Erkek olmak zor zanaat
Abone olErkeğin kadına yönelik öfkesinin ve baskısının nedenleri
Prof. Dr. Üstün Dökmen’in Küçük Şeyler adlı kitap dizisinin
dördüncüsü olan , isyerlerimizde ve evlerimizde sergilediğimiz
baskıcı tavırların, gerek baskıya uğrayanların, gerekse baskı
yapanların özgürlüklerini nasıl kısıtladığını anlatmakta, görünen
ve görünmeyen esaretlerin tarihten günümüze nasıl bir seyir
izlediğini tartışmaktadır.
Bu çerçevede, ailede ve işyerlerinde kişi onuruna sygı, eşitlikçi
tavır, eşitlikçi tavrın zıddı olan “baskıcı/tahakküm edici” tavır,
baskıcı tavrın ortaya çıkma şekilleri, zararları, nedenleri ve
baskıcı tavırdan kurtulmanın yolları ele alınıyor.
Esaret, kölelik, tarih sayfalarında kalmamıştır, şu ya da bu kılığa
bürünmüş halde günümüz dünyasında da ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık
bir yüzyıl önce çocuk işçilerin günde on sekiz saat
çalıştırılmaları veya günümüzde bazı firmaların mesai saatleri
içinde kasiyerlerine, bazı anababaların ise sınavda çocuklarına
tuvalete gitmesinler diye felçli hastaların bezlerinden
bağlamalarını tavsiye etmeleri – gerçekleşmese bile böyle bir şeyin
telaffuz ediliyor olması dahi – adı açıkça konmamış bir tür
köleleştirme, esaret altında tutma tarzı olabilir.
İster “köleleştirme ” ister “bağımlı kılma” diyelim, adı her ne
olursa olsun, ailelerdeki ve iş yerlerindeki bu tür baskıcı
tavırlar, yaşam alanlarımızı bir esirler evi’ne çevirmektedir.
Kitapta evlerimizi, işyerlerimizi esirler evine çevirmenin
toplumsal ve psikolojik boyutları üzerinde duruluyor ve özellikle
insanların birbirine yönelik baskıcı ve öfkeli tavırlarına ilişkin
psikanalitik açıklamalara yer veriliyor. Bu bağlamda, kadınların ve
erkeklerin birbirlerine eşit kabul edilmelerinin gerekliliği ve
bunun nasıl sağlanabileceği dile getiriliyor.
Şu an bir esirler evinde misiniz, bir eşitler
evindemi? sorusunu sorarak başlayan kitap,
-Esirler Evi
-Esirler Evinden Eşitler Evine
-Eşitler Evi
-Tarihte Kölelik
-Kulluk
-Kölelikten Kulluğa, Kulluktan Kurtuluşa
-Kölelik Türleri
-Bağımlılık-Bağlılık: Nişanda Kurdele Kesmenin Anlamı
-Başkalarını Kendisi Gibi Düşünmeye Zorlamak
-Kadını Köleleştirme
-Erkek- Kadın Eşitliği
-Erkeğe Abartılı Değer Verme
-Erkeğin Kadına Yönelik Öfkesinin ve Baskısının Nedenleri
-Kadının Kadına Baskısı, bölümlerinden oluşuyor.
Kitaptan inciler
Köle/Kul Farkı
Kölelik toplumsal bir statüdür, kul olmak ise daha çok algılanan
bir gerçekliktir. Kimisi kendini kul olarak algılar veya birileri
tarafından kul olarak algılanır. Bir insanın kul olduğunu gösteren
somut bir nesne veya belge yoktur. Ancak kölenin köle olduğunu
gösteren resmi kayıtlar, elinde ve boynunda zincirler bulunur.
Köle, zorunlu olarak, kayıtsız şartsız hayat boyu emir altında
tutulan kişidir. Kul ise kendi iradesiyle, kendi seçimiyle emir
altına girmiş kişidir.
Nişanda Kurdele Kesmenin Anlamı
Ülkemizdeki evliliklerde görülen en yaygın sorun, çiftlerin,
evlilik öncesinde ve sonrasında, kendi ana babalarıyla olan bağımlı
ilişkilerini halledememeleridir. Geçmişlerine bağımlı,
geçmişlerinde bağımlı ilişkiler kurmuş çiftler, bugün eşleriyle
sağlıklı bir bağlılık geliştiremiyorlar, demokratik aile ortamını,
eşitler evini oluşturamıyorlar; birbirlerine doğrudan veya dolaylı
baskı yapıyor, evlerini esirler evine çeviriyorlar.
Nişanda kurdele kesmenin görünen anlamı, nişanlılığın başladığı
şeklindedir. Bunun birde görünmeyen anlamı var bence ikinci anlam
şu: “Ey gençler, artık nişanlısınız, birbirinize bağlandınız.
Birbirinize bağlı olun ama bağımlı olmayın. Şu andan itibaren
birliktesiniz ancak her an birlikte olmanız da gerekmiyor.
Aranızdaki bağ bağımlılığa dönüşmesin.”
Erkeğin Kadına Yönelik Öfkesinin ve Baskısının
Nedenleri
Erkeğin kadına yönelik öfkesinin nedenlerini 7 başlık altında
toplayalım.
1- Model Alma
Çocuklar çevrelerindeki
insanları, önce taklit eder., daha sonra da gördüklerini
içselleştirip kendilerine ait davranışlar haline getirirler. Erkek
çocuklar saldırganlığı, özellikle kadına yönelik saldırganlığı
babalarından öğrenir. Bunun nedeni , toplumun saldırganlık
konusunda erkeğe izin vermesi, kadına ise vermemesidir.
2 – Eski Senaryolar(Unutulmuş
Nöbetçiler)
Zihinlerde bulunan, yürürlükten kalkmış bazı eski senaryolar,
erkeklerin kadınlara yönelik öfkelerinin ve baskılarının temelini
oluşturabilir. Çocukken, babasının ev halkına, özellikle annesine
yönelik öfkeli, baskıcı tavrını görmüş bir erkek, bir zamanlar
babasına ait olan bu senaryoyu, şimdi bir ihtimal dahilinde kendi
evinde uygulayacaktır.
3- İthal Senaryolar
Eğer bugün sizin eşinize, nişanlınıza veya sevgilinize kızdığınız
şeylere, bir zamanlar anneniz veya babanız kızıyorduysa, siz büyük
ihtimalle, size ve bugünkü evinize ait olmayan bir ithal senaryo
kullanıyorsunuz. Ayrıca bir de işyerlerindeki öfkelerimiz var. Eğer
bir amirseniz, bugün sizin kızdığınız bu davranışlara, bir zamanlar
değer verdiğiniz, kendinize model aldığınız bir amiriniz de
kızarmıydı? İthal senaryolar, eşlerimize öfkemizi körükler,
evlerimizi esirler evine çevirir.
4- Beklenti Yoğunluğu(Erkek olmak zor
zanaat)
Erkeğe abartılı değer veren toplumumuz, erkek çocuğa “Aslan oğlum,
paşa oğlum” diyen analarımızın toplumu, aynı zamanda erkekten
yüksek beklenti içindedir. Toplum erkeğin sırtını ciddi bir biçimde
sıvazlar ama sıvazladığı bu sırta daha sonra ciddi yükler
yükleyecektir.
Eğer erkekseniz; mümkün olan en yüksek geliri siz
kazanmalısınız, Eğer erkekseniz; en iyi espriyi siz
yapmalısınız,
Eğer erkekseniz; tavlada daima yenmelisiniz, Eğer
erkekseniz; trafikte asla sollanmamalısınız,
Eğer erkekseniz; dövüşten kaçmamalısınız,
Eğer erkekseniz; üzerinde Light yazan içecekler
içmemelisiniz,
Eğer erkekseniz; kendinizi sürekli güçlü ve erkek gibi
hissetmeniz gerekmektedir. Kısacası, erkek olmak zor iştir.
5- Bastırılmış Korkular
Erkeklerin, tanışmadıkları birtakım korkularından ötürü, kontrol
edemedikleri öfkeli davranışlar sergilemeleri de işlevsel olmayan
bir durumdur. Bu sorunu gidermek için, öncelikle bastırdığımız
birtakım korkularımızla tanışmamızda yarar vardır.
6- Bağımlı Kılan Anneden Rövanşı Alma
Erkeklerin ileri yaşlarda annelerine öfkelenmeleri, aslında hem
kendilerine bir zamanlar kadınsılığı vermiş, hem de bağımlı kılarak
gelişmelerini engellemiş olan anneyi yenerek ondan rövanşı alma
anlamını taşıyabilir.
7- Baskın Babadan Rövanşı Alma
Bir görüşe göre, başlangıçta anneyi yenme ve ondan bağımsız olma
isteği, giderek herkesi, bu arada babayı da yenme isteğine
dönüşüyor olabilir.