Eris varyantı 50 ülkeye sıçradı! Türkiye için korkutan tahmin: Kış aylarında...
Abone olTüm dünyada paniğe neden olan Eris varyantıyla Prof. Dr. Emine Sönmez'den açıklama geldi. 50 yakın ülkede görülen varyantla ilgili Prof. Dr. Sönmez, "Kış aylarında Eris’in yayılımının artacağını düşünüyorum. Tamamen kapanma ya da kısıtlama geleceğini düşünmüyorum" diye konuştu.
Çin’de 2019 yılında ortaya çıkmasının ardından dünyayı etkisi
altına alan koronavirüs alt varyantlarıyla varlığını
sürdürürken, son günlerde görülen Eris varyantı endişeye neden
oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada, "Eris
varyantının virülansı yani hasta etme gücü daha düşük fakat
bulaşıcılığı daha fazla. Bu dönemde hasta sayısının arttığını
söyleyebiliriz. Fakat hastaneye yatış oranları oldukça düşük.
Paniğe gerek yok” derken, uzmanlar da Eris varyantına ilişkin bilgi
verdi.
Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Sönmez, Eris sebebiyle herhangi bir kısıtlama beklemediğini ifade ederek, vakalardaki gidişata ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Emine Sönmez, “Son günlerde Eris çok konuşuluyor. Eris ile birlikte Covid tekrar gündeme geldi. Varyantlar, mutasyonlar devam etti, en son Omicron varyantıyla salgın pik yapmıştı. Bu Eris de Omicron’un bir alt varyantı, çok hafif seyirli klinik vakalara neden oluyor. İlk Endonezya’da şubat ayında bir vaka bildirildi. Sonra temmuz ve ağustos ayında Dünya Sağlık Örgütü dikkat çeken varyant diye bildirimde bulundu. ABD, İngiltere, Japonya, 50’ye yakın ülkede şu anda Eris varyantının hızla yayıldığını görüyoruz. Hakikaten çok hızla yayılan bir virüs Eris varyantı fakat çok hafif seyirli. Vaka sayısı fazla, hafif solunum yolu enfeksiyonu, grip nezle gibi seyrediyor, yatan hasta sayısı yok denecek kadar az. Hem sağlıkçıların hem de hasta olan kişilerin başkalarına bulaştırmamak, hastalığın ağır seyrini engellemek adına dikkat etmesi lazım” dedi.
Kış aylarında Eris varyantının yayılımının artacak
Eris varyantını diğer varyantlardan ayıran bir belirti olup olmadığına yönelik soruya yanıt veren Prof. Dr. Emine Sönmez, “Belirtilere bakarak varyantları ayırt edemeyiz. Boğaz ağrısı, ateş, boğazda batma hissi, kas, eklem ağrıları, bazı vakalarda ishal, bazı vakalarda koku, tat almada bozukluk var ama çok hafif seyirli. 1 hafta 10 gün değil de 3-4 gün içinde hasta ayakta atlatıyor, altta yatan hastalığı yoksa çabucak iyileşiyor. Bütün solunum yolu enfeksiyonları genellikle kış aylarında artar. Çünkü kapalı mekanlarda daha kalabalık insanlar var. Kış aylarında Eris varyantının yayılımının artacağını düşünüyorum. Grip, diğer solunum yolları enfeksiyonları gibi hepsi de birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında artış düşünüyorum. Eğer yaşlı hastalar, 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar varsa kanser tedavisi görüyor, bağışıklığı bastıracak ilaçlar alıyor ise mesela onlarda ağır seyredebilir. Onun için dikkat etmemiz lazım. Çocuklarda da aynı şekilde hafif seyrediyor. Çocuklar için kişisel hijyene; el yıkaması, tuvalet temizlikleri, sınıfların havalandırılması, okullarda bu önlemlerin alınması gerekir. Kapalı mekanlar için erişkin ve kronik hastalığı olanlar için maskeyi öneririm. Yeni varyantların ikisi de hızla yayılıyor, yayılmaları çok hızlı ama ağır hastalık tablosu yapmıyor” şeklinde konuştu.
Aşıların yeni varyantlara karşı etkisi üzerine konuşan Prof. Dr.
Sönmez, “Şu ana kadar yapılan aşılar, MRNA aşıları Omicron’a
etkiliydi, bu Omicron’un alt suşu (alt tür), aşıların bu alt
suşlarda, yeni suşlarda çok etkili olduğu düşünülmüyor. Yeni suşlar
için yeni aşılar geliştiriliyor şu anda. Grip aşısını her
sonbaharda öneriyoruz. Belki korona virüs için de kronik hastalığı
olanlara, risk gruplarına önerebileceğiz diye düşünüyorum. Tamamen
kapanma ya da kısıtlama geleceğini düşünmüyorum. Vakalar hafif.
Kişiler kendi önlemlerini alsa belki bu yayılmayı da azaltacaklar.
Benim önerim; kapalı mekanlarda, soğukta, metro, uçak, metrobüs,
otobüsleri düşünün, kalabalık alanlarda maskeyi öneririm. Onun
dışında kısıtlamalar gelmez ama mutlaka el hijyeni, hapşırık,
öksürürken mendil veya kol içine öksürmek gerekir. Viral
enfeksiyonlar hep olacak, değişik virüslerle de enfeksiyonlar
olacak. Solunum yolu enfeksiyonlarından kaçamayız, her virüse de
aşı geliştirmek zor. Biz immün sistemimizi güçlü tutmak zorundayız.
Dengeli beslenme çok önemli, protein tüketmek lazım, D ve C
vitamini takviyeleri olabilir. Düzenli uyku, gece uykusu önemli.
Spor, stresi yönetebilmek de önemli. Hastalar için de eğer solunum
yolu belirtileri varsa, boğazı ağrıyor, hapşırıyor, öksürüyorsa
mümkünse evde kalmalı. Diğer insanları korumak adına evde kalıp
birkaç gün dinlenmeli. Hastalığı hafif bir şekilde evde atlatıp,
sonra toplum içine karışmalı” ifadelerini kullandı.