Feyzioğlu'ndan Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak açıklaması
Abone olTürkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, FETÖ davasından tahliye olan Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'la ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Fetullahçı
Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasının "darbe çağrışımı"
davasında "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme"
suçundan yargılanan Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'la ilgili
açıklamalarda bulundu. Altan ve Ilıcak'ın aklanmadığını belirten
Feyzioğlu, "Bunlar aydın filan değil. Bunlara aydın muamelesi
yapılmasın. Kişisel düşüncem her ikisinin de kaleminde kan vardır."
ifadelerini kullandı.
Feyzioğlu, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen Anadolu Sohbetlerinin konuğu oldu. Feyzioğlu toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Yerli ve milli üretimle gurur duyuyoruz"
Türkiye'nin savunma sanayinde milli ürünler kullanmasının kendisini
mutlu ettiğini kaydeden Feyzioğlu, Barış Pınarı harekatıyla
yakalanan büyük başarıya ilişkin, "Türkiye'de ihtiyacı olan
silahları vermedikleri için teşekkür ediyorum. Kendi silahımızı
ürettik teknolojik anlamda en gelişmiş oldu. Kötü ev sahibi
kiracıyı mülk sahibi yaparmış. Bizde mülk sahibi olduk. Tanklarımız
geliyor. Drone'larımız dünya çapında oldu. Vermeyince biz
yapıyoruz. Bunlardan gurur duymak en milli histir. Bu üç kutuplu
dünyada Türkiye ordusunun gücünü 250 yıllık diplomasi birikimini
kullanarak muazzam bir başarıya imza attı. Sahaya girdi, M4
karayolunu bıçak gibi kesti. Bir gün sonra ABD başkan yardımcısı
koştu geldi. Aynı 8 gün içerisinde ABD ve Rusya ile mutabakat
yapıldı. Göreceksiniz kalanı da çekecekler. Buradan sesleniyorum;
benim düşüncem şudur, oradaki yabancı güçler çekilmeden Türkiye
zaten çekilemez. Yabancı güçlerin oradan çekilmesi ve Suriye'nin
toprak bütünlüğünün sağlanması için Türkiye'nin Rusya ilgili atması
gereken önemli bir adım vardır" diye konuştu.
"Terör örgütü olduğunu bilerek ve isteyerek
desteklemişler"
Yargı paketindeki düzenlemeden çok farklı kesimlerin yararlandığına
dikkat çeken Feyzioğlu,"Bu gazete sabah yargı paketini
destekliyorum diye sabah akşam bana saldırıyor. İşte buyurun eski
yazarınız çıktı. Kimler yararlanıyor görüyorsunuz. Bu Türkiye'yi
kucaklamak yolunda önemli bir adım. Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan,
Ahmet Altan. Bunlardan üçü, 'Hükümeti ortadan kaldırmak, Meclisi
ortadan kaldırmak, anayasal düzeni ortadan kaldırmak ve terör
örgütüne bilerek, isteyerek destek olmaktan' İstanbul Ağır cezada
mahkum oldular. İstinafa gitti istinaf onadı. Cezalar 5 yıl üstünde
olduğu için temyize gittiler. Temyiz mahkemesi dedi ki, Mehmet
Altan onun açıklamalarını eleştirici ve muhalif olma anlamında
alıyorum. Terör örgütünü desteklediğine dair somut bir delil
bulamadım. 15 Temmuz'u bildiğine, darbe yapılacağına dair delile
rastlamadım dedi. Bozdu. Ilıcak ve Ahmet Altan ile ilgili ise; 15
Temmuz'da darbe olacağına dair bir bilgiye sahip oldukları dosyada
yok. Bunlar çok yoğun bir şekilde terör örgütü FETÖ 'yü yoğun bir
şekilde desteklemişler dedi. Terör örgütü olduğunu bilerek,
isteyerek desteklemişler dedi. Bakın aklamıyor. Terör örgütünün
bilerek isteyerek desteklemişler ama bu terör örgütünün darbeye
kalkışacağına dair delil dosyada yok dedi. Bu sebeple bozdu.
İstanbul ağır ceza mahkemesi Yargıtay kararı gibi beraat ettirdi.
Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan ile ilgili, darbeyi destekleyen bir
delil bulamadım. Terör örgütüne verdikleri destekten 10 yıl 6 ay
cezalandırıyorum dedi. 10 yıl 6 ay. Aklanma yok. Nazlı Ilıcak ile
ilgili tüm yargılama safhasında pişmanlığını dile getirdi. ' Ben
ettim siz etmeyin, dedi. Onun hakkında indirimine gitti. Ahmet
Altan'a döndü ; Ahmet Altan pişman değilim, bugün olsa yine yaparım
dedi. Onunla ilgili indirim uygulamadı. Hukuk işliyor. Yattığına
baktı , 'hüküm kesinleşinceye kadar ben bunları tahliye edeyim,
hüküm kesinleşince ben bunları yatarı varsa içeri alırım' dedi"
şeklinde konuştu.
"Kalemlerinde kan vardır"
Yargının adil bir şekilde işlemesinden en çok FETÖ'nün zarar
göreceğini belirten Feyzioğlu, "Yargı adil bir şekilde işlesin ki
FETÖ bundan istifade etmesin. FETÖ; çuvala doğru ve yanlış
konulsun, yanlışlar doğruları gölgelesin ve Türkiye adaletsizliği
ile gündemde olan bir ülkeye dönüşsün istiyor. FETÖ'nün kumpas
davalarında yaptığını yapmamalıyız. Bizim FETÖ'den farkımız Bu
devletin adaletle var olacağını biliyor olmamız. Ilıcak ve Altan
aklanmamıştır. Bu kişiler sırf siyasi iktidara muhalif diye
vaktiyle devleti ele geçirme noktasına gelmiş bir hain kanlı, sefil
bir terör örgütünü her cümleleriyle desteklediklerini kendine
demokratım diyenler unutmasın. Bunlar aydın filan değil. Bunlara
aydın muamelesi yapılmasın. Bunlar Türk Mahkemeleri kararlarıyla
suçlu ilan edilmişlerdir. Gazetecilik yapmadıkları suç işledikleri
sabit olmuştur. İşledikleri suç darbeye teşebbüs değil terör
örgütlerini desteklemek olarak karar vermiştir. İstinafı gördük,
Temyizi göreceğiz bakalım ne çıkacak. Kişisel düşüncem her ikisinin
kaleminde kan vardır. Onlar gazeteci değil. Onlar, haindir diye bu
ülkenin vatanseverleri zindana atılırken sevinç çığlıkları
atmışlardır. Ben bunları unutmam. Vicdanıma da unutturmam. Onlara
gazeteci, kahraman muamelesi yapmak söz konusu olamaz. Silivri
zindanının kapıları kırılıp FETÖ mağdurları çıkınca onlar kahraman
olarak çıktılar. Bunlar cezalarını çekince utanç içinde çıkmalılar.
Bunu hep birlikte sağlamalıyız" diye konuştu.,
NE OLMUŞTU?
Gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın haklarında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yapılan yeniden yargılamada karar duruşması görüldü. Yargıtay'ın bozma kararının ardından görülen duruşmada karar açıklandı. Ahmet Altan "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek tahliyesine karar verildi.Nazlı Ilıcak'a "örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı, suçun niteliği ve tutuklulukta geçirdiği süre gözetilerek adli kontrolle tahliyesine karar verildi. Delil elde edilemediğinden dolayı Mehmet Altan'ın beraatine hükmedildi.