FETÖ'cü profesör o görüntü için bakın ne dedi
Abone ol15 Temmuz darbe girişiminin ardından gözaltına alınan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç ilk kez hakim karşısına çıktı.
ERZURUM'da FETÖ operasyonunda gözaltına alınmadan önce
delilleri üniversite kampüsündeki çöp kutusuna attığı iddia edilen
Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç "Çöpe attığım malzeme
içerisinde herhangi bir suç unsuru çıkmamıştır" dedi.
15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası Atatürk Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalı öğretim üyesi 60
yaşındaki Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç, 21 Temmuz 2016'da gözaltına
alındı. Mahkemece tutuklanan Tanç'ın fakültedeki çalışma odasında
yapılan aramada, bilgisayar kasasının yerinde olmadığı belirlendi.
Üniversiteye ait güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis,
gözaltına alınmadan önce Halil İbrahim Tanç'ın odasındaki
bilgisayar kasasını alarak evine götürdüğünü ve flash bellekleri de
çöpe attığını tespit etti. Bunun üzerine Tanç'ın üniversite
lojmanlarındaki evine giden ekipler, iş yerinden götürdüğü
bilgisayar kasasına ulaştı. Ekipler, aynı bölgedeki çöp kutusunda
da 3 flash bellek ele geçirdi. Kanun Hükmündeki Kararname ile
meslekten ihraç edilen Halil İbrahim Tanç hakkında hazırlanan
iddianame Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul
edildi. Halil İbrahim Tanç hakkında 'silahlı terör örgütü kurma
veya yönetme' suçundan 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezası
istendi.
Erzurum'da 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün ilk kez hakim
karşısına çıkan Halil İbrahim Tanç, emniyet ve savcılıktaki
ifadelerini kabul etmedi. Ele geçen kitaplara bakıldığında sadece
dini bir cemaate değil bilim alanı ile ilgili birçok görüş ve
düşünce grubuna ait çeşitli kitaplar bulunduğuna işaret eden
Tanç, suçlamalarda bulunan Y.K.'nın çocuklarının tarih öğretmeni
olarak tanıdığını söyledi. Yoruma dayalı ifadelerini şiddetle
reddettiğini anlatan Tanç, şunları söyledi:
"İsmimin fakültede FETÖ denildiğinde akla ilk akla gelen
olduğum iddiası tamamen subjektif ve söyleyenin şahsi
değerlendirmesini içeren gerçek dışı bir iddiadır. Adı geçen şahsın
kurban toplama, burs verme, sohbete katılma veya Serhat
Üniversitesi'ndeki fikrine başvurma iddiaları da tamamen hayal
ürünüdür. Sözü geçen bu iddiaları doğruluğunu kanıtlayacak hiçbir
bilgi, belge bulunmamaktadır. Gizli tanık Kemal kodlu şahsın
hakkımda söylediklerine gelince; üniversite içerisinde himmet
işleri organizasyonu yaptığım iddiası mesnetsiz ve hiçbir somut
delile dayanmıyor. 35 yıllık bir akademisyen olarak böyle bir
aramada bilimsel alan ve mesleğim ile ilgili yüzlerce kitabın
çıkmasından daha doğal hiç bir şey olamaz."
Hakkımda kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan bir şüphelinin iddia
olunan hususları ulusal basında yayınlayarak peşinen suçlu
gösterildiğini savunan Halil İbrahim Tanç, "Hakkımda
30/07/2017 tarihinde ulusal basında yer alan delilleri çöp atan
profesör için 22,5 yıl hapis cezası istendi. Başlıklı haber beni ve
sosyal çevremi son derece rencide etmiştir. İddianameden de
görüleceği üzere benim çöpe attığım malzeme içerisinde herhangi bir
suç unsuru çıkmamıştır. Her bir kişinin kendisine ait bir malzemeyi
çalıştığı kurumda çöpe atması normaldir ve görüntü hayatın doğal
akışını bir parçasıdır. Faizsiz bankacılık yaptığım için 10-15 yıl
önce Bank Asya'da hesap açtım, 17/25 Aralık sürecinde hesap
hareketim olmadı. Bir akademisyen olarak bilimsel çalışmalar
kapsamında takip ettiğim fakat yüce devletimizce gerçek yüzü ortaya
çıkınlınca uzak durdum. Daha önce mesafeli olduğum bu yapıya
ilişkin hiç bir eylemde bulunmadım ve en ufak bir suça
karışmadım" diye konuştu.
Avukat Halil Timurhan Gür ise müvekkilin ByLock programı
kullanmadığını, örgüte ait sendika ve dernek üyeliği bulunmadığını
belirterek tutuksuz yargılanmasını istedi. Ancak mahkeme, Tanç'ın
tutukluluk halinin devamına karar verdi.