Fakülteyi 54 yılda bitirdi
Abone olYozgat’ın Sorgun ilçesinde 76 yaşındaki Osman Bölükbaşı, 1960 yılında başladığı Hukuk Fakültesi’ni 2014 yılında tamamlayarak avukatlık mesle...
Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 76 yaşındaki Osman Bölükbaşı, 1960
yılında başladığı Hukuk Fakültesi’ni 2014 yılında tamamlayarak
avukatlık mesleğine başladı.
Bu güne gelinceye kadar da öğretmenlikten, çiftçiliğe,
otobüsçülükten, ticarete, pancar üretiminden değirmenciliğe birçok
meslek dalında iş yapan Osman Bölükbaşı, “1960 yılında girdiğim
Ankara Hukuk Fakültesini tam 54 yıl sonra bitirip avukatlık
diplomasını aldım”dedi.
İlk olarak öğretmenlik mesleğine adım attığını, ancak genç yaşta üç
kardeşinin yitirmesinden dolayı çalışması gerektiğini, bunun için
de babasının kendisini öğretmenlikten ayırdığını ifade eden
Bölükbaşı, Elinde olmayan nedenlerden dolayı öğretmenlikten
ayrılmasının kendisini çok üzdüğünü söyledi. Bölükbaşı “Öğretmen
olduğum dönemlerde, girdiğim üniversite sınavlarını kazandım.
Ankara Hukuk Fakültesi’ne girdim. Ancak kardeşlerim ölünce hem
öğretmenlikten ayrıldım, hem de fakülteye ara verdim. Uzun süre
ailemle birlikte yaşadım. Bu arada otobüsçülük yapıyordum. Bir
müddet sonra otobüsü de sattım. Bu arada öğretmenlikten ayrılmam,
fakülteye devam edememem beni çok üzüyordu. Ben istikbalimi
kaybettim, bari çocuklarım kaybetmesin diye Ankara’ya giderek
tekrar öğretmenliğe başvurdum. Başvurum kabul edildi, tayinim de
Ankara’ya çıktı. Böylelikle çocuklarımı okuttum. İki oğlum iki
kızım var. Biri savcı, biri doktor, biri eczacı, birinin de
dershanesi var” dedi.
Ankara da öğretmenlik yaptığı sıralarda fakülte ile ilişkilerini de
sürdürdüğünü, çıkan aflardan yararlanarak tekrar okula döndüğünü
vurgulayan Bölükbaşı,“Ben hem öğretmenlik yapıp, hem de Hukuk
Fakültesi’ne devam ederken 1990 yılında oğlum da Hukuk Fakültesini
kazandı. Morali bozulmasın, komplekse katılmasın diye ben yine
okula ara verdim. Bu arada öğretmenliğe devam ettim. Okuldan
kaydımı sildirmedim. Sonunda bir af daha çıktı, oğlum okulu
bitirdi, ben de fakülteye bu aftan yararlanarak yeniden döndüm. Bu
arada 3 dersten kalmıştım. 3 ders içinde sınırsız da sınav hakkı
verilince, bu haklardan yararlanarak okulumu bitirmeye muvaffak
oldum. Bir müddet Ankara’da yaşadım, sonra memleketim Sorgun’a
gelerek avukatlık tabelasını taktım” diye konuştu.
Bölükbaşı, Ankara ve Sorgun’da 25 yıl öğretmenlik yaptığını ve bu
süre sonunda öğretmenlikten emekli olduğunu ifade ederek,
“Öğretmenlik çok kutsal bir meslek. Ancak benim en büyük idealim
avukat olmak ve insanların hakkını korumaktı. Araya çeşitli
engeller girdi, bu hayalimin gerçekleşmesi uzun yıllar aldı. Şimdi
hayalim gerçek oldu. Geldim üç ay önce burada büromu açtım. Burası
kendi işyerim. İlk davamı da aldım ve üzerinde çalışmaya başladım.
Benim avukatlıktan maddi bir beklentim yok. Avukatlık mesleğini çok
seviyorum. Birinin hakkını korumak bana çok büyük mutluluk veriyor.
Sağlığım elverdiği müddetçe bu mesleği yapmak istiyorum” dedi.
Mezuniyet töreninde torunları ve çocuklarıyla birlikte katıldığını,
onların önünde kep giydiğine işaret eden Bölükbaşı açıklamalarını
şöyle tamamladı: “Bu bambaşka bir duygu. Bize o gün bir mezuniyet
belgesi verdiler. Onu torunuma hediye ettim. Kendisi o belgeyi
saklıyor. Şu an orta 1 de. Orada mezun olanların hepsi kep
fırlattılar ama ben bu kep atma işine katılmadım. Okumanın ve
çalışmanın yaşı yoktur. Keser tutmak, testere tutmak, bunların
hepsi iştir. Hiçbir işten utanılmaz. Gücünüz yetiyorsa her işi
yapabilirsiniz. Ben bu yaşa gelinceye kadar çiftçilik,
değirmencilik, otobüsçülük, öğretmenlik ve avukatlık mesleği
yaptım. Üç otobüsümüz vardı ve bu otobüslerle 7 sefer kutsal
topraklara hac seyahati düzenledik. 2 bin yüz kişiyi Hac’ca
götürdüm. Çok sıkıntılar çektim. Meyve sebze almak için eşimle
pazarın sona ermesini bekler, son zamanda gider, meyve ve sebzeleri
eziklerin, kalanların içinden seçerdik. Sonra çocuklara göstermeden
eve getirirdik. Ezikleri ile hoşaf yapar, sağlamlarını yerdik.”
(İHA)