Ergenekonla korkutuluyorlar
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, deri işçileri ve sendikalarının iftiralarla Ergenekon korku havuzuna sokulmak istendiğini söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi,
''Demokratik, doğal ve yasal haklarını kullanmak isteyen deri
işçileri ve sendikaları, ağır iftiralarla Ergenekon korku havuzuna
sokulmak istenmektedir'' iddiasında bulundu.
Selvi, yaptığı yazılı açıklamada, ''29 Nisan 2008'den bu yana
hukuku yok sayan ve yasaları çiğneyerek suç işleyen işverenin
davranışlarının arı kovanına çomak sokma anlamını taşıdığı''
ifadesini kullanan Selvi, şunları kaydetti:
''AKP iktidarıyla başlayan, her geçen gün artan
antidemokratik baskılar, temel hak ve özgürlük ihlalleri artık
tahammül edilemeyecek boyutlara ulaşmaktadır. Yıllardır
demokrasiden, insan haklarından ve özgürlüklerden bahseden başbakan
ve AKP, tüm ülkede olduğu gibi çalışma yaşamını da kaosa
sürükleyerek büyük bunalım yaratmıştır. Sendikaları baskı altında
tutarak etkisiz, yetkisiz bırakmaya, işçileri sendikasız veya
kendinden yana sendikalara geçmeye zorlamaktadır. Çalışanların en
doğal anayasal, yasal, onaylanmış uluslararası anlaşma ve
sözleşmelerde yer alan hakları gasp edilmiş ve edilmektedir.
Sendika ve işçilerin özverileri, sabır ve iyi niyetleri istismar
edilmiş, asgari ücrete bile razı olan sendika ve işçiler fazla
mesai, iş sağlığı ve iş güvenliği, meslek hastalıkları nedeni ile
büyük can ve uzuv kaybına uğramış ve uğramaktadır. Dul ve yetimleri
ortada kalmıştır. Ekonomik kayıp da büyük boyutlara
ulaşmıştır.''
''Yıllardır örgütlenme, sendikalaşma hakkını kullanmak
isteyen çalışanlar, işçiler ve aileleri açlığa terk
edilmiştir'' diyen Selvi, açıklamasında şu görüşlere yer
verdi:
''Demokratik, doğal ve yasal haklarını kullanmak isteyen sendika ve
çalışanları da ne olduğu belli olamayan, Ergenekon korku havuzuna
sokulmak istenmektedir. Bu baskı, gerçeklerin saklandığı,
saptırıldığı, haberlerin karartıldığı, belirsizliklerin hakim
olduğu hukuka, yasalara aykırı uygulamaların yarattığı toplumsal
kaygı ve huzursuzluktan istifade etmek isteyen bazı iş verenler
veya yöneticileri gizli tanık gibi utanç verici olaylara sığınarak
iftiralar, suçlamalar yönelmektedir. Bu, ateşe benzin dökmekten
başka işe yaramadığı gibi sürdürdükleri yasa dışı davranışlarını,
uygulamalarını, suçlarını unutarak kendi ve kendi gibilere sözde
akıl vermektedir.
Bugüne kadar sorumlu davranan işçi ve sendikalarını hiçbir örgüt
sokağa çıkaramamıştır. Ancak hukuka, yasalara, AB'ye, uluslararası
sözleşmelere, insana, emeğe saygı duymayan iktidarla aynı
doğrultuda düşünen sorumsuz kişiler emekçileri, çalışanları sokağa
dökme başarısını bu yöntemle gösterebileceklerdir.''