Fiat Panda 30 yaşında
Abone olFiat'da doğumgünü vardı. Şirket sevimli modelinin 30’uncu yılını Cenevre Otomobil Fuarı’nda kutladı.
Avrupa’nın küçük, ekonomik ama bir o kadar da farklı
fonksiyonlara bürünebilen otomobil ihtiyacını uzun yıllardır Panda
ile gideren Fiat, sevimli modelinin 30’uncu yılını Cenevre Otomobil
Fuarı’nda kutladı.
Küçük, zeki ve afacan bir çocuğa benzeyen Fiat Panda, boyutlarını
aşan yetenekleriyle her zaman sınırları zorlayıp sıra dışı olmuştu.
Oldukça yetenekli ve çok yönlü bir otomobil olan Panda’yı tüm
Avrupa şehirlerinin sokaklarında, Türkiye’den farklı olarak sıkça
görebilirsiniz. Gördüğünüz Panda modellerinin bazıları araziye
çıkabilme yeteneğine sahiptir, bazıları rallilere katılmıştır,
bazıları da elektrikli olarak yoluna devam etmektedir. Doğuştan
zeki ve yetenekli bir otomobil olan Panda’nın hikayesi 1980 yılında
başladı. Küçük otomobil üretimi konusunda Fiat’ın başarısı
tartışılmaz.
İtalyan üreticinin ilk nesil Panda’sı Giorgetto Giugiaro tarafından
tasarlandı. Kutuya benzeyen tasarımıyla dönemin otomobillerinden
pek bir farkı yok gibiydi. Fiat mühendisleri Panda’da düşük yakıt
tüketimini ön planda tuttukları için bu araçta karbüratör yerine
ekanik enjektör (K-Jetronik) sistemine görev verdiler. Enjektör
sistemi sayesinde Panda’nın 45 HP’lik motoru ortalama 5.8 lt/100
km’lik yakıt tüketimine sahipti. Silindir hacmi 1.0 lt olan bu
motor aslında Fiat 127’den alınmıştı. Panda, 45 HP olduğu için
Panda 45 olarak kodlandı. Ekonominin haricinde, önde bağımsız
McPherson tipi süspansiyonlar, arkada ise yaprak yaylarıyla oldukça
konforlu bir otomobildi. Panda’nın arka koltuğundaki çapraz yaylı
bir sistem 7 farklı şekle girerken ön koltukları da tam olarak
yatırılabiliyordu. Fiat, 1982 yılında Panda’da 0.8 lt 30 HP’lik
ikinci bir motor seçeneğini sunarken, 1983’de özellikle plastik
aksamında iyileştirmeler yaparak aracı elden geçirdi. Aynı yıl 4x4
seçeneğiyle Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Panda 48’in aktarma
organları Avusturyalı Steyr-Puch tarafından geliştirildi. Panda 4x4
138 km/s maksimum hıza çıkarken, Avusturya ile yapılan bu ortak
çalışma sayesinde küçük İtalyan Avrupa’daki satış grafi ği daha da
arttırmaya başladı. 1985’te yapılan makyajın ardından Uno’ya yakın
bir tasarıma kavuşan Panda’nın farları ve ön panjuru yenilenmişti.
1986’da 37 HP gücündeki 1.3 lt’lik dizel motorla sunulan Panda’ya,
başta “van” olmak üzere farklı donanım paketleri eklendi. Aynı yıl
İspanyollar, Fiat Panda’nın lisansını alarak Seat Marbella’yı
yollara çıkartıyorlardı. Fiat, 1988’de benzinli modellerde
katalizator ile emisyon değerlerini düşürürken, 1990’da tamamen
elektrikle çalışan Panda Elettra modelini tanıttı. Şarj
istasyonlarında prizi fişe takarak bataryaları doldurulan Panda
Elettra, 0 emisyonla İtalyanların tercih ettiği bir otomobil oldu.
1991’de CVT şanzıman seçeneği de sunulan Panda, 1993’te üretim
bantlarına veda etti.
İkinci nesil Panda, 2003 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda
tanıtılmasının ardından satılmaya başlandı. Uzun bir aradan sonra
yenilenen Panda, selefinden farklı olarak bir SUV veya MPV’yi
andıran bir tasarıma sahipti. Standart olarak 5 kapılı üretilen
ikinci nesil Panda’nın yüksek tavanı, tavana kadar uzanan stopları
ve opsiyonel tavan rayları küçük boyutlarını biraz olsun
saklıyordu. Oldukça ergonomik olan bu otomobil İtalya yerine
Polonya’da üretiliyordu. Minik sınıf için konforlu sayılabilecek
yeni Panda, 2004’te Mazda3 ve VW Golf’ün önünde Yılın Otomobili
ödülüne ulaştı. Türkiye’ye de ithal edilen bu Panda kısa zamanda
ilgi görse de satış fiyatıyla Palio ve Punto gibi kardeşlerinin
gölgesinde kaldı. 2006’da tanıtılan 4x4 seçeneğiyle orijinal
modelin ruhu yakalanmak istense de, yüksek fiyat buna engel oldu.
Sonraki yıllarda farklı donanım seviyeleriyle yoluna devam eden
Panda’nın zaman içerisinde Hydrojen veya Aria gibi konsept
denemeleri de oldu. Birinci nesil Panda, Türkiye’ye ithal
edilmediğinde yollarımızda bu sevimli otomobili görmek oldukça güç
iken, ikinci nesil Fiat bayilerindeki yerini koruyor. Eğer her gün
Panda görmek istiyorsanız, İstanbul’daki Boğaziçi veya Fatih Sultan
Mehmet Köprüleri’nin birinde geçebilirsiniz. Çünkü bu köprülerde
Fiat Panda devriye otomobili olarak kullanılıyor.