Fethullah Gülen’den Gezi Parkı eylemcilerine tepki
Abone olABD’de yaşayan Fethullah Gülen, Taksim Gezi Parkı olaylarına ilişkin açıklama yaparak, eylemcilere tepki gösterdi. <br/>“İfritten bir dönemd...
ABD’de yaşayan Fethullah Gülen, Taksim Gezi Parkı olaylarına
ilişkin açıklama yaparak, eylemcilere tepki gösterdi.
“İfritten bir dönemde yaşıyoruz” diyen Fethullah Gülen, “Hadis
kitaplarında ‘Kitabü’l-fiten ve’l-melahim’ başlığıyla bazı bölümler
yer almakta; ileride gelecek olaylardan, özellikle ahir zamanda
cereyan edecek olan dehşetli hadiselerden bahsedilmekte; bunlara
karşı Müslüman’ın nasıl tavır takınması gerektiği belirtilmektedir.
Bir yönüyle, o hadislerde işaret edilen ifritten günlerin
emarelerini görüyoruz" dedi.
Her şeyin belirsizleştiği bir dönemden geçildiğini anlatan Gülen,
bu ifritten dönemin en büyük hastalıklarından birisinin “nifak”,
iki yüzlülük ve takıyye marazı olduğunu dile getirdi.
Münafıkla başa çıkmanın çok zor olduğunu anlatan Gülen, “Çünkü,
inanmadığı halde inanıyor görünmek, akide ve düşüncelerinde münkir
olmasına rağmen farklı bir tavır ve kanaat sergilemek, her zaman
duruma göre hareket edip sürekli iki yüzlü davranmak demek olan
nifak; ferdi, içtimai öyle bir riyakarlık ve öyle bir ruh
hastalığıdır ki bu hastalığı taşıyan mürâî ve münafık, her zeminde
ayrı bir tavırda bulunur, her yerde farklı bir görüntü sergiler ve
o rengarenk davranışlarıyla adeta birkaç hayatı iç içe birden
yaşar. Din, iman düşmanlarının açıktan açığa diyanet ve mukaddesata
sürekli hücum etmelerine karşılık o, çok defa dini, milli ve vatani
değerlere saygılı görünerek her zaman ehl-i imanı aldatmaya
çalışır.. her zaman sinsi davranır ve moda tabiriyle “takiyye”lerde
bulunur.. Yerinde herkesi dostça kucaklar ama fırsat bulunca da
arkadan hançerlemeyi ihmal etmez. Münafık, konuşurken yalan söyler;
bugün vefa sözü verdiği bir konuda bakarsınız, ertesi gün hemen
sözünden döner; sizin itimat ve güveninize hıyanetle karşılık verir
ve hemen her zaman en haince düşmanlık duygularını dostane tavırlar
içinde icra eder. Bu itibarla da o, din, iman ve Kur’an düşmanı bir
münkirden daha tehlikelidir; tehlikelidir zira, sizin gibi
düşünüyor görünüp, düşmanca duygulara karşı tedbirli olma ve
teyakkuzda bulunma hislerinizde gevşeklik hasıl ederek yanınıza
kadar sokulur, yüzünüze güler; fırsat bulunca da yılan gibi ısırır
ve akrep gibi de sinsice sokar” ifadelerini kullandı.
Gülen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Günümüzde imana, Kur’an’a, o yüce mefkureye hizmet eden insanlar,
nifak afeti ve takıyye musibetiyle karşı karşıya bulunduklarını
hatırdan çıkarmamalıdırlar. Hazreti Ömer (radiyallahu anh)
efendimizin, Persli Ebû Lü’lüe tarafından sabah namazında
hançerlenmesi sonucunda ruhunun ufkuna yürüdüğünü; Hazreti Ali
(kerremallahu vechehu) efendimizin camiye girip çıkan İbn-i Mülcem
tarafından şehit edildiğini unutmamalıdırlar. Aksi halde, güzergah
emniyetini tehlikeye atmış olurlar. Hindistan’ın bölündüğü,
Pakistan’ın ayrıldığı günlerde Gandi, Muhammed Ali Cinnah’a “Beni
testere ile ortadan biç, ikiye böl; fakat, Hindistan’ı bölme!”
demiştir. Fakat, nifak orada da galip gelmiş, inananları oyuna
getirmiştir. Nifak, asrımızda öyle yaygınlaştı ki, aldatmayı
“takıyye” adı altında dinin bir düsturu haline getirenler mevcut.
Takıyye, kendini gizlemek, olduğundan farklı görünmek, inandığının
aksini söylemek ve hileli yola başvurmak demektir. Bazıları,
takıyyeyi müslümanlığa mal etmek isteseler de, İslam’da takıyye
katiyen yoktur. Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) “Aldatan
bizden değildir” buyurmuştur.”
Nifakın, asrımızda yaygınlaştığını, aldatmayı “takıyye” adı altında
dinin bir düsturu haline getirenlerin mevcut olduğunu belirten
Gülen, “Takıyye, kendini gizlemek, olduğundan farklı görünmek,
inandığının aksini söylemek ve hileli yola başvurmak demektir.
Bazıları, takıyyeyi müslümanlığa mal etmek isteseler de, İslam’da
takıyye katiyen yoktur. Allah Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem)
“Aldatan bizden değildir” buyurmuştur. Emin olarak yürüyebilmeniz
ve yapmanız gereken şeyleri güzergah emniyeti içinde yapabilmeniz
için sizinle kimlerin oynadığını ve sizi kimlerin istemediğini
bilmeniz lazım. Ruhunun abidesini ikame etmek ve üç asırlık
tahribatı tamir eylemek peşindeki fedakar ruhları kimlerin
istemediğini bilmeniz, emniyet içinde yürümeniz adına çok
önemlidir. Bu açıdan, bir nifak şebekesinin, takıyye ve aldatma
ruhunun, her toplumun kılcallarına kadar nüfuz ettiğini düşünerek
ona göre hareket etmelisiniz” açıklamasında bulundu.
“Kimseye merhametsizlik ve şefkatsizlik etmeyin” diye seslenen
Gülen, takıyyeci insanlardan ve onlara lojistik destek sağlayan
yabancılardan şefkat ve merhamet geleceğine de ihtimal verilmemesi
gerektiğini söyledi. Gülen, “Omuzunuzda taşıdığınız şey size ait
değil. Onda başta Allah’ın hakkı var.. Rasulullah’ın hakkı var..
bugüne kadarki yüzlerce müceddidin hakkı var.. ve çağınızdaki Pir-i
Mugan ile onun etrafında zindanlarda o dantelayı örgüleyenlerin
hakkı var. O hak yemeyi bir yönüyle affetmez Allah celle celalühu.
Gelin Allah aşkına biraz da kardeşçe yaşayalım. Türkçe
Olimpiyatları’nda dile getirdikleri gibi, ‘yeni bir dünya.. yeni
bir dünya.. el ele yeni bir dünya!..’ Hakimiyet değil.. hükmetme
değil.. baskı yapma değil.. totaliter sistemler tesis etme değil..
diktatörlükler tesis etme değil.. tiranlıklar kurma değil”
dedi.
(İHA)