İnsanın başına bir şey gelmeden olayın vuku anında
nasıl davranacağını bilemez. Hani bir söz var “bazı şeyler
anlatılamaz yaşanır.” 15 Temmuz direnişi de böyle bir şeydi.
Eğer Anadolu insanı “ya Allah” deyip meydanlara
çıkmasaydı kim bilir ülkemiz şimdi kaç parçaya ayrılmıştı, biz
yaşıyor muyduk ölmüş müydük kestirmek çok zor, çünkü bu tür
müdahaleler sonrasında nitelikli kesimin susturulması hamlesi
başlıyor, dolayısıyla konuşan, yazan kimseler susturuluyor,
dizginleniyor.
Eskiden darbeler ezanı susturuyordu elhemdulillah bu
defa ezan darbeyi savurdu. 250 şehit verdik, hürriyet uğruna, vatan
uğruna, din ve namus uğruna icap ederse 2.500 de, 25.000 de 250.000
de şehit verilir.
Bu ülke bizim, düşmana karşı şehit kanlarıyla müdafaa
edilmiş, atalarımızdan bize bırakılmış bir emanettir.
Ülkemiz aslında 1924 anayasasıyla sıkıntıya girdi,
1921 anayasası birleştiriciydi fakat kurucu meclisin dağılmasıyla
oluşan yeni meclis Anadolu’nun ciğerine dokundu ve o gün bu gündür
barışçıl bir ortam iyi huzur bulamıyoruz. Yaşadığımız bu
sıkıntıların tamamı 1924 anayasanın meyveleridir.
Sözüm ona cumhuriyet adı altında bu milletin
genleriyle oynamaya çalıştılar. O sancıları hala da yaşıyoruz. Eğer
referandumla gelen yeni sistemin içini doldurursak ülkemizin önü
açıktır, inşallah iç barışımızı sağlar, birlik beraberlik içinde
yolumuza devam ederiz. Yok eğer basit politik meselelerle
gündemimizi haram harap edersen vay halimize!
15 Temmuz direnişinde Tekbir, Ezan, Sala, Vatan ve
Bayrak gibi değerler ön plana çıktı. Bu ülkeyi seviyorsak, bundan
böyle bu değerler etrafında kenetlenmeliyiz.
Şu anda bizim bir handikabımız duruyor Türk kavramı
aslında yasa ve yönetmeliklerin neresinde Türk kavramı geçiyorsa
tereddütsüz onun yerine Türkiye kavramını yerleştirmek lazım.
Hem %3-5 Türkler kendini üstün ırkmış gibi görmez ve
%3-5 Kürtler de buna karşı tepki gösterme çalışmalarını yapmaz, bu
ülke kirli etnik politik bir beladan kurtulmuş olur.
Birkaç ay önce Türkiye İran Van formuna
katılmıştım,
Karşılaştırma yapılırken;
İran iş adamı-Türk iş adamı,
İran gümrük kapısı-Türk gümrük kapısı,
İran turizmi-Türk turizmi
…
Şeklinde konuşmalar oluyordu, inanın hem üzüldüm hem
utandım. Halbuki Türk kavramı yerine Türkiye denilse de biz de
mutlu huzurlu olsak olmaz mı? Kim kimi aldatıyor anlamakta
zorlanıyorum.
Nitelikli vatandaşlarımız ülkesine sahip çıktılar, 27
gün devam eden Milli irade nöbetleri 3’ün 5’inci gecesinden sonra
heterojen hale geldi, birçok kesim meydanlarda boy göstermeye
başladı, bunu da bilmekte fayda var.
Allah o günleri bir daha göstermesin.
Amin demeniz dileğiyle.