Fethullah Güleni kızdıran F
Abone olFethullah Gülen, bir süredir medyada kendisine yöneltilen eleştirilere bugün cevap verdi. İşte Gülen'in cevabı;
Fethullah Gülen, Ergenekon davası ile ilgili kendisi
hakkında ortaya atılan asılsız suçlamalara avukatı aracılığıyla
tepki gösterdi. Gülen, medyada kendisine yönelik eleştirilerde
yargısız infaz yapıldığını söyleyerek hakkındaki mahkeme
kararlarını hatırlattı.
Amerika'da yaşayan Fethullan Gülen, Avukatı Orhan Erdemli
aracılığıyla yaptığı açıklamada, Ergenekon davasını saptırmak
isteyen bazı çevrelerin, onlarca yargı kararına rağmen müvekkiline
iftira atmaya başladığına dikkat çekti. "Emniyette F tipi
örgütlenme gibi yaklaşımlarla veya doğrudan ismi belirtilerek Sayın
Gülen, gerçekdışı isnatlarla kamuoyu ve yargı nezdinde töhmet
altında bırakılmaya çalışılmaktadır." diyen Erdemli, bu iddiaların
eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz tarafından, söylentilere
dayanılarak ifade edilmesinin üzücü olduğunu belirtti.
MAHKEME KARARLARI HATIRLATILDI
Erdemli, örgüt ithamının Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde de
kovuşturulduğunu ve takipsizlik kararı verildiğini vurguladı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin en son oy birliğiyle aldığı beraat
kararının Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca onaylandığını da
hatırlatan Erdemli, "Söz konusu yayınlar tamamen hukuka aykırı
olduğu gibi, kesinleşmiş bunca karar karşısında 'yargıya rağmen
infaz' anlamına gelmektedir." tespitinde bulundu.
"GÜLEN SUÇLU GİBİ GÖSTERİLİYOR"
Türkiye'yi din, mezhep, etnik unsur gibi farklılıklara dayanarak
kamplara bölmek isteyen bir odağın ideolojik nedenlerle Gülen'e
karşı husumet beslediğine işaret edilen açıklamada, söz konusu
marjinal grupların yıllardır medya üzerinden sistematik karalama
kampanyası yürüttüğüne dikkat çekildi. "Gündeme gelen her türlü
olayı Sayın Gülen'e bağlayarak onu yargı ve kamuoyu nezdinde
sürekli suçlu göstermek için uğraşmaktadırlar. Önce Gülen aleyhinde
suçlayıcı yayınlar yapmakta, sonra da bu yayınları delil diye yargı
organlarına sunarak Gülen'e karşı suç tasniinde bulunmaktadırlar."
denilen açıklamada, bunun sebebi şöyle özetlendi: "Bu karanlık
güçler Sayın Gülen'in düşüncelerini ve faaliyetlerini kendi şer
planları önünde en büyük engel olarak görüyor."
Gülen hakkında Yargıtay'ın beraat kararını içine sindiremeyen ve
bunu gölgelemek isteyenlerin yeni arayışlara girdiği vurgulanan
açıklamada özetle şu tespitlere yer verildi: "Her gün çok sayıda
cephane, mühimmat, lav silahları, bombalar, suikast planları ele
geçirilen Ergenekon Terör örgütü davasını fırsat bilerek yine Sayın
Gülen aleyhinde suç tasniine başlamışlardır. Bu çevreler televizyon
ekranlarında, gazete köşelerinde Ergenekon davası nedeniyle "hukuka
saygı", "hukukun üstünlüğü", "masumiyet karinesi", "hukuk
güvenliği" ve "yargısız infaz yapılmaması" gibi kavramlara vurgular
yapmaktadırlar. Suçluluğu bir yargı kararıyla sabit olmadan
kişilerin suçlu gösterilemeyeceğini, bu durumun evrensel insan
hakları beyannamelerine ve Anayasaya aykırılık teşkil ettiğini
söylemektedirler. Peki, bu kişilere göre insan hakları ve evrensel
hukuk kuralları sadece kendileri açısından mı geçerlidir? Sayın
Gülen söz konusu olunca bırakın "yargısız infazı", "yargı
kararlarına rağmen infaz" meşru mu olmaktadır? Bu kişiler
kendilerini bağımsız yargının üzerinde görmekte ve kendilerinde
adalet mi vehmetmektedirler?"
YARGI SÜRECİ BERAATLE SONUÇLANDI
Emniyette F tipi örgütlenme iddiasının ilk olarak 1992'de Ankara
Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı tarafından tahkik edildiği
ve soruşturmaya gerek görülmediği hatırlatılan açıklamada, yurt
içinde ve yurt dışında bütün resmi makamlar nezdinde çok geniş bir
araştırma yapıldığı, hiçbir suç unsuruna rastlanmadığı ifade
edildi. Daha sonraki yargı süreci ise şöyle anlatıldı:
"Söz konusu yargılamalar sonucunda "sübut bulmayan ve unsurları
oluşmayan atılı suçtan" Fethullah Gülen'in oybirliği ile beraatına
karar verilmiştir. Beraat kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi
tarafından "suç işlemek üzere örgüt kurduğu yolunda mahkumiyetine
yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde
edilemediği" gerekçesiyle oybirliği ile onanmıştır. Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı'nın itirazı üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel
Kurulu'na gitmiş, ancak itiraz yerinde görülmeyerek Yargıtay Ceza
Genel Kurulu tarafından reddedilmiştir. Böylece beraat kararı bütün
hukuki aşamalardan geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Bazı kişilerin
yargıyı etki altına almaya yönelik gayretlerine rağmen bağımsız
Türk Yargısı tarafından adalet tahakkuk ettirilmiş, Sayın Gülen'in
masumiyeti kesinleşmiş yargı kararı ile ispatlanmış bulunmaktadır.
Böylece, iddialara kamuoyu itibar etmediği gibi, dava sonucunda
resmi makamların ve yargı organlarının da itibar etmediği
görülmüştür.