Ermeni terörü Paris kökenli çıktı
Abone ol1. Dünya Savaşı sırasındaki Ermeni terörünün Paris kaynaklı olduğu ortaya çıktı.
Genelkurmay Başkanlığı'nın "Arşiv Belgeleriyle Ermeni
Faaliyetleri 1914-1918" başlıklı 8 ciltlik yayın dizisinin 3 ve
4'üncü ciltleri Genelkurmay ATASE ve Denetleme Başkanlığı
Yayınları'nca yayınlandı.
Kapaklarında Ermeni terör örgütlerince 15 Temmuz 1915'te
Diyarbakır Lice'de öldürülen Türkler ile yine 23 Temmuz 1915'te
Diyarbakır'ın Hızırilyas Köyü'nde katledilen kadınlar ve çocukları
gösteren fotoğrafların yer aldığı kitaplar Türkçe ve İngilizce
yayınlanırken Osmanlıca orijinal belgelere yer verildi.
ATASE ve Denetleme Daire Başkanı Korgeneral Eyüp Kaptan, kitaplara
yazdığı sunuşta "Dün, bugün ve gelecek çizgisinde, toplumların
tarihten öğrenecekleri bilgi sonsuzdur" dedi.
Korgeneral Kaptan, tarihte bilginin doğruluğunun belgelerle
kanıtlandığına dikkat çekerken, "Tarihe mal olmuş olayların da
bilimsel ölçütlerde değerlendirilmesi ancak belgelerle yapılabilir"
dedi.
Tehcir uygulaması öncesinde örgütsel faaliyetlerin hangi düzeylere
vardığını gösteren belgelerin düşündürücü olduğunu ifade eden
Korgeneral Kaptan, "Yasal olarak göründükleri halde, yasadışı
eylemlere kalkışan Ermeni terör örgütlerinin nasıl bir kaos ortamı
yaratmayı hedeflediklerinin" belgelerde görüleceğini ifade
etti.
Korgeneral Kaptan, sunuşunda şöyle dedi:
"Hukukun üstünlüğü prensibi, devletlerin temel prensiplerindendir.
Bu belgelerde açıkça görülecektir ki Devlet, her zaman ve her
koşulda hukukun üstünlüğü prensibinden ödün vermediği için, hukuka
aykırı hiçbir işlem yapmaktan da özenle sakınmış ve keyfiliğe
hiçbir şekilde fırsat tanımamıştır."
EMİRLER PARİS MERKEZLİ
Kitaplardan 3'üncü ciltte Ekim 1914'te Talat Paşa ve Bakanlar
Kurulu üyelerine yönelik suikast girişimi, bununla ilgili olarak
yakalanan Hınçak örgütü üyelerinin ifadeleri, hazırlanan iddianame,
suikast girişiminin dış bağlantısı, örgüt militanlarının
kışkırtılması, yargılananlar hakkında verilen kararların dayandığı
Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri yer alıyor.
3'üncü ciltte yer alan en ilginç bilgi ise Türklere yönelik
katliamları ve suikastleri gerçekleştiren Hınçak örgütünün karar
vericilerinin "Paris merkezli" faaliyet göstermeleri ve oradan
"emir" almaları. Tüm örgüt üyeleri Hınçak'ın Paris merkezli
olduğunu ve emirlerin oradan alındığını açıklıyorlar. Artin Cihan
Gülyan 9 Şubat 1915 deki ifadesinde şu açıklamaları dikkat çekiyor
:
"-En büyük merkeziniz neresidir?
Paris
-İstanbul merkezi nasıldır?
İkinci derecedir. Bulgaristan, Romanya, Rusya, Amerika, ve
İran'daki şubeler doğrudan doğruya Paris'e bağlıdır. Türkiye
içindeki şubeler Türkiye merkezine bağlıdır.
-Genel kongreyi hangi merkez teklif eder?
Öncelikle, genel merkez, yani Paris teklif eder."
Hınçak üyesi Arzruni Efendi'nin 10 Şubat 1915 tarihli ifade
tutanaklarına şöyle yansıyor:
"-O halde gerek Türkiye ve gerekse diğer devletlerdeki merkez ve
şubeler tamamen Paris'e bağlıdırlar, değil mi? Onun tarafından bir
kongre toplanması teklif edilirse, kabul etmeye mecbursunuz değil
mi?
-Evet, doğal olarak bağlıyız, kongre teklifini önceden söylemiştim.
Teklif ettiği zaman kabul etmek zorundasınız."
Kilis Ermeni Hınçak Örgütü katibi Vahan Tomasyan'ın ifadesinde ise
"Kulüp defterinde adı geçen, Ermeni askerleri ve müfrezeler ne
demektir" sorusuna verdiği "Ermeni askerinden biz parti üyelerini
anlarız. Müfreze de partidir" yanıtı dikkat çekiyor.
Kitabın 4'üncü cildinde ise Ermeni emelleri, terör faaliyetlerine
karışan Ermeni teröristlerin idam kararları ve Padişah Mehmet
Reşat'ın buna ilişkin onay kararı, Hınçak örgütünün şubelerine
isyan içeren bildirgesi, son Hınçak Örgütü'nün ana tüzüğü, Hınçak
örgütünün gizli amaçlarının ifade edildiği bildirge ile bomba imha
edip saklayanlar ile gizlice örgüt üyelerine verenler hakkındaki
mahkeme kararları yer alıyor.
KATLİAMLAR İÇİN "ÜZÜNTÜ VERİCİ EYLEM" DEYİMİ
KULLANILDI
Hınçakyan örgütünün 7 numaralı genelgesindeki "Geçirmekte olduğumuz
önemli günler, Türkiye Ermenilerinin kurtuluşlarını ve kendi
yönetimlerini belirleyebileceğinden şu anda illerdeki Ermenilerin
azimli, kararlı ve kendilerine yakışacak surette hareket etmeleri
lazımdır. İşte bundan dolayı ortaya çıkan durumu ve üzüntü verici
eylemleri bildirmek zorunlu oluyor" ifadeleri dikkat çekiyor.
Kaynak: www.hurriyet.com.tr