Evde zor tutulan yüzde 50 konuştu
Abone olPeki AK Parti'ye oy veren seçmen devam eden Gezi Parkı direnişi hakkında ne düşünüyor? İşte Üsküdar'dan Taksim'e bakış...
Olayların dış güçlerce provoke edildiğini savunan
seçmenin ezici çoğunluğu Başbakan Erdoğan'a hak veriyor. Atatürk'ün
askerleri söylemine Osmanlı'nın torunlarıyla cevap veriyorlar.
Kandil gecesinde namaz kılanları samimiyetiz bulanlara göre orada
tiyatro oynandı.
BBC Türkçe muhabiri Rengin Arslan, Gezi Parkı protestolarına halkın bakışını araştırdı. AK Parti'nin güçlü olduğu Üsküdar'da dolaşan muhabir izlenimlerini aktardı. İşte o haber:
Üsküdar’dayım. AKP’nin Türkiye genelindeki oy oranını en iyi yansıtan yerlerden biri. 2011 seçimlerinde Üsküdar halkının yüzde 49,9’u AKP’ye oy vermişti. İktidar partisinin Türkiye genelindeki oy oranı da tam olarak buydu.
Hacer Satılmış, 32 yaşında. Kimya öğretmenliği okuyor. AKP’ye oy veren seçmenlerden birisi. Olaylar hakkında ne düşündüğünü sorduğumda, yanıtı: “Üzülerek izliyorum” oluyor. Eyleme ilk başta destek verenler arasındaymış.
AFRİKA'DAN YEMEK GELMİŞTİ
“Ben de ilk gün Gezi Parkı’na gittim. Ama örneğin bir
Afrika ülkesinden yemek gelmişti. Bu bana tuhaf geldi. Soru
işaretleri uyandırdı” diyor.
Eylem yapmanın hak olduğunu düşünüyor ama “çevreye zarar
vermeden”.
Polisin tavrını nasıl değerlendiriyor? “Polis agresif davrandı.
Onların içinde de bir grubun iktidara gözdağı vermek için bir
şeyler yaptığını gördüm. Olayı provoke etmek isteyen polisler
var.”
Gezi Parkı direnişinin Türkiye’deki istikrarın sürmesini istemeyen
dış güçlerin işi olduğunu düşünüyor.
ÇAPULCU DEMEMELİYDİ
Eleştirileri olmasına rağmen bundan sonra da AKP’ye oy vereceğini
söylüyor. Başbakan’ın bu dönemi daha iyi yönetebileceğini fakat
Erdoğan’ın “fevri bir yapısı” olduğunu ekliyor. Kendini gözden
geçirmesi gerektiğini vurguluyor. “Çapulcu sözünü o kriz sırasında
söylememeliydi. Ama diktatör değil, onu biliyorum” diyerek
Erdoğan’ın genel çizgisini savunuyor.
Hacer Satılmış, Üsküdar’daki AKP seçmenleri arasında böyle düşünen
ender insanlardan. Konuştuğum diğer kişiler Erdoğan’ın hata yapmış
olabileceğine ihtimal vermiyor.
TÜRKİYE'NİN DÜZLÜĞE ÇIKMASINI İSTEMEYENLERİN
TEZGAHI
Üsküdar’daki çarşıda dini kitaplar satan, tam adının yazılmasını
istemeyen Mustafa da olayların dış kaynaklı olduğunu düşünüyor:
“Türkiye'nin düzlüğe, refaha çıkmasını istemeyenlerin
tezgâhladığı haince bir oyun bu. Tamamen dış kaynaklı”
diyor.
“Erdoğan bu süreci daha iyi yönetebilir miydi” sorumu, hafif bir
tepkiyle yanıtlıyor ve tezini savunmaya devam ediyor:
“Dinsiz, kitapsız gâvurların burada ne işi var? Ben ABD'ye
gidip onların gösterilerine katılıyor muyum?”
Dün alanda kandil simidi dağıtıldığını, dua okunduğunu ve namaz
kılındığını söylüyorum. Buna nasıl bakıyor? “Orada tiyatro
oynuyorlar, samimiyetsizler” diyor.
Dükkânda bulunan ve adının yazılmasını istemeyen bir başkası
yanıtlıyor. Mealen bir ayetten alıntı yapıyor: “Sen bakma
öyle Müslüman diye gezinenlere. Allah’ın ayeti var, ‘Dillerinde
söylerler Müslüman zannedersin, kalpleri nifak ve fâsık
doludur.”
AK PARTİ'YE BALTALAMAK İSTEYEN GRUPLAR
Üsküdar’daki kapalı çarşıda balıkçılık yapan bir başkası ise,
“53 yaşındayım. Ben yılların esnafıyım. Ekonomi çok iyi.
Enflasyon yüzde 100'dü. Gecelik faizlerin fırladığı zamanları
biliyorum. Borsanın bir anayasa kitapçığı atılmasıyla çöktü
zamanları gördük” diyor.
Gezi Parkı eylemlerinin “AKP'nin başarısını baltalamak isteyen bazı
marjinal gruplar” tarafından yapıldığını düşünüyor.
"RAHATÇA ZİNA YAPTIRMAYACAK" DİYORLAR
Gezi Parkı’ndaki insanların asıl isteğinin içki, kumar ve bir şey
daha nedeniyle olduğunu söylüyor… Peki o ne? “Bizim
içkimizi içirmeyecek, kumarımızı oynatmayacak, rahatça zina
yaptırmayacak’ diyorlar. Ağaç mağaç palavra.”
Komada olanları, gözlerini kaybedenleri hatırlatıyorum. Polis
tavrını soruyorum: “Polis iyi, çok iyi. Oradaki çocukların
taş atmaması lazım. Polisin tavrı iyi olmasa 100 kişi
öldürdü.”
DUA EDİN OSMANLININ TORUNLARI AYAKLANMASIN
Yolda rastladığım iki gence de soruyorum ne düşündüklerini. Hızla
uzaklaşacak gibiler ama konu ilgilerini çekiyor; söylemek
istedikleri şeyler var: İkisi de eylemleri “gereksiz” buluyor ve
soruyor “Akşam bizim evin önünde ayyaş ayyaş kızlar var.
Onların sonu ne olacak?”
Dün Gezi Parkı’ndaki Kandil Gecesi duasını onlara da soruyorum.
Yanıtları “E bir zahmet” oluyor. “Bu kadar olaylara rağmen
biz bir şey yapmıyorsak, bir zahmet onlar da böyle
davranacak.”
BAŞBAKAN DEDİĞİ İÇİN TUTUYORUZ KENDİMİZİ
Bunun üzerine “Başbakan’ın ‘evde zor tuttuğunu’ söylediği yüzde 50
içinde siz de var mısınız" diye soruyorum. Tereddütsüz yanıtlıyor
biri: “Tabii ki. Başbakan dediği için tutuyoruz
kendimizi.”
Diğeri ekliyor: “Atatürk'ün askerleri ayaklandı diyorlar,
dua edin Osmanlı'nın torunları ayaklanmasın.”
Üsküdar’da sohbet ettiğim onlarca kişi neredeyse buradaki görüşleri
aynen tekrarlıyor. Erdoğan iktidarının yarattığı huzur ve istikrara
kasıt olduğunu düşünüyorlar. Üsküdar’dan ayrıldığım saatlerde
Başbakan Gezi Parkı olaylarıyla ilgili konuşuyor ve Topçu
Kışlası’nın yapımından vazgeçmeyeceğini söylüyodur.