FNN'nin 78'lik delikanlıları
Abone olOnlar Türkiye'nin en iyi anlaşan, bugüne kadar bir kez bile kavga etmeyen ortakları. Üçü de bugün 78 yaşında.
Tekfen'in 78 yaşında ama 'yaşsız' üç ortağı Nihat Gökyiğit,
Feyyaz Berker ve Necati Akçağlılar, boru hattından, otoyola kadar
pek çok büyük projeye imza attı ve bu arada bir kez bile
birbirlerini veto etmedi 1956 yılında isimlerinin baş harflerinden
yani Feyyaz, Nihat ve Necati'den yola çıkarak FNN isimli
şirketlerini kurdular. Bir yıl sonra üstelik de ihaleye girileceği
için son dakikada fen ve teknik'ten yola çıkarak yeni isimlerini,
TEKFEN'i sıfırdan yarattılar ve bugün 1 milyar doların üzerine
çıkan cirosuyla büyüyen şirketlerini profesyonel yöneticile teslim
ettiler. Peki şimdi kenara mı çekildiler? Yok, pek öyle olduğunu
söyleyemeyeceğiz. Üçü de aktif bir şekilde çalışıyor. Her ne kadar
her sabah Tekfen'deki odalarına gelerek güne başlasalar da aktif
işlerle değil, sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili çalışmalar
yapıyorlar. İşleriyle gururlandılar Üç ortağı bir araya getirip,
devlette çalıştıkları yılları da sayınca 50 yıla ulaşan, hatta
geçen beraberliklerini konuşmak istediğimizde, Feyyaz Berker, Nihat
Gökyiğit ve Necati Akçağlılar şöyle bir düşündü. Uzun zamandır üçü
bir araya gelerek hiç ortaklıklarına ilişkin konuşma yapmamıştı. O
yüzden söyleşi gününden bir gün önce bir araya gelmeye karar
verdiler. Toplandıkları gün, sohbetlerde unuttukları pek çok
anılarını da hatırladılar. Zaman öyle hızlı akmıştı ki... Üç inşaat
mühendisinin, Devlet Hava Meydanları'nda başlayan arkadaşlıkları,
ortaklıkları, zamana meydan okurcasına, üstelik Türkiye'de aile
şirketleri dışında pek tanık olmadığımız kadar da uzun soluklu
olarak bugünlere ulaşmıştı. Balık burcu iyimidir? Hatırlarken,
biraz hüzünlendiler ama daha çok da yaptıkları işlerin gururuyla
mutlu oldular. Feyyaz Bey, söyleşide olur da sorarım düşüncesiyle
burçlar konusunda dahi bilgi sahibi olmuştu. Eşi Alev Hanım'dan
yardım alarak, Nihat Bey'in balık, Necati Bey'in ikizler,
kendisinin de terazi olduğunu öğrendi. O güne kadar bu konuyla hiç
ilgilenmemiş olan Nihat Bey de balık olduğunu bu vesileyle öğrendi.
"Nasılmış balıklar? Ben hiç bilmiyorum" derken, Feyyaz Bey
ekliyordu "Valla ben hiç ilgilenmem ama benim eşim de dahil pek çok
insan bu konuya çok önem veriyor..." Üç ortak, -aslında kafadar
demek daha doğru- 50 yılı konuştuğumuz gün, daha çok ortak
özelliklerini sıralamaya başladı. Bir gün önceki sohbetten de
ortaya çıkmış zaten. Bu duruma şaşırdığını gizlemeyen Nihat
Gökyiğit, "Ne çok ortak yönümüz varmış meğer" demekten kendini
alamıyordu. "Bir kere üçümüz de inşaat mühendisiyiz. 1941'den beri
tanışıyoruz. Üçümüz de Amerika'da okuduk" diyerek ortak
özelliklerini saymaya başladı Feyyaz Berker. Robert Kolej'de
yatakhane arkadaşı Nihat Gökyiğit ve Feyyaz Berker, Amerika'nın
Michigan Üniversitesi'nde mühendislik eğitimi alıp master yaptı.
Necati Akçağlılar ise yine Amerika'da Illinois Üniversitesi'nde
aynı eğitimi aldı. Üç mühendisin buluşması, Devlet Hava
Meydanları'nda oldu. Mükemmelliyetçiliğiyle tanınan Necati Bey, o
sıralarda daire başkanıydı. Kaplarına sığamayacaklarını anladıkları
gün de görevlerinden ayrılıp kendi şirketlerini kurdular. Bugün
Türkiye'nin dört bir yanında ve yurtdışında Kuveyt'te, Suudi
Arabistan'da, Türk Cumhuriyetleri'nde yaptıkları otoyol, baraj,
boru hattı, gübre fabrikası, süt fabrikası ve ampul fabrikasıyla,
sanayinin gelişmesine önemli katkılarda bulundular. Peki bunca işi
yaparken hiç mi anlaşmazlığa düşmediler? Kızlar başka türlü güzel
"Ben ortaklarıma kusur bulamam. Kendime bulurum. Bu söyleşi öncesi
kendimi zorladım ama bir tane anlaşmazlığımızı hatırlayamadım" dedi
Feyyaz Bey. Nihat Bey ve Necati Bey de Feyyaz Bey'in söyediklerinin
altına imza attıklarını eklediler. Feyyaz Berker, ortaklarından ne
kadar memnun olduğunu, "Bugün yeniden doğsam ve 50 yıllık bir iş
kuracak olsam, yine bu iki ortağımı yanıma alırdım ve 50 yıl
ileriyi hayal ederdim. İş hayatında çok kişiyi tanıdım ama asla
aramam başkalarını" diyerek ortaklarına olan sonsuz güvenini
açıkladı. Nihat Gökyiğit ise büyüme heyecanlarının hiç yok
olmadığını, son yıllara kadar devam ettiğini söylüyordu "Akrabalık
da yok aramızda. Feyyaz Mersinli, ben Artvinliyim, Necati de
İzmirli. Türkiye'nin üç bölgesi de var yani..." Herşeyden önemlisi
Tekfen'in üç ortağının da iki kızı vardı. Hiç erkek çocukları
yoktu. Feyyaz Bey, "Bu çok önemli. Kızlar başka türlü oluyor. Çok
da iyi anlaşıyorlar. Belki erkek çocuğumuz olsaydı, zorlanacaktık"
dedi. Hem zaten ortaklıklarına aileler hiç karışmamış. Nihat Bey,
"Rahmetli Vehbi Bey'in bize nasihatıydı. İşinize ailelerinizi hiç
karıştırmayın derdi. Ama zaten bizimkiler hiç oralı olmak istemedi.
Kızlarımız yönetim kurullarında ama toplantıya bile gelmiyorlar.
Biz onlara bilgi notu gönderiyoruz. Profesyonellerimiz bağımsız bir
şekilde çalışıyorlar" diyerek, 50 yıldır bozulmayan ortaklığın
sırrı konusunda ipuçları verdi. KENDİNE DİKKAT ETMİYOR 40 yıllık
çalışmalarından dolayı camia tarafından ödüllendirilen Necati
Akçağlılar, pek kabul etmese de fanatik bir Beşiktaşlı. Zaten fazla
heycanlandığı, dayanamadığı için maçlara gitmiyor artık. Gitse de
'Allah'tan pilim var. Yoksa hiç dayanamazdım' diyecek kadar çok
heyecanlandığını itiraf etti. Pek fanatik olmasa da Feyyaz Bey de
Fenerbahçeli. Ama Nihat Bey'in futbolla ilgisi yok. Siz ona en
iyisi börtü böcek sorun! Nitekim son bir iki yıldır, vaktinin büyük
bir kısmını başkanlığını yürüttüğü TEMA'ya vermiş durumda. Öyle ki
artık ortakları ve en yakın iki dostu Necati Bey ve Feyyaz Bey
isyan eder hale gelmiş. "Birazdan yine gidecek. Nereye gittiğini
bilmiyorum. Dün gece Siyaset Meydanı'ndaydı. Dinlemek için saatimi
kurdum, uyudum, kalktım ama gece yarısıydı ve hala başlamamıştı.
Yani sürekli meşgul! Kendine dikkat etmiyor" diyordu Feyyaz Bey. O
gün öğrendik ki Nihat Bey bir saatlik uykuyla yanımızda
bulunuyordu. Öğlende yine TEMA'nın bir işi için İzmit'e doğru yola
çıkacaktı. Ayak altında olmamak için işe geliyoruz * Nihat
Gökyiğit: Erkek çocuklar olsaydı, bu ortaklık bu kadar iyi
gitmeyebilirdi. Sıkıntı olabilirdi. Kızlarımız karışmıyor. Çok iyi
anlaştılar. Aldıkları görevler ikinci üçüncü planda, tesir etmiyor.
Profesyonellerin kendi başarısını engelleyecek birşey yapmadık. Biz
beş arkadaşımızı da hissedar yaptık. * Necati Akçağlılar: Son
yıllarda hep kendimizi emekliye ayıracağımızı söylüyorduk. Bir gün
yöneticilerimizden biri dedi ki, "Son üç yıldır ayrılacağız
diyorsunuz ama biz zaten sizin o şirketlerinizi yönetiyoruz. O
yüzden yapacağız, edeceğiz diye konuşmayın artık. Gerçekten de
öyle. Doğru söyledi yani. Biz yavaş yavaş günlük işlerden çıktık.
Ama her sabah buraya geliyoruz. * Feyyaz Berker: Ayak altında
olmamak için! Evde temizlik var anlayacağınız! Burada kendimizi
sosyal konulara veriyoruz. * Necati Akçağlılar: Gün içerisinde
oluşan notlar, şu gördüğünüz çantaya dolmaya devam ediyor, bütün
bunlar eve geliyor. Hafta sonları benimle birlikte denize çıkıyor
ama açılmadan geri dönüyor. Yanıma almadığım takdirde sanki o günkü
görevimi yapmamış sayıyorum. Ereğli'de çaktık uçağı! * Feyyaz
Berker: 1963 yılıydı. Erdemir inşaatını biz almıştık. O zamanlarda
THY'nin öyle her yere uçağı falan yok. Biz iki tane küçük uçak
almıştık. Ereğli'ye de toprak bir pist yapmıştık. Projelere bakmak
için bir gün Nihat'la ben atladık uçağa gittik. Toprak pistti ve
nasıl olduysa tam indiğimiz sırada pilot pistin başındaki tümseğe
çarptı tekerleği. Ben çarpacağımızı aklımın köşesinden bile
geçirmiyordum. Farkında değildik ama ilk anda bir tekerlek kopmuş
ve biz dereye doğru gidiyoruz. Yanda da variller var. Kanat hızla
çarptı, uçak dönmeye başladı ve durdu. Bir yandan benzin akıyor,
bir yandan kapılar açılmıyor. Sonunda açtık. İlk anda ben herhalde
şokla koşarak inmek yerine, çamura basmamak için yer arıyorum! Kaza
basit gibi görünüyordu ama uçağı görseniz darmadağın oldu. Polis
bile şaşırdı * Nihat Gökyiğit; İndik uçaktan hiç bir şey olmamış
gibi ofise gittik. Masaya açtık projeyi, üzerinde çalışmaya
başladık. Hiç unutmuyorum, arkamızdan polis geldi ve "Ya siz ne
yapıyorsunuz burda? Önce gelin bir ifade verin!" dedi. Tabii o
sırada Necati Ankara'da. Telefon açtık, diğer uçağı göndersin diye.
Necati'nin tepkisi daha büyüktü. "Ya bizim aklımız gitti. İnsan
gibi karayolundan kalkın gelin!" diye tersledi. * Feyyaz Berker; O
zaman işlerin takibi uçakla oluyordu. Biz böyle şeylere para
harcamaktan çekinmedik. Şantiyeden şehir merkezine teleks hattı
bile kurmuştuk. Ulaşım, haberleşme bizim için önemliydi. Artık
birlikte uçabiliriz * Necati Akçağlılar; Şimdi ki uçağımız gayet
güzel. 24 saat emrimizde. Uçak pahalı bir şey ama çok işe yarıyor.
* Nihat Gökyiğit; Üçümüz aynı anda uçmamaya gayret gösteriyoruz.
Ama galiba bir keresinde Ankara'dan gelirken o kuralı ihlal ettik.
* Feyyaz Berker; Şimdi birlikte uçsak da farketmez artık. Bu riski
alabiliriz artık.Arkamızda çok sağlam bir yapı kurduk. Şirketi
teslim ettiğimiz profesyonellerimiz biz olmadan da başarılı
olurlar.iye çıkıştı?