’Fıtık’ sorunu bitiyor mu?
Abone olMilyonlarca insanın şikayet ettiği bel ve boyun fıtıkları, elle tedavi sayesinde kabus olmaktan çıkıyor. <br/> Yapılan araştırmalar, özellik...
Milyonlarca insanın şikayet ettiği bel ve boyun fıtıkları, elle
tedavi sayesinde kabus olmaktan çıkıyor.
Yapılan araştırmalar, özellikle yetişkinlerde 30 yaşından itibaren
bel ve boyun ağrısı çekme riskinin arttığını gösteriyor. Yine
istatistikler, 50 yaşına gelen insanların yüzde 80’inin
hayatlarının herhangi bir döneminde mutlaka bel ağrısı çektiğini
ortaya çıkardı. Bel ağrısı sıklığı, özellikle iş yaşamında oturma
çağı başladığından dolayı toplumda gittikçe artıyor. Uzun süre
oturma gerektiren ofis işleri ya da otobüs-kamyon şoförlüğü gibi
işlerin yanı sıra ağır yük kaldırma gibi fiziksel yük içeren
meslekler de bel ve boyun ağrılarında en çok risk taşıyanlar
arasında gözleniyor.
Toplumda kadınların yüzde 12’sinde, erkeklerin ise yüzde 9’unda
boyun-omuz-kol ağrısının olduğunu açıklayan uzmanlar, boyun ağrısı
ve tutukluk prevalansını yüzde 18 olarak saptadı. Olguların çoğunda
1-4 gün içinde kendiliğinden iyileşme olmakla birlikte 25-29 yaş
grubundakilerin yüzde 5-10’ unda, 45 yaş üzerindeki hastaların
yüzde 25-40’ında omuz ve kol ağrısı kronikleşiyor. Uzun süreli bel
ve boyun ağrısı çeken çoğu insan erken tedaviye başlamadığı zaman
ağrılar kronik bir hal alıyor ve bu durum hayat kalitesini oldukça
düşürüyor.
“DÜNYADA YAYGIN, TÜRKİYE’DE BİLİNMİYOR”
Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, erken
alınacak önlemle birçok rahatsızlığın da erken tedavisine
başlanabileceğini vurguladı. Belde oluşan ağrının bacağa vuruyorsa
bel fıtığı, boyundan kaynaklanan ağrının kollara ve ellere
yayılıyorsa boyun fıtığı olabilme ihtimaline karşı hemen bir fizik
tedavi ve rehabilitasyon uzman doktoruna başvurup teşhisine uygun
bir tedaviye başlanmasını tavsiye eden Şahabettinoğlu, “Cerrahi
tedavi gerektiren bir durum söz konusu değilse hastalığın durumuna
göre fizik tedavi, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar,
enjeksiyonlar ve manipülasyon (elle tedavi) yöntemlerinden bir veya
birkaçı uygulanabilir” dedi.
Bursa’daki merkezinde manipülasyon yöntemini uzun yıllardır
uygulayan Dr. Şahabettinoğlu, dünyada çok yaygın olarak bilinen ve
uygulanan bu yöntemin Türkiye’de de yaygınlaşmaya başladığını ancak
uzman sayısının yine de yeterli sayıda olmadığını ifade etti.
Şahabettinoğlu, manipülasyon tedavisinin hafif vakalarda 2-3, orta
vakalarda 4-6, ileri vakalarda ise 8-10 seans uygulandığını
belirtti. Bel ve boyun fıtığı tedavisinde özellikle manipülasyon
yönteminin oldukça başarılı olduğunu söyleyen Şahabettinoğlu, elle
tedavide hastalıklı bölgeye ellerle bir takım bastırma, germe,
döndürme gibi manevraların uygulandığını, bu tedavi yönteminin
masaj ile ilgisi olmadığını, klasik Batı tıbbı tedavisi olduğunu
dile getirdi. Ameliyatın sadece bel fıtığında ayaklarda ilerleyen
kas gücü kaybı, idrar-büyük abdest kaçırma şikayeti olan ya da
ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen hastalarda, boyun fıtığında ise
ellerde-kollarda ilerleyen kas gücü kaybı olanlarda ya da
ameliyatsız tedaviye cevap vermeyen çok az sayıdaki hastada
gerektiğini vurgulayan Şahabettinoğlu, manipülasyon tedavisinin bel
ve boyun fıtıklarında yüzde 98’lik başarı oranı sağladığını
kaydetti.
(İHA)