İşsizlik sigortası genişliyor
Abone olİşsizlik sigortasını haketme koşullarının zorluğu yetkilileri hareketlendirdi. . İŞKUR Genel Müdürü Ata, sistemden daha fazla kişinin yararlanması için düğmeye bastı.
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürü Namık Ata, işsizlik
sigortası hak etme koşullarının ağır olduğuna işaret ederek,
sistemden daha fazla kişinin yararlanmasına yönelik olarak
yürüttükleri çalışmayı tamamladıklarını açıkladı. İŞKUR Genel
Müdürü Namık Ata, 2000 yılı Haziran ayında prim tahsilatları ve
2002 yılı Mart ayında ise ödemeleri başlayan İşsizlik Sigortası
Fonu’nun yaklaşık 16 milyar YTL’ye ulaştığını belirtti. Ata,
işsizlik sigortası sisteminden bugüne kadar 500 bin işsizin
yararlandığını bildirdi. Aylık ödeme yapılan kişi sayısının
yaklaşık 95 bin kişi civarında olduğunu söyleyen Ata, "Bu durum,
İşsizlik Sigortası Yasası’nda öngörülen hak etme koşullarının
ağırlığını ortaya koymaktadır. Sistemden daha çok kişinin
yaralanmasına yönelik olarak, Sayın Bakanımızın talimatları
doğrultusunda yeni bir çalışma başlatılmıştır. Hazırlanan Yasa
Tasarısı taslağı, ilgili tarafların görüşüne sunulmuş ve alınan
görüşler değerlendirilmiştir" dedi. YARARLANMA KOŞULLARI Ata,
TİSK’in İşveren Dergisine yaptığı açıklamada, İşsizlik Sigortası
Fonu’ndan yararlanma şartlarına esneklik getiren taslak hakkında da
bilgi verdi. Ata, taslakla, hak sahiplerine yapılacak ödenek
miktarları (taban ve tavanı)artırılırken ödeme koşullarına da
esneklik getirildiğini, işsizlik ödeneğinden yararlanmak için
aranan prim ödeme gününün düşürüldüğünü ve son 120 gün kesintisiz
çalışmış olma şartının değiştirildiğini bildirdi. Ata, tasarının
yasalaşması durumunda İŞKUR’un sunduğu rehberlik ve eğitim
hizmetlerinden tüm işsizlilerin yararlanmasına da olanak
sağlanacağını, bu düzenlemelerle işsizlik sigortası hizmetlerinden
daha fazla işsizin yararlandırılmasının öngörüldüğünü söyledi.
EKONOMİK BÜYÜME VE İSTİHDAM İLİŞKİSİ 2002 yılında yüzde 7.4, 2003
yılında yüzde 5.9 ve 2004 yılında yüzde 9.9 gibi rekor büyümelerin
istihdama yeterince yansımadığını anımsatarak, "Bunun başlıca
sebebi 2001 yılında yaşanan büyük ekonomik krizden sonra işgücü
piyasasındaki aktörlerin, özellikle işverenlerimizin yeni
stratejisidir" dedi. İşverenlerin krize çalışma saatlerini ve
verimliliği artırarak karşılık verdiklerini ifade eden Namık Ata,
bunun yanında kapasite kullanım oranlarının artışı ve istihdam
yerine makine-teçhizat alımına yönelinmesinin de istihdam odaklı
büyümeyi engellediğini ifade etti. Ata, "Ancak sonsuza kadar
verimliliği artıramazsınız ve insanlarıın çalışabileceği maksimum
sınırları da çok fazla zorlayamazsınız. Dolayısıyla ekonomik
büyümenin artık istihdam artışı ile birlikte gitmesini
beklemekteyiz" diye konuştu. İşgücü piyasasına ilişkin son verilere
göre, istihdam artışında küçük de olsa olumlu gelişmelerin
yaşandığını söyleyen Ata, 2003 yılının aynı dönemiyle
kıyaslandığında tarım dışında çalışan sayısının 2004 yılında 650
bin kişi arttığını, bu artışın da büyük ölçüde özel yatırımların
üretime geçmesinden kaynaklandığını söyledi. "Ancak işgücündeki
artış işsizlik oranının önemli ölçüde düşüşünü engelledi" diyen
Ata, işsizlik oranının 2003 yılında yüzde 10.5, 2004 yılında ise
yüzde 10.3 olarak gerçekleştiğini anımsattı. "GİDİŞAT İSTİHDAMIN
ARTACAĞI YÖNÜNDE" Namık Ata, 2005 yılında ise bazı iyileşmelerin
gözlendiğini şubat ayında (ocak-şubat-mart sonuçları) 20 milyon 838
bin olan istihdamdaki kişi sayısının nisan ayında (mart-nisan-mayıs
sonuçları) 21 milyon 993 bin kişiye çıktığını kaydetti. İşsiz
sayısının 2 milyon 750 binden 2 milyon 439 bine düştüğünü, işsizlik
oranının da yüzde 11.7’den yüzde 10’a gerilediğini anlatan Ata,
"Bunda mevsimsel etkilerin önemli oranda rolü olsa da genel gidişat
istihdamın artacağı yönündedir" dedi. "İŞSİZLİK ORANINI KORUMAK
İÇİN BİLE YÜZDE 6 BÜYÜMELİ" "2005 yılında daha düşük bir büyümenin
gerçekleşeceği belli olmaya başladı" diyen Ata, bu "Her yıl işgücü
piyasasına yaklaşık 750 bin gencimiz dahil olmaktadır. Dolayısıyla
yakalanan ekonomik büyüme ve istikrarın istihdamın en azından
düşmesini engellediğini söyleyebiliriz. Şunu unutmamamız lazım,
mevcut işsizlik oranını korumamız bile her yıl istikrarlı olarak
yüzde 6 büyümemize bağlıdır" dedi. "İSTİHDAM ARTIŞI MAKRO EKONOMİK
İSTİKRARA BAĞLI" Ata, istihdam artışının esas olarak makro-ekonomik
istikrar, ekonomik büyüme, verimlilik artışı, ücret ve ücret dışı
maliyetler, istihdamı korumaya dönük düzenlemeler ve aktif istihdam
politikalarına bağlı olduğunu söyledi. Sürdürülebilir bir ekonomik
büyümenin işsizliğin çözümünde belirleyici olduğunu anlatan Ata,
"Ama ülkemiz gerçeğinde de görüldüğü gibi ekonomik büyümenin
yanında başka enstrümanlara da ihtiyaç olduğu açık. Burada, aktif
istihdam politikalarını da içeren bir ulusal istihdam stratejisinin
oluşturulmasının ve uygulanmasının önemi ortaya çıkmaktadır"
dedi.