Ergün'den o karikatürlere tepki!
Abone olBilişim Hukuku Derneği Başkanı Avukat Kürşat Ergün, Charlie Hebdo dergisinin Türkiye'de yayınlanan karikatürleriyle ilgili mahkeme kararına destek çıktı.
Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Avukat Kürşat Ergün,
Peygamber efendimizin karikatürlerinin yer aldığı yayınlarla ilgili
olarak Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi kararına destek
çıktı. Ergün, din ve vicdan hürriyetinin yasalarla koruma altında
olduğunu söyleyerek, yayınlanan karikatürlerin fikir ve düşünce
özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini iddia
etti.
Kürşat Ergün, yaptığı açıklamada 12 kişinin yaşamını yitirdiği Paris'teki saldırı sonrası Charlie Hebdo'nun 5 milyon basan yeni sayısındaki karikatürlere tepki gösterdi. Derginin kapağında Hz. Peygamber'in karikatürize edildiğini söyleyerek, bu karikatürlerin sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde yayınlanmasının suç olduğunu ileri sürdü. Ergün açıklamasında şunları söyledi;
Kürşat Ergün, yaptığı açıklamada 12 kişinin yaşamını yitirdiği Paris'teki saldırı sonrası Charlie Hebdo'nun 5 milyon basan yeni sayısındaki karikatürlere tepki gösterdi. Derginin kapağında Hz. Peygamber'in karikatürize edildiğini söyleyerek, bu karikatürlerin sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde yayınlanmasının suç olduğunu ileri sürdü. Ergün açıklamasında şunları söyledi;
"Konu değerlendirilirken öncelikle internet mecrasının, insanlara gerçek hayattan farklı bir özgürlük alanı oluşturmadığı hususunun altı çizilmelidir. Hatta bazı suçların –hakaret suçunda olduğu gibi- internet mecrasında işlenmesi verilecek cezanın artırılmasına neden olmaktadır.
Kuşkusuz herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Ancak, bu özgürlük mutlak ve sınırsız değildir. Bu bağlamda düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü kullanılırken bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal edecek tutum ve davranışlardan kaçınılması gerekir.
Bu noktada “Din ve Vicdan Hürriyeti” karşımıza çıkmaktadır.
Nitekim bu hukuksal değer yasakoyucutarafından koruma altına
alınarak; “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri
alenen aşağılayan kişinin, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli
olması halinde hapis cezası ile cezalandırılacağına”
hükmedilmiştir. Bahse konu içeriğin paylaşılmasının 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunun 216. Maddesinde düzenlenen bu suçu oluşturacağı
her türlü izahtan varestedir.
Tüm bu nedenlerle, 5651 sayılı kanunun 9. Maddesi kapsamında
ilgili içeriklere erişimin engellenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla
Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen erişimi
engelleme kararı hukuka uygundur. Öte yandan sözde “ifade
özgürlüğü” adı altında, kişileri bu paylaşımı yapmaya yöneltenlerin
de “Suç işlemeye tahrik” suçunu işledikleri aşikardır.
Yukarıda izah edildiği üzere, suç konusu bu eylemi
gerçekleştiren kişilerin cezalandırılması için Cumhuriyet Savcıları
tarafından gerekli soruşturmanın yapılarak haklarında kamu davası
açılması gerekmektedir.
Sonuç itibari ile; Bilişim Hukuku Derneği olarak, süreci bu
ilke ve esaslar çerçevesinde yakından takip ettiğimizi ve konu ile
ilgili her aşamada kamuoyunu bilgilendireceğimizi saygıyla
duyururuz.!