Dayak sansürü kısmen kaldırıldı
Abone olMalatya Çocuk Yuvası ile ilgili haberlerin yapılması yasağı, kısmen kaldırıldı. Malatya Asliye Ceza Mahkemesi kısmen kaldırma kararının altına çarpıcı ifadeler yazdı
Yasağı kaldıran Malatya Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararında,
"İnsanlık dışı ya da onur kırıcı muameleye veya işkenceye maruz
kalan çocuklarla ilgili görüntülerin yayınlanması yasağının
devamına, belirtilen kapsam dışında kalan yayınların durdurulmasına
ilişkin kararın kaldırılması" şeklindeki ifadeler yer aldı. Malatya
Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği Malatya Çocuk Yuvası ile ilgili
haber durdurma kararına itiraz eden Anavatan Partisi İl Başkanı
Avukat Soner Gökçe'nin başvurusunu inceleyen Malatya Nöbetçi Asliye
Mahkemesi, kararı kısmen kaldırdı. Malatya Nöbetçi Asliye Ceza
Mahkemesi'nin verdiği kararda, "Somut olaydaki hukuki sorun belli
bir kurumda, devletin koruması altında bulunan yakınları tarafından
parçalanmış ailelere mensup hiçbir direniş olanağı olmayan,
kendisini ifade edemeyen 0-6 yaş grubu çocuklara karşı yapılan
eylemlerin, kısmen de olsa soruşturma konusu olması dolayısıyla,
basın tarafından hiçbir şekilde dile getirilip getirilemeyeceği
konusuyla ilgilidir. Olayı soruşturma makamlarının ortaya
çıkaramadığı, yöneticilerin pasif kaldığı, soruşturma makamlarının
elinde olmayan teknik ve fiili olanakları basının kullanması ile
olayı ortaya çıkardığı bir gerçektir. Burada basının soruşturmaya
olan katkısı, soruşturmanın başlamasına yardımcı olduğu inkar
edilemez. Basının belirlenen olaylar dışında Malatya Çocuk
Yuvası'nda gerçekleşebilme ihtimali bulunan başkaca olayları ortaya
çıkarma olanağı, verilen yasaklama kararı ile ortadan
kaldırılmıştır. Sonuç itibariyle verilen yasaklama belli bir kamu
kurumuyla ilgili suiistimalleri, çocuklara yapılan eziyetleri
kamuoyuna soruşturma makamlarının bilgisine, basın yoluyla
ulaştırılması da önlenmiştir. Demokratik toplumlarda basının
toplumsal ve kamusal yaşam üzerinde projektör olma, aydınlatma
yetki ve görevi vardır. Basın hürriyetini günümüzde basın
mensuplarının kendi öz emeği ve ortaya çıkardığı bilgileri
pazarlama hürriyetini de içine alacak şekilde genişletilmiştir.
Yetiştirme yurtlarında yaşanan istenmeyen olaylar, yılların
getirdiği denetim ve yönetim yetersizliği ile ilgisizlikten
kaynaklanmıştır. Olayın nedenlerinin kamuoyu önünde tüm boyutları
ile tartışılmadan sağlıklı bir çözüme ulaşılamayacağı da bir
gerçektir. Ağır toplumsal bir sendromun kendi evinde öz çocuklarına
uyguladığı terbiye yöntemini devam ettirme saikıyla hareket eden
yetiştirme yurtlarının, eğitimsiz birkaç bakıcı kadına yükletilip
geçiştirilmesi, çözümü zorlaştıracaktır" denildi. "KONUNUN ADİL
YARGILAMA İLE BİR İLGİSİ YOKTUR" Konunun Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'yle olan ilgisine dair açıklamada ise, "Daha önce İzmir
İli'nde devlet kontrolündeki kız yurtlarında bazı sorunların
gündeme geldiği toplumsal vicdanın rencide olduğu, konunun
gündemden düştüğü, Malatya olayı ile konunun tekrar gündeme
geldiği, değişik çözüm önerilerinin ortaya atıldığı, zaman
içerisinde basına da bazı çözüm önerileri sunma olanağı tanınması,
basın hürriyetlerinin bir gereğidir. Sulh Ceza Mahkemesi'nin
itiraza konu olan kararında bahsedildiği gibi konunun adil
yargılama ilkesi ile bir ilgisi yoktur. Adil yargılama ilkesi
sanığın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3., 5., 6. ve 7.
maddeleriyle CMK'nin 234. ve 147. maddelerindeki savunma
olanaklarının sanığa tanınması ile ilgili bir ilkedir. 0-6 yaş
grubu çocuklara uygulandığı iddia edilen insanlık dışı fiillerin
basın yoluyla üçüncü kişilere iletilmesi ile bunun doğrudan ilgisi
yoktur. Devletin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 13. maddesinde
sözleşmeden tanınan insanlık dışı onur kırıcı işkence ve muameleyi
en etkili şekilde önleme ve soruşturma görevi mevcuttur. Bu görev
gereği belli bir kurumda gelişen olayların toplum adına başkalarına
iletme görevi olan basına yasak getirilmesi, konunun basın
özgürlüğünün konusu olmaktan çıkartılıp, devlet sırrı kapsamına
alınmış bir şekilde koruma altına alınması, basın özgürlüğünün
özüne aykırıdır. Belli olayların açıklanması toplumun bazı
kesimlerini rahatsız edici, şok edici etkilerinin olması mümkündür.
Sorumluları psikolojik olarak rahatlatacak bir ortam sağlanması
netice itibariyle basının saf dışı edilmesi sorunun çözümünü
zorlaştıracaktır. CMK'ye göre soruşturma, belli konuya belli
kişilere yönelik olarak yürütülmemektedir. Bu soruşturmanın
kapsamında tutuklama istenip, mahkemece reddedilen veya tutuklanan
şüpheliler ile ilgili yargıçların basında çıkan haber ve
görüntülerden etkilenerek karar verildiği iddia edilemez, Türk
Hukuk Tarihi'nde gazetelerde yazılanların aksine bağımsız yargı
kararının mevcut olduğu da bir gerçektir. Malatya Çocuk Yetiştirme
Yurdu'ndaki olaylarla ilgili görüntü yayınlarının, yaşı küçükleri
oldukça etkilediği ve yıprattığı da bir gerçektir. Bu konunun
dışında belli bir kurumla ilgili tüm yayınların tamamıyla
yasaklanmasının basın hürriyetine aykırı olduğundan, toplumsal
vicdanı ve ergin olmayan küçükleri aşırı derece rahatsız eden
görüntülerin yayınlanmaması kaydıyla itirazın kısmen kabulüne karar
vermek gerekmiştir. Basın yasasının 19. maddesinde belirtilen
hükümler saklı kalmak kaydıyla ve insanlık dışı ya da onur kırıcı
muameleye veya işkenceye maruz kalan çocuklarla ilgili görüntülerin
yayınlanması yasağının devamına, belirtilen kapsam dışında kalan
yayınların durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılması karar
verilmiştir" ifadelerine yer verildi. Karar ile ilgili olarak
açıklamada bulunan Anavatan Partisi Malatya İl Başkanı Soner Gökçe,
"Yasaklama kararı hukukun genel kaidelerine aykırıydı" dedi.