye’nin kuruluş tarihinin 23
Nisan 1920 olduğundan da haberdar mısınız?Şaka etmiyorum, kimse ile
kafa da bulmuyorum! Artık genç-yaşlı, öğrenci-meraklı, kadın-erkek
hemen herkesin tek ve en güvenilir bilgi kaynağı olarak gördükleri
Google işte böyle buyuruyor!” Köşe yazarı Murat Bardakçı
(Habertürk/14.02.2018) googlede verilen bilgilerin ne kadar yanlış
olduğunu örneklerle yazmış. Bizlerde okulda öğrencilerimize,
googlede yer alan her bilginin doğru olmadığını, mutlaka
yayınlarla/kaymaklarla doğrulatmalarını salık veriyoruz. Aklın yolu
bir de, gençlere anlatabilirsek!...
Formasyon…
Yıllardır; formasyon derslerinin
lisans içinde olması gerektiğini, öğrencilerin maddi/manevi
enerjilerinin boşa akıtıldığını, öğrencileri para kaynağı gören
anlayıştan vazgeçilmesi gerektiği yazılmakta. Ama,
uygulamalar sık sık değişiyor ve öğrenciler sistemin mağdurları
oluyor. Bilim/sanat bir tülü yönetmelikleri, maddiyatı, yabancı
dili geçemiyor. Yazık…
“Eğitim, memleketin çocuklarının
birlikte ve eşit olarak kazanmak zorunda oldukları bilim ve
fendir.” (Mustafa Kemal Atatürk/17 Temmuz 1921/ 1. Maarif
Kongresi)
Durum:
1997-1998 yılından itibaren,
öğretmen olmak isteyen fakülte mezunlarına “alan öğretmenliği
tezsiz yüksek lisans” yapma şartı getirildi. İlahiyat
fakülteleri’de, Konservatuarlar v.b. gibi, 2001 yılına kadar,
“öğretmen yetiştiren fakülteler sınıfına” alınmış ve
pedagojik formasyonu “lisans öğrenimi içinde” alıyorlardı.
2009’da bu uygulama kaldırıldı, öğretmen olmak isteyen fakülte
mezunlarına “lisans öğrenimi dışında” pedagojik formasyon dersleri
alma şartı getirildi.
Konservatuar son sınıf öğrencileri
ve mezunları da yıllardır formasyon eğitimi almak için Marmara Ün.
(Göztepe) ve YTÜ’ye (Davutpaşa) koşturuyor, 3.000 Tl de ücret
ödüyorlar. 1999’a kadar biz normal program içinde verir ve sorunsuz
yürütürdük. Ama, nasıl olduysa, sürekli formasyon programları ile
uğraşıldı ve farklı kararlar alındı. Eğitim ve formasyon eğitimiyle
sürekli oynanmamalı.
YÖK aldığı yeni bir kararla,
İlahiyat Fakültesi/İslami İlimler Fakültesi’nde “pedagojik
formasyon” derslerinin “lisans eğitimi içerinde” verilmesine
karar verdi. Bu durumda, “öğretmen yetiştiren”
sınıfındaki diğer fakülte öğrencileri mağdur olmuyor mu?
Mesela; Konservatuar mezunlarının,
3.000 Tl ödeyerek ve koşturarak, başka üniversitelerde formasyon
eğitimi alması anayasadaki “eşitlik ilkesine” uyuyor
mu?!.
İSTİSMAR
VAR…
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent
Tüfenkci, bir soru üzerine şunları söylemiş;
“….Soruşturmalardan ortaya çıkan, bu tür oluşumlara özellikle sanal
alemde insanları dolandırmaya yönelik gerçek mal ve hizmet
ticaretinin dışında ticarette bir takım mevzuatsal anlamda koşullar
ve sıkıntılar olduğunu gördük. Şimdi onunla ilgili düzenlemeyi de
hazırlıyoruz. Sadece bu konu değil, din istismarlarından tutun
insanlarımızı ve tüketicilerimizi yanıltmaya yönelik bir çok
sıkıntılı ticaret var. Adına ticarette denmez, aldatmaya yönelik
hem reklamlar var hem de bununla menfaat sağlamaya çalışan bir
kesim var. Bunları da içine alacak kapsamlı bir düzenlemeyi de
hazırlıyoruz. Bitince sizlerle de paylaşacağız."
Vay bee; bizler memlekete yararlı
insanlar yetiştirmek için uğraşıyoruz, ama hala bu eğitimden
yanlış insanlar yetişebiliyor!..Mevzuatlarda boşlukları
bulanlar istismara dalıyorlar. Yetişmemizde/eğitimimizde bir
eksiklik/yanlışlık var da, o ne?!...