Ülkücü reis Ağca'yı anlattı
Abone ol1974'te açılan Malatya Ülkü Ocakları'nın kurucusu ve başkanı Erol Aydağ, Kartal H Tipi Cezaevi'nden tahliye olan Mehmet Ali Ağca'nın Malatya'daki günlerini anlattı...
Malatya Ülkü Ocakları'nın kurucusu Erol Aydağ, Papa 2. Jean
Paul'e suikast düzenleyen ve gazeteci Abdi İpekçi'yi öldüren Mehmet
Ali Ağca'nın Ülkü Ocakları'na sık gelmediğini ve Malatya'da
yaşadığı günlerde "kavga içinde pek gözükmediğini" belirtti.
1974'te açılan Malatya Ülkü Ocakları'nın kurucusu ve başkanı Erol
Aydağ, Kartal H Tipi Cezaevi'nden tahliye olan Mehmet Ali Ağca'nın
Malatya'daki günlerini anlattı. Mehmet Ali Ağca'yı yakından
tanıdığını belirten Erol Aydağ, "Ben 1974 Temmuz'unda Ülkü
Ocakları'nı kurdum. Mehmet Ali Ağca Ülkü Ocakları'na o kadar sık
gelmezdi, ara sıra gider gelirdi. Oral Çelik, Mehmet Ali Ağca'dan
daha fazla Ülkü Ocakları'na takılırdı" dedi. Mehmet Ali Ağca'nın
fakir bir aile çocuğu olduğunu söyleyen Aydağ, "Mehmet Ali Ağca, o
kadar kavga içinde gözükmeyen bir arkadaşımızdı. Sakin ve ekmeğinin
peşine düşmüş fakir bir ailenin çocuğuydu. İstasyonda, çay ocağında
falan çalıştı. Bazı karşılaştığımızda hal hatır ederdik" şeklinde
konuştu. "İstanbul'da Abdi İpekçi cinayetini duyduğunuzda
şaşırdınız mı?" sorusuna Malatya Ülkü Ocakları Kurucu Başkanı Erol
Aydağ, "Şaşırdık ama ben inanmadım. Mehmet Ali Ağca, o işi yapacak
ve o kapasiteye sahip bir arkadaşımız değildi" cevabını verdi.
Aydağ, Ağca'nın Papa suikastı için ise "Papa suikastına da
şaşırdık. Öyle aktif ve hareketli bir arkadaşımız değildi. Ben de
böyle kavga ve dövüşe müsaade etmezdim" dedi. Aydağ, 'Papa
Suikastı' davasındaki savcının Malatya'ya gelerek kendisini
"Ağca'nın filmini çevireceğiz. Ben senaristim" diyerek tanıtıp
bilgi topladığını iddia etti. Aydağ, bu gelişmeyle ilgili olarak
"Malatya'ya Ağca için İtalya'dan tahminen 15 kişilik bir ekip
geldi. Gelip bana Ağca'nın okuduğu okulun müdür yardımcısı Orhan
hocanın ismini sordular. Bize, 'Müsait bir yerde sohbet edelim'
dediler. Bir mobilya mağazasının bodrum katına indik. Bize dediler
ki 'Biz Ağca'nın hayatını çevireceğiz. Onun hakkında bilgi edinmek
istiyoruz. Güzel bir film olacak.' Biz şüphelendik. Bunlar bir
senarist ve film konusu değil. Onun için buraya kadar gelmezler
diye düşündük. Bize tercüman aracılığıyla soru sordular. Tabii
onlar gittikten sonra aradan zaman geçti. Ağca'nın mahkemesini
televizyondan yayınladılar İtalya'dan. Baktım, bize senaristim
diyen adam orda savcı olarak görünüyor. Onlar film çevirme
bahanesiyle Ağca'yı yakından tanımaya gelmişler" ifadelerini
kullandı.