Eski Bakan Taner'e Uzan baskını

ANAP döneminin parlak ve etkili bakanı Güneş Taner ve oğlu Kamil Taner'e ait alışveriş sitesini (www. bidolu.com) işleten Tank internet A.Ş'nin yönetimi, TMSF'ye geçti. TMSF, söz konusu şirkete, Uzan Ailesi ile bağlantısını dikkate alarak sessiz bir operasyonla el koydu. El konulan şirket, aylık 2 trilyon liralık cirosuyla Türkiye'nin en büyük elektronik alışveriş sitesiydi. Bağlantı nereden? TMSF, el koyma işlemini, Tank internet A.Ş. ile Uzanlar'ın ortak olduğu bir başka internet şirketi (Filpark) arasındaki organik bağı dikkate alarak gerçekleştirdi. Yapılan araştırmaya göre, Baskuda isimli alışveriş sitesini işleten Filpark'ın yüzde 80'i Kamil Taner'e aitti. Geri kalan hisseler işe (yüzde 20) Uzan Ailesi'yle bağlantılı şirketler (Standart Telekom, Rumeli Holding) ile bazı şahısların üzerinde görünüyordu. İnternet sitelerinin isim hakları ise doğrudan Rumeli Holding'e aitti. Kayıtlara göre Rumeli Holding isim hakkını kullanması için Filpark'a 2006'ya kadar yetki vermişti. İmar Bankaşı'na el konulmasının ardından, 11 Ağustos 2003 tarihinde, Filpark, internet sitelerinin isim hakkını, ortakları arasında Uzan ve Taner Ailesi'nin yer almadığı Tank internet AS'ye devretti. www.baskuda.com sitesi ise www.bidolu.com ismine dönüştürüldü. Güneş Taner'in oğlu ve gelini ise bidolu.com sitesinde maaşlı yönetici oldu. TMSF, www.bidolu.com sitesine servis sağlayıcı hizmetini veren RT.net kayıtlarını incelediğinde ise önemli bir ipucu yakaladı. Kayıtlara göre, internet sitesi Güneş Taner'in idari sorumluluğunda yayınlanıyordu. Bu bağlantı el koymanın "hukuki gerekçesini" oluşturdu. TMSF'den edinilen bilgiye göre, söz konusu internet sitesinin 2004 yılı cirosu 25 milyon doların üzerinde. ANAP iktidarları döneminde bankalardan da (Hazine'den sorumlu olduğundan) sorumlu devlet bakanı olan Güneş Taner, siyasi yaşamı boyunca Uzan Ailesi'ne olan yakınlığıyla tanınıyordu. Siyasi yaşamı sona erdiğinde Uzan şirketlerinde danışmanlık görevi yaptığı da bilinen Taner'in, zamanında İmar Bankası'nın etkin olarak denetlenmemesindeki rolü sorgulanmıştı. Arsa satılmadı mı? 50 milyar dolarlık varlığıyla Dubai Holding'in İstanbul'da 5 milyar dolarlık emlak yatırımı için bu denli iştahlı olması güzel. İstanbul yılda birkaç milyon turist ile yetinmeyecek derece tarihi ve kültürel derinliğe sahip. İsmini hatırlamıyorum ama bir yazarın dediği gibi "içinden deniz geçen" başka bir şehir yok. Tüm bunlara rağmen Dubai Holding'in ilk projesi, yaratacağı trafik yoğunluğu nedeniyle tartışılacak. Kafama takılan ise başka bir nokta. Sonuçta (belediyenin de olsa) kamuya ait tüm değerlerin satışında Kamu İhale Kanunu geçerli. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 54 bin mekrekarelik arsanın, Dubai Holding ile ortak kurulacak gayrimenkul şirketine aynî sermaye olarak verileceğini belirterek, bunun bir satış olmadığını söylüyor. Kurulacak şirketin, "vergi avantajı" nedeniyle yüzde 49'u halka satılacak. Belediye bir süre sonra hisselerini satarak bu işin içinden çıkacak, çıkabilecek. Yani nihayetinde arsa satılmış olacak. Başkan Kadir Topbaş ise farklı görüşte. Topbaş'a göre, AKP döneminde çıkarılan 5393 sayılı yasanın 18'inci maddesinin ilgili maddesi kendilerine bu yetkiyi veriyor. İlgili madde şöyle: "Bütçe içi işletme ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na tabi ortaklıklar kurulmasına veya bu ortaklıklardan ayrılmaya, sermaye artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına karar vermek..." Yasa belediyelere "kamu malını aynî sermaye olarak verebilirsin" demiyor. Kamuya ait bir varlığın, kamu sahipliğinden nasıl çıkacağı "Kamu İhale Kanunu" ile tarif edilmiş. Yasanın ruhuna uygun olan, belediyenin kurulacak gayrimenkul şirketine nakit para verip, ortak olmasıydı. Ardından da söz konusu arsayı herkesin yarışabileceği (Kamu İhale Kanunu'na uygun) şekilde satışa çıkarmaktı. Mevcut işlem, "kılıfına uydurularak yasaların arkasından dolanmak" anlamına gelmiyor mu? vatan gazetesi