Fatih ve Da Vinci biraraya geldi mi?
Abone olAynı dönemde yaşayan Fatih Sultan Mehmet ve Leonarda da Vinci bir araya geldi mi?
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Yüksel Kocadoru, ''Fatih ve Da Vinci'' adlı romanında, aynı
dönemde yaşayan Fatih Sultan Mehmet ile İtalyan mimar, mühendis,
anatomist, heykeltıraş ve ressam Leonardo da Vinci'yi kurgusal
olarak bir araya getirdi.
Prof. Dr. Kocadoru, 2000 yılında Edebiyatta Temel Kavramlar
dersini verirken öğrencilere anakronizm kavramını anlattığını,
ancak bazı gençlerin, ''tarihi olay ya da olguların içerisinde
geçtiği zaman ile olay ya da olguda yer alan nesne veya
özelliklerin birbiriyle uyumsuzluğu'' olan anakronizmi anlamakta
güçlük çektiğini kaydetti.
Kavramın iyi anlaşılması için örnekler vermeye başladığını ifade
eden Prof. Dr. Kocadoru, şöyle konuştu:
''Öğrencilere, 'Hitler'i 1960'lı yıllarda Porsuk Çayı'nda
gezerken konu edebilirsiniz, Napolyon'u Eskişehir'e getirip
şaşırtabilirsiniz. Fatih ve Da Vinci gibi iki dehayı bir araya
getirebilirsiniz. Böylece anakronizm olur' dedim. Bu arada
Fatih ve Da Vinci'nin aynı dönemde yaşadığını bilmiyordum. Evde,
ünlü bilim adamları ansiklopedisini okuyan kızım, bana (Da Vinci
1452 yılında doğmuş) deyince Fatih ve Da Vinci ilişkisini kurdum.
Uzun zamandır düşündüğüm roman yazma fikri de iki dehayı bir araya
getirme konusu üzerinde yoğunlaştı.''
''ROMANIMDAKİ ZAMANLAMA GERÇEK''
Prof. Dr. Kocadoru, Fatih Sultan Mehmet'in 1432, Leonardo da
Vinci'nin 1452'de dünyaya geldiğini anlatarak, aralarında 20 yaş
fark olan iki dehanın bir araya gelmiş olabileceği şüphesinden
hareketle araştırma yapmaya başladığını dile getirdi.
Hakkında uzun süren araştırmalar yaptığı Da Vinci'nin, ansiklopedik
bilgilere göre 1472 yılında 20 yaşındayken altı aylık kayıp
döneminin olduğunu fark ettiğini belirten Prof. Dr. Kocadoru, şöyle
devam etti:
DA VİNCİ 6 AY KAYBOLMUŞ
''Da Vinci İtalya'da altı ay boyunca ortadan kaybolmuş.
Nereye gittiğini kimse bilmiyor. 1472'de Fatih,
İstanbul'da ve 40 yaşında. Sonra bilim adamı olmanın da verdiği
araştırmacı ruhla bu olayları kurgulamaya başladım. O zamanlar
Avrupa'da çok güçlü olan engizisyon mahkemeleri insanlar üzerinde
her türlü çalışmayı yasaklamış. Da Vinci de kadavralar üzerinde
çalışma yaptığı için birçok kovuşturmaya uğramış.
Romanımda, Da Vinci'yi engizisyon mahkemelerinden kaçıp
İstanbul'a Fatih'in ajanlarının bilgisi dahilinde gizlice
gelmesiyle seyreden olaylar, iki ünlü kişinin arkadaş olmasına
kadar uzanıyor. 1472 yılında altı ay ortadan kaybolan Da
Vinci'nin İstanbul'da Fatih ile bir araya gelmesi ve bu sırada
Haliç Köprüsü projesini çizmesi kurgusuna dayanan romanımdaki
zamanlama gerçek.''
Prof. Dr. Yüksel Kocadoru, yaklaşık beş yılı bulan hazırlık ve
yazım çalışmalarının ardından ortaya çıkan romanının basım işinin
de bir yıl sürdüğünü belirterek, kitabında iki dahiyi bir araya
getirmenin hazzını yaşadığını sözlerine ekledi.