Ermeniler Türk askeri istemiyor
Abone olLübnan'da Türk askeri konusunda Ermeniler, Şiiler ve Sünniler farklı görüşe sahip.
Etnik, dini ve mezhebi farklılıkların kendisini çok yoğun
hissettirdiği Lübnan’da, Türk askerinin bölgede görev yapacak
Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne katılıp katılmaması ile ilgili
her kesimden farklı bir ses çıkıyor. "Kesinlikle gelmesin" diyerek
her hangi bir koşul ileri sürmeden Türk birliklerinin gelmesine
karşı çıkanların başında Ermeniler geliyor.
ERMENİLER TÜRK ASKERİ İSTEMİYOR
Beyrut’un en büyük Ermeni Mahallesi Burj Hammoud’da bu atmosferi
hissetmek mümkün. Beyrut’ta yaşayan 120 bin kadar Ermeni’nin büyük
bölümü Türk askerini Lübnan’da görmek istemediğini açık bir dille
ifade ediyor. Semtin sokaklarında dolaşırken aynı soruyu sorduğumuz
Ermeniler, aralarında söz birliği etmiş gibi aynı şeyi söylüyor:
"Lübnan’da Türk askerini görmek istemiyoruz." Bir çoğu gayet iyi
Türkçe konuşan Ermeniler arasında görüş birliği sağlanmış gibi
görünüyor. Adını söylemek istemeyen ama konuşmaktan da çekinmeyen
30 yaşındaki genç bir erkek, sözü sözde Ermeni soykırımı
iddialarına da getirerek, Lübnan’da Türk askeri görmek istemediğini
keskin bir dille ifade ediyor. Büyükannesinin hala Türkiye
Cumhuriyeti kimliği taşıdığını söyleyerek geçmişin izlerini
üzerinde taşıdığını açıkça söylüyor.
KİMİSİ ÇOK POLİTİK, KİMİSİ DE ÇEKİMSER
68 yaşındaki Masis Agopyan da, hiç Türkiye’de yaşamamasına rağmen
son derece iyi bir Türkçe ile "Askerin gelip gelmemesi bizim işimiz
değil. Ben tanrının bir kuluyum sadece. Bu işe Ermeniler değil,
hükümet karar verecek. Ama savaştan çok korktuk. Bizim mahalleye
bir şey yapmadılar ama, bombaların sesi buraya kadar geliyordu"
diyordu.
32 yaşındaki Andranik Atemyan ise sorumuzu politik bir yaklaşım ile
yanıtlamayı seçenlerdendi. Ona göre NATO’nun iki üyesi İsrail ve
Türkiye bu konuda daha önce anlaşmıştı ve ABD’nin baskıları
sonucunda Türkiye zaten asker göndermekte kararlıydı. Andranik
Atemyan da diğer Ermeniler gibi Türk askerinin gelmesini istemiyor,
hatta bunun için yapılan eylemlere bile katılıyordu ama ona göre
Türkiye’nin siyasi ilişkileri Lübnan’a gelmesini zorunlu
kılıyordu.
"Benim babam Türk’türö diye söze başlayan ve 55 yaşında olduğunu
öğrendiğimiz bir diğer Lübnanlı Ermeni George Neufal ise Türklerin
gelmesi gerektiğini düşünenlerdendi. "Türkler iyi adamlar" diyordu
Neufal sorumuzu yanıtlarken, "gelirlerse iyi işler yaparlar."
HİZBULAH SEMPATİZANLARINDAN ŞARTLI EVET
Lübnan’da savaşın en büyük acısın çekenler ise Şiilerdi. Beyrut’un
banliyölerinde ağır yıkımın acısını hala yaşayan Şiilere göre,
Türkiye’nin asker göndermesi belli koşularda mümkün olabilir.
Örneğin Hizbullah’a yakın Şiiler Hizbullah’ın silahsızlandırılması
meselesine Türklerin karıştırılması durumunda sorun doğabileceğini
düşünüyor. Necip Seyyid Bin Tejbeil de bunlardan biri. Haret Hreyk
semtinde evinin yıkıntıları arasından eşyalarını bulmaya çalışırken
sorularımızı yanıtlayan Bin Tejbeil, "Türkiye’den daha çok insani
yardım bekliyoruz. Evlerimiz yıkıldı, yollarımız köprülerimiz
bombalandı. Bize bu konuda yardım etmeleri daha iyi olur"
diyordu.
Kameranın objektifine, uzatılan teyp ve mikrofonlara konuşmak
istemeyenler de vardı. Onların da asıl üzerinde durdukları konu,
eğer gelirse Türk askerinin nerede konuşlandırılacağı ve ne gibi
faaliyetlerde bulunacağının henüz netlik kazanmamış olmasından
duydukları rahatsızlıktı.
SÜNNİLER BAŞBAKAN SİNYORA GİBİ DÜŞÜNÜYOR
Sünniler ise tıpkı Sünni başbakan Fuad Sinyora gibi Türk askerinin
gelmesi gerektiğini açıkça söylüyor, doğrudan herhangi bir şart
ileri sürmeksizin bölgede görev alması gerektiğine inanıyor. İç
savaşta harabeye dönen ama bir suikast sonucu öldürülen eski
başbakanlardan Refik Hariri’nin kurduğu şirket tarafından restore
edilen Kent merkezinde karşılaştığımız 45 yaşındaki Ahmed El Hac da
böyle düşünüyordu. Türkiye’nin bölgeye asker göndermesinin son
derece isabetli bir politik karar olduğunu düşünen El Hac, "Türkler
burada olmalı" diyordu.