Erkan Mumcu, Özal'ı aşacak
Abone olANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Türkiye'ye yakışan, dün 17 Aralık'ı zafer gibi gösterip bugün AB'nin Türkiye'yi bölmek niyetinden söz etmek değildir'' dedi.
ANAP Kurucu Genel Başkanı ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın,
12. ölüm yıldönümü nedeniyle ANAP Genel Merkezi'nde tören
düzenlendi. Törende konuşan Mumcu, 12. ölüm yılında Özal'ın,
yeniden anlaşıldığını, vizyonunun yeniden keşfedildiğini söyledi.
Türkiye'nin, Özal'ı kaybetmekle nelerden mahrum kaldığının daha çok
farkına vardığını ifade eden Mumcu, ''Mahrum kaldığımız şey,
liderlikti. Gerçek bir lideri kaybettik. Bunu, yokluğunda daha iyi
anladık'' dedi. Mumcu, Türk siyasetinin, Özal'ın ölümüyle birlikte
vizyonunu, felsefesini, yaratıcılığını, cesaretini ve kararlılığını
kaybettiğini, derin bir kaosun içinde düştüğünü ifade etti. Aradan
geçen süre içerisinde Özal'ın takipçisi olduğunu söyleyenlerin
çıktığını kaydeden Mumcu, ''Bu kabul edilebilir bir şey olurdu,
eğer Özal'ı gerçekten anlamış olsalardı'' diye konuştu. Mumcu,
Türkiye'nin yaşadığı sorunun temelinde çağdaşlaşmanın bulunduğunu
savunarak, Türkiye'nin, ''nabza göre şerbet verecek siyaset
cambazlığına'' ihtiyacı olmadığını söyledi. Türkiye'nin
medenileşmesinin, AB'ye girmekle sağlanamayacağını, bunun ''ifade
özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü ile girişim özgürlüğünün, tam
anlamıyla sağlanabilmesiyle'' gerçekleşebileceğini dile getiren
Mumcu, ''AB, bunların tersini söylemiyor ama sadece bir kulübe
girmekle medenileşemeyiz'' dedi. Mumcu, topluma karşı taahhütlerde
bulunanların, ''acele giden, ecele gider'' diyemeyeceğini, bunun,
demokratik meşruiyete ihanet olacağını öne sürdü. ''TÜRKİYE'YE
YAKIŞAN LİDERLİK...'' Türkiye'ye yakışan liderliğin, küresel
inisiyatife katılmak olduğunu dile getiren Mumcu, sözlerini şöyle
sürdürdü: ''Türkiye'ye yakışan şey, diklenip diklenip, dik durmamak
değildir. Dedikoduculuk değildir. Türkiye'ye yakışan şey, dün 17
Aralık'ı zafer gibi gösterip, bugün AB'nin Türkiye'yi bölme
niyetinden söz etmek değildir. Ondan sonra Koçaryan'a mektup
yazarsınız, o da elinin tersiyle iter. Yakıştı mı? Bu, Türkiye'de
kimi incitmedi ki, üzmedi ki? Bütün bunları gerçekleştirecek, yeni
bir siyasete ihtiyaç var.'' Türkiye'de iktidar gücünü elinde
bulunduranların ''mehter adımlarıyla'' ilerlediğini öne süren
Mumcu, ''Ellerindeki gücün farkında değiller, sürekli mazeret
buluyorlar. Bu mazeret bazen Cumhurbaşkanı, bazen basın, bazen
hukuk, bazen vatandaşın kendisi oluyor. Vatandaşa, 'Siz de yeterli
desteği vermediniz' denilebilir mi?'' diye konuştu. Türkiye'nin
günü kurtarmakla yetinecek bir ülke olmadığını belirten Mumcu,
iktidarın sadece millet için çalıştırılabilecek bir makine olduğunu
söyledi. Mumcu, ''Bu ülkede çocuklar, zenginliği, 'sabahları poğaça
yemek' olarak tarif ediyorsa, kimse 'bu memleketin sorunlarını
çözdüm' demesin'' dedi. Özal vizyonunu, yeni bin yılın anlayışıyla
güçlendirerek, hayata geçirmeye mecbur olduklarını ifade eden
Mumcu, ''Biz Özal'ı anlamaya, aşmaya mecburuz. Türkiye'yi, onun
ufkunun da ötesine taşımalıyız'' ifadesini kullandı. Eski
Bakanlardan Mehmet Keçeciler de Özal ile ilgili bazı anılarını
anlattı. Toplantıda Özal ile ilgili bir sinevizyon sunumu da
yapıldı.