Ermeni Konferansı sona erdi
Abone ol"Millet-i Sadıka: Ermeniler" başlıklı konferansı tamamlandı. Konferansın sonuç bildirgesinde, "1915'te asıl mağdur olanlar Türk ve Müslümanlardır" denildi.
The Marmara Oteli'nde 2 gündür devam eden toplantının ardından
açıklanan sonuç bildirgesinde, Türkler ile Ermenilerin, gerek
Selçuklu, gerekse Osmanlı devleti dönemlerinde yaklaşık 850 yıl
önemli bir sorun olmadan birlikte yaşadıkları ve aynı devletleri
paylaştıkları vurgulandı. Osmanlı vatandaşı olan Ermenilerin, 1.
Dünya Savaşı'nda itilaf devletleriyle işbirliği yapmak suretiyle
fiilen savaşa dahil oldukları kaydedilen bildirgede, şöyle denildi:
"Bunun, ülkeye ihanete varan bir işbirliğine dönüşmesi, Ermenilerin
bulundukları bölgelerden geçici olarak savaş alanı dışına
nakledilmelerine yol açmış, bu nakil sırasında çoğu hastalıktan
meydana gelen kayıplar, daha sonraki yıllarda soykırım söylemine
dönüştürülmüş iddialar, Dünya Savaşı ortamında Türklerin yaşadığı
acıları görmezden gelerek iddia sahiplerinin de inanmaya
başladıkları tek yanlı sanal bir gerçeklik haline getirilmiştir.
Halbuki, gerek canlı görgü şahitleri, gerekse o döneme ait çeşitli
ülkelerin arşiv belgeleri, bağımsız bir devlet kurmak isteyen ve
bunu planlı mücadele ile sürdüren Ermeni örgütlerinin Osmanlı
ordularını arkadan vurdukları, düşman saflarında yer aldıkları ve
yarım milyonun üstünde Türk ve Müslümanı katlettiğini ortaya
koymaktadır." Tüm bunlara rağmen, Türk milletini soykırımla
suçlayan Batılı devletlerin bugünkü tavırlarının "Ortaçağ
Avrupası"nı aratmayacak bir nitelik taşıdığı ifade edilen
bildirgede, özetle şunlar kaydedildi: "Ermenilerin soykırıma tabi
tutulduğunu iddia edenler şunu iyi bilmelidirler ki, tarih her
zaman mesnetsiz iddiaları çürütmüştür. Bugün Türkiye milletini
olmayan soykırımcılıkla suçlayanlar şunu iyi bilmelidirler ki,
1915'te asıl mağdur olanlar Türk ve Müslümanlardır. Tarihi, yalan
ve yanlışlarla düşmanlık tohumları ekmek için kullananlar ve
siyasallaştıranlar hüsrana uğrayacaktır. Zira Türk milleti,
tarihten gelen asaletini, barışseverliğini ve sağduyusunu muhafaza
edecek, kendisini soykırımla suçlayanlara, Atatürk'ün (yurtta sulh,
cihanda sulh) sözüyle ve doğrularla cevap verecektir."