Fazla vekil verenle ittifak kurarız demişti bir ilginç çıkış daha
Abone olDemokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, kendilerine en çok milletvekilliği öneren partiyle ittifak yapabileceklerini söylemişti. DSP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Sami Türk’ün bu açıklama üzerine istifa etmesinin ardından Aksakal, “İroni yaptım, DSP’nin seçimlere tek başına gireceğini zaten açıklamıştık” dedi.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, KRT
televizyonunda yaptığı açıklamada, “Mutlaka CHP ile ittifak kurarız
gibi bir saplantımız olmadığı gibi AK Parti veya MHP ile herhangi
bir ittifakın içerisinde yer almayız gibi bir ön yargımız, ön
koşulumuz yok. A partisi geldi ‘sizinle ittifak yapalım, size 10
milletvekili verelim’ dedi; B partisi de geldi ‘sizinle ittifak
yapalım, size 30 milletvekili verelim’ dediğinde herhalde biz saf
değiliz. Yani 10 milletvekili veren yere gidip orada güdük
kalmayız” demişti.
DSP Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Sami Türk "seçim ittifaklarının görüş ve amaçları arasında yakınlık bulunan partiler arasında yapılabileceğine" işaret ederek Aksakal’ın çıkışını eleştirmiş ve görevinden istifa ettiğini dün duyurmuştu.
'SÖZLERİMİ BÜTÜNLÜK İÇİNDE ELE ALIN'
Türk’ün istifasının ardından Genel Başkan Aksakal, RS FM’de
yayınlanan Yavuz Oğhanile Bi’ De Bunu Dinle programına konuk
oldu.
KRT’deki programdaki sözlerinin “bütünlük içerisinde” ele alınması gerektiğini ve yeni sistemin partileri ittifaklara zorladığını eleştirmek için bu sözleri söylediğini belirten Aksakal, “Biz seçimlere tek parti olarak gireceğimizi daha önce zaten açıklamıştık. Fakat bu ironiyi yapmak durumundayız tabii” dedi.
TDK Sözlüğü’ne göre ironi, “Söylenen sözün tersini kastederek
kişiyle veya olayla alay etme” anlamına geliyor.
'YARDIMCINIZ DA MI İRONİYİ ANLAMADI?'
Oğhan,
Aksakal’ın “10 milletvekili veren yere gidip orada güdük kalmayız”
şeklindeki sözlerinin ironi gibi anlaşılmadığını belirterek, “Genel
Başkan Yardımcınız istifa etti, o da mı ironiyi anlamadı” diye
sordu. Aksakal ise şu yanıtı verdi:
“Sayın Hikmet Sami Türk değerli bir bilim adamıdır, bizim partimizin kuruluşundan itibaren partimizde yer almış ve hiçbir zaman başka bir partiye de göz kırpmamış bir siyaset adamdır. Kendisiyle bu konuyu konuştuğumuzda benim televizyon programını izleyip izlemediğini kendisine sordum. ‘İzlemedim’ dedi. ‘Peki neden bu kanıya vardınız’ dedim. ‘Gazeteler böyle yazıyor’ dedi. Şimdi gazetelerin yazdığının peşine düşersek, yani gazetelerin yazdığından bir anlam çıkarmayın, seçim sath-ı mailinde bu tip atraksiyonlar olabilir. Bunu doğal karşılıyorum. Mutlaka kendisi de gelişen süreçte bu tavrın, bu iradesinin çok sağlıklı bir karar olmadığının farkına varacaktır. Bunun üzerinden başka bir mana çıkarmak doğru değil.”
'CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMAZDIM'
Gündem
yaratan sözlerinin, "ittifak pazarlığı yapma pozisyonuna sürüklenen
partiler açısından" söylediğinde direterek şöyle devam etti:
"Yeni sistemde bazı partiler, Büyük Birlik Partisi örneğinde yaşandığı gibi, kendisini parlamentoda temsil ettirmeye yönelik ilişkilerin içerisinde girebilirler. Bizim böyle bir kararımız, böyle bir düşüncemiz olmuş olsa, CHP, Saadet ve İyi Parti gibi kendi cumhurbaşkanı adayımızı çıkaracağımızı açıklamazdık. Önder Aksakal'ın (kendisi) adaylığı için imza toplamaya başladık. Kaldı ki her partiye aynı mesafedeyiz dediysek, mesela CHP'nin daha önce AK Parti ile koalisyonu gündeme gelmişti, bunda bir anormallik var mı?"